Eğitim ve Araştırma Hastanelerindeki Keyfi Uygulamalardan Birisi Daha Hukuk Duvarına Çarptı...

24.05.2012

 Bilindiği üzere, 02.11.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 663 sayılı KHK ile, Sağlık Bakanlığı’nın yapılanmasına ve sağlık sistemine ilişkin köklü değişiklikler yapılmıştır.

663 sayılı KHK ile,  eğitim ve araştırma hastanelerinde eğitim kliniklerinin bilimsel ve idari yönetiminden sorumlu klinik şef ve şef yardımcılarının yetkileri bir gecede alınmış, klinik şef ve şef yardımcıları eğitim görevlisi kadrosuna atanmış, eğitim kliniklerine eğitim ve idari sorumlu görevlendirme yetkisi hastane yöneticisine verilmiştir.
 
Klinik şef ve şef yardımcılarının büyük emek harcayarak kazandığı unvan ve yetkileri, 663 sayılı KHK ile sözleşmeli hastane
yöneticilerinin takdirine bırakılmıştır.
 
663 sayılı KHK’nin yayınlanmasını takip eden süreçte, hastane başhekimlikleri eğitim kliniklerine eğitim ve idari sorumluları görevlendirmiş, aynı dalda birden fazla eğitim kliniği olan kliniklere başhekimin uygun gördüğü eğitim sorumlusu atanmıştır.
 
Oda’mızın hukuki desteği ile İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Klinik Şefi olarak görev yapan bir hekim adına dava açılmıştır. Bu dava, hastane başhekiminin genel cerrahi kliniklerine bir eğitim ve idari sorumlu görevlendirmesi işleminin yürütmesinin durdurulması ve iptali ile bu atama işlemine dayanak olan 663 sayılı KHK’nın 58/7 maddesi ile geçici 6. maddesinin anayasaya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istemiyle bir dava açılmıştır.
 
Davada, 663 sayılı KHK gereği hastane başhekiminin eğitim ve idari sorumlu atama yetkisi olmadığı; eğitim sorumlusunu görevlendirmede idareye sınırsız takdir yetkisi tanıyan düzenlemenin anayasaya aykırı olduğu; klinik şef ve şef yardımcılarının eğitim ve idari yetkilerinin alındığı, eğitim ve araştırma hastanelerinin eğitim kurumları olduğu, eğitim kurumlarının bilimsel özerkliğe sahip olması gerektiği, bu nedenle eğiticilerin akademik teminatlarının olması gerektiği; 663 sayılı KHK ile getirilen düzenlemelerin anayasaya aykırı olması nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvurulması talebi ileri sürülmüştür.
 
Klinik şefinin başvurusunu değerlendiren İzmir 1. İdare Mahkemesi, eğitim sorumlusunun belirlenmesinde kıdem, kariyer ve liyakat bakımından herhangi bir nesnel değerlendirme yapılmadan eğitim sorumlusu atama işleminin yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir.
 
İzmir 1. İdare Mahkemesi kararında özetle,
 
  • 663 sayılı KHK’nin geçici 2. maddesi gereği hastane başhekiminin eğitim ve idari sorumlu görevlendirme yetkisinin olduğu, bu konuda hastane yöneticine takdir hakkı tanındığı ancak yerleşik ve genel kabul görmüş içtihatlara göre atama veya görevlendirmede takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmadığı,

  • İşlemin sebep ve amaç unsurları yönünden hukuka uygunluk denetiminin yönetsel yargı yerlerince yapılabileceği,
  • Uyuşmazlığa konu işlemin bir kadroya atama ya da atamamaya ilişkin olmadığı ancak işlemlerin konusu görevlendirmenin kamu personeline sağladığı işlev, sorumluluk, yetki, görev, görevin önemi ile klimik içi hiyerarşi bakımından mevcut eğitim görevlileri arasındaki üstün konumu göz önünde bulundurulduğunda işlemin sebeplerinin gerçek ve hukuksal olarak geçerli olup olmadığının, işlemin tesisi için yeterli olup olmadığının, kariyer ve liyakat gibi nesnel ölçütlerin dikkate alınıp alınmadığının denetlenmesi gerektiği,

  • Davalı idarenin mevcut eğitim görevlileri arasında eğitim ve idari sorumlu olarak görevlendirdiği hekimi hangi ilke ve ölçütlere göre görevlendirdiğine ilişkin bir açıklama yapmadığı,

  • Kliniğin mevcut eğitim görevlileri arasından önceki görevleri, akademik unvan ve uzmanlık dalında uygulamadaki üstünlük ve deneyimleri, mesleki kıdemleri gibi nesnel ve personelin liyakatinin değerlendirilmesinde temel alınabilecek ölçütler kıdem, kariyer ve liyakat bakımından herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın, alanında doçent ünvanı bulunan davacının uzun yıllardır klinik şefi şef yardımcısı ve klinik şefi olarak görev yaptığı kliniğe bir başka kişinin klinik eğitim ve idari sorumlusu olarak görevlendirilmesine ilişkin işlemlerde, neden ve amaç bakımından hukuksal uyarlık bulunmadığı,
 
gerekçelerine yer verilmiştir.
 
Dava dosyasında, anayasa aykırılık iddiası konusunda henüz bir karar verilmemiş olup yargılama devam etmektedir.
 
Mahkeme kararı için tıklayınız ….
 
 
İZMİR TABİP ODASI 
Bu haber 2504 kez okunmuştur.