İşçi Sağlığı - İş Güvenliği Alanı İçin Önemli Bir Danıştay Kararı

28.12.2010

Danıştay’ın resmi WEB sitesinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanındaki denetimsizliğe karşı Danıştay 1. Dairesi tarafından verilen önemli bir karar yayınlanmıştır.

24.12.2010 tarihinde yayınlanan kararında, silikozis hastalığına yakalanan bir hastanın, işyerinde gerekli denetimleri yapmayan Çalışma Bakanlığı iş müfettişleri hakkında yaptığı suç duyurusu üzerine yetkililer hakkında soruşturma izni vermeyen Bakanlık işlemine karşı yaptığı itiraz değerlendirilmiştir.

Danıştay 1. Dairesi kararında, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanına ait mevzuata ayrıntılı bir şekilde yer verildikten sonra işçi sağlığı ve iş güvenliği alanındaki denetimsizliğe karşı ders niteliğinde bir karar verilmiştir.

Danıştay 1. Dairesi kararında, işyerlerinde, işyerlerindeki makine ve teçhizatlarda işçilerin yaşama için tehlikeli olan bir durumun varlığı halinde tehlike giderilinceye kadar işyerlerinin denetlenmesi gerektiği, mevzuata aykırı hareket etmeyi alışkanlık haline getiren işyerlerinin daha sık aralıklarla denetlenmesi gerektiği; işyerlerinin etkin bir şekilde denetlenmemesi veya denetlenmesine rağmen yasal yaptırımların uygulanmaması nedeniyle işçilerin zarar görmesine neden olunmasının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu bakımından bir hizmet kusuru sayılacağı”  belirtilmiştir.    

Danıştay 1. Dairesi kararında, “…tekstil sektöründe kotların beyazlatılması ve eskitilmiş görünümünün verilmesi için yüksek oranda silisyum içeren kumun kuru hava kompresörleriyle kotların yüzeylerine püskürtülerek aşındırılması işlemi olarak kabul edilen kumla kot yıkama işlerinin yapıldığı işyerini işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden denetim kapsamına almamak veya etkin bir şekilde denetlettirmemek suretiyle işçinin silikozis hastalığına yakalanmasına neden olunduğu, bu nedenle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararının kaldırılması gerektiği”  belirtilmiştir.

Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları ile ilgili diğer meslek kuruluşlarının bütün itirazlarına rağmen yapılan mevzuat değişiklikleri ile, bu alan denetimsizleştirilmekte ve bu alandaki denetimler de etkisizleştirilmektedir.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında işyeri hekimleri ile iş güvenliği uzmanlarının etkinliği azaltılarak işçilerin ve toplumun sağlığı, işverenlerin kar hırsına kurban edilmektedir. Sağlık ortamı ile birlikte işyeri hekimliği, işçi sağlığı ve iş güvenliği kamusal anlayıştan özenle arındırılmaktadır.   

Geçtiğimiz yasama yılının son gününde el çabukluğuyla TBMM’den geçirilen yasal düzenleme ile işyeri hekimliği ve işçi sağlığı kamu denetiminden yoksun bırakılmakta, işçi ve iş güvenliği alanı taşeron şirketlerin yetki alanına devredilmektedir.  

Yüksek yargı organı olarak Danıştay, önemli bir işçi sağlığı sorunu olan Silikozis konusunda önleyici olmak bakımından kamunun rolüne vurgu yaparak sağlık hakkı açısından önemli konuya vurgu yapmıştır.

Bu karar ışığında, “kamunun olmadığı yerde, işçi sağlığı ve işyeri güvenliği nasıl, hangi nitelikte ve etkinlikte denetlenebilecektir?” sorusu kendisini daha bir belirginlik için ortaya koymuş olmaktadır.

Türk Tabipleri Birliği tarafından yıllardır ısrarlı bir şekilde savunulan görüşlerin yerindeliği Danıştay kararı ile bir kez daha onaylanmıştır.  Sağlıkta ve işçi sağlığı ortamlarında kamusal anlayışın her geçen gün zayıflatılıp tasfiye edilme yoluna girildiği bugünlerde Danıştay’ın kararı çok daha anlamlı bir durumu simgelemektedir.

 

Danıştay 1. Dairesi Kararı İçin Tıklayınız

 

İZMİR TABİP ODASI YÖNETİM KURULU

Bu haber 3465 kez okunmuştur.