27.02.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi kararı ile, 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 378.maddesinin iptaline karar verildi. Süreç şu şekilde gelişmiştir.
1-) 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 378.maddesi, Sağlık Bakanlığı’nın bilgi toplama, işleme ve paylaşma yetkisini düzenlemektedir. Bu düzenlemeye göre, sağlık hizmeti almak üzere sağlık kuruluşuna başvuran hastaların verilerinin işlenebileceği, bu verilerin sağlık hizmeti verilmesi, kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetlerinin planlanması ve maliyetlerin hesaplanması amacıyla Bakanlıkça işlenebileceği, toplanan kişisel verilere ilgili kişilerin erişimini sağlayacak bir sistem kurulacağı, veri işlemenin KVKK kurallarına uygun yürütüleceği, sağlık çalışanı istihdam eden kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sağlık personelini Bakanlığa bildirmekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir.
2-) Türk Tabipleri Birliği ve Türk Diş hekimleri Birliği, Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelik ile getirilen düzenlemelerin hasta mahremiyetini ihlal ettiği, hekimlerin hasta verilerini göndermekle yükümlü tutulmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yönetmeliğin ilgili maddelerinin iptali için Danıştay’a başvurmuştur. Dava dilekçesinde, yönetmeliğin dayanağı olan 1 nolu CBK’nin 378. Maddesinin Anayasaya aykırılığı gerekçeleri sunulmuş ve düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması talep edilmiştir.
3-) Anayasaya aykırılık iddiasını değerlendiren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, yönetmelik ve dayanağı olan CBK’nin kişisel sağlık verilerine ilişkin düzenlemeler içerdiği, Anayasa’nın 20.maddesine göre kişisel verilerin korunmasına ilişkin usul ve esasların kanunla düzenlenmesi gerektiği, CBK ile kişisel verilere ilişkin düzenleme yapılmasının Anayasa’nın 20. Ve 104.maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuştur.
4-) Anayasa Mahkemesi, 27.02.2024 tarihinde yayınlanan karar ile, 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 378.maddesinin iptali talep edilen maddelerinin iptaline karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın 20.maddesi uyarınca, kişisel verilerin korunmasına ilişkin usul ve esasların temel hak ve özgürlüklerle ilgili bir konu olduğu, kişisel verilere ilişkin düzenlemenin kanunla yapılması, CBK ile kişisel verilere ilişkin usul ve esasların düzenlemeyeceği gerekçesiyle 1 nolu CBK’nin 378.maddesini iptal etmiştir. İptal kararının boşluk doğurmaması adına, 9 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi kararı ne anlama gelmektedir?
Sağlık Bakanlığı, uzun yıllardır kişisel sağlık verilerinin Bakanlıkta toplanmasına yönelik düzenlemeler yapmakta ve bu konuda hekimlere baskı uygulamaktadır. Düzenlemelerin yürütmesinin durdurulması ve istemiyle açılan çok sayıda davada, Danıştay, Bakanlık uygulamalarının hukuka aykırı olduğu değerlendirmesini yapmıştır.
Hekimlerin sır saklama yükümlülüğünü göz ardı eden, hasta mahremiyetini gözetmeyen bugüne kadarki düzenlemelerde, sadece verilerin toplanmasına yönelik genel geçer düzenlemeler yapılmıştı. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, kişisel verilerin belirli, açık ve meşru amaçlar için, işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olmak kaydıyla işlenebileceği kuralını getirmektedir. Kişisel sağlık verilerinin özel nitelikli, hassas veri olduğu dikkate alındığında, kişisel sağlık verilerinin işlenmesinde daha kısıtlayıcı kurallara ihtiyaç varken Sağlık Bakanlığı ucu açık, genel geçer düzenlemelerle gerektiğinden daha fazla veri toplama ve işleme faaliyetlerini yürütmeye çalışmaktadır.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile, Sağlık Bakanlığı’nın kişisel sağlık verilerini toplama ve işleme faaliyetleri hukuken tartışmalı hale gelmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı 9 ay sonra yürürlüğe gireceği için Anayasa’ya aykırılığı tespit edilmiş ve iptal edilmiş CBK kararı, yeni bir yasal düzenlemeye yapılıncaya kadar yürürlükte kalacaktır.
Anayasa’ya aykırılığı tespit edilmiş kuralın yürürlükte kalması hukuki güvenliği tartışılır hale getirmektedir. Bu nedenle, gerek Anayasa’nın 20.maddesini, gerekse de Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda belirtilen ilkeleri temel alan, hekimin sır saklama yükümlülüğü ile hasta mahremiyetini gözeten yasal bir düzenlemenin gecikmeksizin yapılması gerekmektedir.
Sağlık Bakanlığı’nın, Anayasa’ya aykırılığı tespit edilmiş bir düzenlemeyi gerekçe göstererek hekimlerden hasta verilerini MBYS veya E-Nabız gibi sistemlerine girmesini zorlayacak bir yaklaşım içinde olması hukuka aykırı olacaktır.
Bu nedenle, İl Sağlık Müdürlükleri tarafından MBYS veya E-Nabız’a hasta verilerini girmeleri gerektiği yönünde yazı veya uyarı alan meslektaşlarımızın şu aşamada beklemede kalmalarını ve herhangi bir veri girişi yapmamasını tavsiye ediyoruz.
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu