27.05.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 7406 sayılı Kanun ile hekimler hakkındaki soruşturma süreçleri ile tazminatların rücu edilmesine yönelik bazı düzenlemeler yapılmıştır.
Kanunun uygulamasına yönelik usul ve esasları belirlemek üzere 15.06.2022 tarihli Resmi Gazete’de “Sağlık Meslek Mensuplarının Tıbbi İşlem ve Uygulamaları Nedeniyle Soruşturulmasına ve İdarece Ödenen Tazminatın Rücu Edilmesine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” yayınlanmıştır.
Düzenlemelerle ilgili ayrıntılı bilgi notu için
tıklayınız. Bu düzenlemeler ile Sağlık Bakanlığı bünyesinde Mesleki Sorumluluk Kurulu adı altında yeni bir Kurul oluşturulmuştur, Kurulun iki temel görevi bulunmaktadır. Kurul, malpraktis iddiası olan uyuşmazlıklarda hekimler hakkında ceza soruşturması izni verilip/verilmeyeceğine ve malpraktis nedeniyle kamu kurumları tarafından ödenen tazminatların hekimlere rücu edilip edilmeyeceğine karar vermektedir.
Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulu’nun bağımsız ve tarafsız olmadığı, kurulun işleyişinin adil yargılama hakkını ve etkili başvuru hakkını ihlal edeceği, hekimler arasında çeşitli saiklerle farklı kararlar alınabilmesine neden olacağı, bu nedenle eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle kanunun ilgili maddelerinin iptali için Ana Muhalefet Partisi (CHP) tarafından Anayasa Mahkemesine başvuru yapılmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin başvuru hakkında verdiği karar, 02.02.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Anayasa Mahkemesi, Kurulun oluşumunun, Kurulun hekimler hakkında ceza soruşturması izni verme yetkisinin ve kamu kurumlarının ödediği tazminatın personeline rücu edilip edilmeyeceği konusunda karar verme yetkisinin Anayasa’ya aykırı olmadığına hükmetmiştir.
Ancak Anayasa Mahkemesi, Kurulun, üniversiteleri de kapsayan yetkisi yönünden farklı bir değerlendirme yapmıştır. Anayasa Mahkemesi, üniversitelerin bilimsel, idari ve mali özerkliğinin üniversitelerin bağımsızlığı için vazgeçilmez unsurlardan olduğunu, Mesleki Sorumluluk Kurulu’nun kamu görevlisine rücu yetkisinin, üniversitelerin idari ve mali özerkliği kapsamında ele alınması gerektiğini vurgulamıştır.
Anayasa Mahkemesi, Kurulun, idari ve mali özerkliğe sahip üniversitelerin yerine geçerek üniversitelerin bütçe hazırlama yetkisi üzerinde doğrudan etki doğurabilecek nitelikte karar alma yetkisine sahip olmasının merkezi yönetiminin vesayet yetkisinin sınırlarıyla bağdaşmadığını, kuralın kamu yararı amacına ulaşma bakımından elverişli olmadığını, bu nedenle Anayasaya aykırı olduğunu değerlendirmiştir.
Anayasa Mahkemesi, Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Mesleki Sorumluluk Kurulu’nun, üniversiteler tarafından ödenen tazminatın üniversite personeline rücu edilip edilmeyeceğine karar vermesinin üniversitelerin özerkliği ilkesine aykırı olduğu tespitini yapmıştır.
Anayasa Mahkemesi kararının, üniversitelerin akademik ve idari özerkliğine yaptığı vurgu açısından yerinde bir karar olduğunu değerlendirmekteyiz. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, üniversitede görevli sağlık çalışanları ile ilgili bir iptal içermektedir.
Bununla birlikte, üniversitelerde görevli sağlık çalışanları açısından oluşan hukuksal boşluğun bir an önce giderilmesi için kanunun ve Anayasa Mahkemesi karar gerekçelerinin özüne uygun yeni bir yasal düzenlemenin TBMM tarafından ivedilikle yapılması,üniversite personeli hakkında karar verecek bir kurulun ivedilikle oluşturularak, usul ve esasların belirlenmesi gerekmektedir.
Düzenleme yapılırken, Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından üniversite personelleri hakkında bugüne kadar verilmiş kararların hukuki niteliği konusunda tereddüt oluşturmayacak netlikte bir düzenleme yapılması da gerekmektedir.
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu