Üniversitelerde intihar eden ve facialarda ölen öğrenciler için buluşan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri basın açıklaması yaptı.

07.11.2023

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, üniversitelerde intihar eden ve facialarda hayatını kaybeden öğrenciler için 6 Kasım 2023 tarihinde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasına İzmir Tabip Odası adına İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak katıldı. Prof. Dr. Süleyman Kaynak bir konuşma yaparak, “Maalesef bugün burada çok üzücü bir kayıp nedeniyle bir araya geldik. Üniversite öğrenciliği sadece belli bir meslek eğitimi değil, genç insanların hayata hazırlanması sürecidir. Bu hazırlık, bedensel , ruhsal , sosyal ve ekonomik bir varlık olarak genç insanların hayata hazırlanmasıdır. Ne varki, üniversiteyi kazanan öğrencilerimiz , ne barınma ne beslenme ne de sosyal ve kültürel alanda , insan hayatını geliştirme ve olgunlaştırma koşullarından uzak ,temel ihtiyaçların dahi karşılanmadığı bir süreç içinde bırakılmaktadır. Genç insanların bu derece sıkışmışlıkla , imkansızlıkla başedemedikleri haller olmakta ve maalesef çok acı kayıplarla karşılaşılmaktadır. Kamu yöneticilerini, üniversite öğreniminin toplam bir yaşama hazırlık olarak algılanarak , ekonomik ve sosyal imkanlarla , öğrencilerimizin yaşamını kolaylaştırıcı ve çağdaşlaştırıcı tedbirleri hemen ve hiç eksiksiz yapmaya çağırıyoruz. Hem de hemen şimdi… Bir tek üniversitelinin daha kaybına tahammülümüz yoktur. İzmir tabip Odası olarak, tüm öğrencilerimizin her zaman yanındayız ve dayanışma içinde olduğumuzu tekrar vurgulamak isteriz.” dedi.

Daha sonra Okunan basın açıklamasında, “Ölmeye değil yaşatmaya geldiğimiz fakültelerimizden, tıbbiyeliler olarak sesleniyoruz. Geçtiğimiz günlerde yurtlarında, yemekhanelerinde, okullarında intihar eden, adına kaza denen cinayetlere kurban giden arkadaşlarımızın ölümlerine tanık olduk. Bizler, gençleri umutsuzluğa ve intihara sürükleyen bu sistemin farkındayız. Artan yoksullaşma, kamu kurumlarının özel sektör tarafından talan edilmesi, eğitim ve sağlık gibi en hayati taleplerin birer ticari unsura dönüştürülmesi,  ölümlerin ardındaki en temel sebeplerdir. Mevcut sistem öğrenciyi bir yük olarak görmekte, yurt ve barınma gibi en temel kamu hizmetlerini dahi yerine getirmemektedir.  Bizler kamu tarafından boşaltılan alanların gericilikle doldurulmaya çalışıldığının farkındayız. Aydınlık bir ülke ancak nitelikli bir eğitim sistemi ile mümkün olabilecekken, ülkenin gençleri karanlığa ve umutsuzluğa hapsedilmek istenmektedir. Her birimizin maruz kaldığı mobbingin, yoksulluğun ve üzerimizden atamadığımız umutsuzluğun sonucunda Hacettepe’de bir arkadaşımız intihar etti. Biz tıp öğrencileri olarak arkadaşımızı ölüme sürükleyen süreci ve faillerini tanıyoruz. Bu ölümlerin sorumluları, biz öğrencileri yoksulluğa ve umutsuzluğa mahkum eden içinde bulunduğumuz sistem ve bu sistemi sürdürenlerdir. Bir arkadaşımızı daha bu çürümüş sistemin çarkları arasında yitirmeye tahammülümüz yok. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz.

Zeren Ertaş, kaldığı KYK yurdunda defalarca şikayet edilmesine rağmen tamir edilmeyen asansörün düşmesi sonucu parçalanarak hayatını kaybetti. Bu söylendiği üzere elim bir kaza değil, bir cinayettir. Bu cinayetin failleri, göz göre göre Zeren’i ölüme mahkum edenler ve yasını tutup hakkını savunmaya çalışan bizleri susturmaya çalışanlardır. Her şeyin farkındayız ve susmuyoruz. Mersin Tıp Fakültesindeki kadın intörn arkadaşımız aynı hastanede çalışan anestezi teknikeri tarafından pompalı tüfekle saldırıya uğradı. Bir bacağını kaybeden arkadaşımız şu anda yaşam mücadelesi veriyor. Bizler, geleceğin hekimleri; her gün yeni bir sağlıkta şiddet haberi almaktan yorulduk. Sağlık çalışanlarını yalnızlaştıran sağlık sistemi pek çok meslektaşımızı kaybetmemize sebep oluyor. Artan sağlıkta şiddet olayları, ağır çalışma şartları, performans sistemi ile sağlık alanının ticarileştirilmesi geleceğimize dair kaygılarımızı artırıyor. Bugün binlerce nitelikli hekim ve sağlık çalışanı insanca yaşayabilmek için ülkesini terk etmek zorunda bırakılıyor. Mesleğimizi başka bir ülkede yapmayı çözüm olarak görmüyoruz. ‘Giderlerse gitsinler’ diyenlere karşı çıkıyoruz ve ülkemizde çözüm arıyoruz.  Mevcut sistemin yarattığı bu düzeni kabul etmiyoruz. Bu düzenin böyle devam etmeyeceğini biliyor, bütün hekim ve hekim adayı arkadaşlarımızı dayanışmaya çağırıyoruz. Hiçbir arkadaşımızı yalnız bırakmayacağız. Ölüme sürüklenen arkadaşlarımızın hesabını soracağız. Binbir zorlukla eğitim hayatına devam etmeye çalışan arkadaşlarımızın hakkını savunacağız. Tekrar yüksek sesle söylüyoruz: yalnız kalmayacağız, hesap soracağız, bir kişi daha eksilmeyeceğiz.” denildi.

Bu haber 233 kez okunmuştur.