Basın açıklamasına, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri bileşenlerinin temsilcileri, Odamız adına İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, Genel Sekreter Uzm. Dr. Ceylan Özkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Hakan Kültürsay ve Uzm.Dr. F.Yüce Ayhan katıldı.
İzmir Mimarlık Merkezi’nde yapılan basın açıklamasını İzmir Baro Başkanı Av. Sefa Yılmaz, okudu. Sefa Yılmaz “İzmir Deprem Kriz Koordinasyon kurulu oluşturduk. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile koordineli bir şekilde bugüne kadar, 141 tır, 115 kamyon, 3 uçak ve 7 gemi bölgeye gönderildi. Bu organizasyonda İzmir Tabip Odası, 400 dolayında gönüllü sağlık görevlisi ile TMMOB’a bağlı oda üyelerinden çok sayıda konunun uzmanı teknik personel enkaz çalışmalarında yer almıştır, İzmir Barosu yüzlerce gönüllü avukatlarıyla, KESK 15 noktada kriz merkezleri ve yardım çadırları ile yine birçok DKÖ İzmir’de bölgeye gönüllü olarak akın etmiştir. Başta gelenlerin sağlık durum tespiti, barınmaları ve bölgesel bulaşıcı hastalık trafiği gibi ve psikolojik destek gibi çok farklı alanlarda önleyici ve sağaltıcı sağlık hizmetlerine de lokal olarak destek verilmektedir, verilecektir. Öte yandan siyasi iktidar bugüne kadar halktan topladığı vergileri, deprem yardımlarını ne yapmıştır hesap vermelidir. Ne zaman bugüne kadar toplanan Deprem vergileri, birçok bakanlıktan fazla bütçesi olan Sarayın bütçesi bölge halkının hizmetine açılacaktır. Bekliyoruz. Tüm ülkede, tarım alanlarını imara açarak hem gıda kaynaklarımızı yok ettiniz hem de canlarımızı yitirmemize sebep oldunuz. İmar barışı adı altında, kaçak, ruhsatsız yapıları, iflasına sebep olduğunuz ülke ekonomisine üç kuruşluk kaynak sağlamak için legal hale getirdiniz. Yardımları engelleyen kayyum atamaları derhal durdurulmalıdır. Devletin görevi yardımları durdurmak olamaz, tam aksine yardım faaliyetlerine yardımcı olması en doğal ve acil olanıdır. 3 Gün boyunca vatandaşını enkaz altındayken seyirci kalan devlet ortada olmayan devlet oraya zar zor AFAD ekipleri gönderebildiğinde ilk yaptığı iş OHAL ilan etmek oldu. OHAL İlanı kaldırılmalı, bölge Afet alanı ilan edilmelidir. AFAD tarafından kayyum yoluyla el konulan yardımlar ilgili kuruluşlara geri verilmeli, gönüllü kuruluşların yardım faaliyetlerine yapılan tüm engellemeler kaldırılmalıdır.” dedi. “Tüm bu acıların yaşanmasına sebep olan, gözünü daha fazla kazanç daha çok kâr hırsı bürümüş müteahhitlerden, denetim görevlerini yerine getirmeyen kamu görevlilerinden, rant düzeninin mimarı olan siyasal iktidarın temsilcilerinden hesap sorulacaktır. dedi.
Basın açıklaması tam metni için tıklayınız…
Daha sonra bir açıklama yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Porf. Dr. Süleyman Kaynak, “Maalesef bu deprem sürecinde şu anki rakamlara göre 36.000’e yakın can kaybımız ve 105.000 de aşkında yaralımız vardır biraz evvel de ifade edildiği gibi can kayıplarının içerisinde maalesef hekim meslektaşlarımızın sayısında şu anda 81 olarak görülmektedir. Bu rakamların önümüzdeki günlerde artacağının kaygısını duymaktayız. Bütün halkımıza tüm camiamıza başsağlığı diliyoruz. İzmir Tabip Odası olarak biraz evvel de ifade edildiği gibi 6 Şubat tarihinde saat 12:00 itibari ile İzmir Demokrasi Güçleri ile birlikte bir koordinasyon merkezi kuruldu ve bunun içerisinde İzmir Tabip Odası olarak insan gücü açısından bir gönüllü hekim listesi oluşturma gayreti içerisinde olduk. Şu anda dört yüzü aşkın hekim ve diğer sağlık personelinden oluşan gönüllülerimiz hem sağlık müdürlüğü ve sağlık bakanlığı hem Türk Tabipleri birliği hem de İzmir Büyükşehir belediyesi aracılığıyla bölgede görev yapma çabası içerisindedir. Sağlık müdürlüğü, Sağlık bakanlığı uygun yerlerdeki hekim ve sağlık çalışanlarına görevlendirmektedir. Türk Tabipleri Birliği’ de Kahramanmaraş, Osmaniye ve Antep bir kısmı olmak üzere yeni görev alanı çizmiştir ve biz bu görev alanında durum tespiti yapmak, gözlemlemek rapor tutmak ve istatistikler yapmak üzere çalışmalar planlamaktayız. Bunun yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi özellikle dört merkezde hastane kurmaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesiyle iş birliği içerisinde sağlık hizmetini organize etmeye yardımcı olmaktayız. Bunun yanı sıra buraya gelen organizasyonu konusunda da etkinlik gösterme ve organizasyon yapma çabası içerisindeyiz. Umarım ki oraya ulaştığımız ulaştırmaya çalıştığımız hem ayni yardımlar hem tıbbi malzeme, hem insan gücü kısa bir dönemde bölgenin ayağa kalkmasını sağlayacaktır. Biz bu felaketin altından kalkacağız, özellikle sivil toplum örgütleri olarak yaptığımız katkılarla felaketin kalkmasını kısa zamanda birlikte başaracağımızı başaracağımıza inanıyorum.” dedi
Açıklama sonrası konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Kapitalizm kâr hırsına insanları kurban etti. Faşiszm şiddet ve işkenceyle baskı oluşturdu. Dün akşam televizyonda da popülizm yaparak bizim vergilerimizle toplanan paralarla şov yaptılar” dedi.
Sağlık-İş Sendikası İzmir Şube Genel Sekreteri Özgür Arslan, “Bu yıkım ihmalkarlık sonucu oldu. Türk-İş, 33 sendikası, şube başkaları ve üyeleriyle birlikte halkımıza destek sağlamak için çalışmaklar yaptı, yapmaya devam ediyoruz. 7 bin 600 maden işçisi ‘kömür için değil ömür için buradayız’ demesi önemlidir” diye konuştu.