Çevre Komisyonu ile Olağan Dışı Durumlarda Sağlık Hizmeti Komisyonu tarafından hazırlanan orman yangınlarına yönelik bilgi notu

15.07.2022
İzmir Tabip Odası’nın Çevre Komisyonu ile Olağan Dışı Durumlarda Sağlık Hizmeti Komisyonu tarafından hazırlanan bilgi notları çerçevesinde son günlerde yaşanan orman yangınlarına yönelik olarak odamızın görüş ve değerlendirmesi aşağıda yer almaktadır:

21 Haziran 2022 de Marmaris Bördübet mevki ile başlayıp Armutalan bölgesine yayılan,13 Temmuz’da Datça Mesudiye Mahallesi, aynı gün Çeşme’de Alaçatı ve Ovacık Mahallesi, ardından Bergama Dikili arasında çıkan yangınlar; yangın mevsiminin en riskli dönemine girdiğimizin acı habercisi oldu. Yangınlarla ilgili resmî kurum temsilcilerinin, yerel yönetimlerin basına verdiği bilgiler ile başhekimlikler, ilgili tabip odaları ve meslektaşlarımızdan edindiğimiz bilgilere göre:

Marmaris yangınında 4800 hektar alan yanmıştır. Can kaybı yoktur; dumandan hafif etkilenenler yanı sıra bir çalışanda kaval kemiği (tibia) kırığı olmuştur. Yangında zarar gören ev olmamakla birlikte 115 hane boşaltılmış 30 hane otellere, diğerleri akraba yanına yerleştirilmiştir

Datça yangınında 300 hektar orman arazisi, 400 hektar tarım alanı yanmıştır. Can kaybı yoktur; yangından etkilenen 22 kişi hastaneye başvurmuştur,13 kişi muayene ve tedavilerinin ardından taburcu edilmiş,3.derece yanık olan bir hasta sevk edilmiştir. Dördü ağır 13 ev hasar görmüş, 3520 kişi tahliye edilmiştir.

Çeşme yangınında 120 hektar alan yanmıştır. Bir süre İzmir Çeşme otoyolu trafiğe kapatılmış ancak yangın kısa sürede kontrol altına alınmıştır. Can kaybı yoktur; yangından etkilenme nedeniyle hastaneye başvuran olmamıştır. İki sitede oturanlar tahliye edilmiştir.

Bergama yangınında can kaybı yoktur. Yakında bulunan süt işleme tesisinde bulunan hayvanlar kurtarılmıştır. Ancak maddi hasar mevcuttur.

Dünyayı sadece insan merkezli algılayan bugünkü ekonomik sistem, insan yerleşimlerinin doğal alanları giderek daha fazla tahrip etmesi, fosil yakıtlara dayalı enerji kaynaklarından vazgeçilmemesi nedeniyle yaşanan felaketlerin asıl sorumlusudur.  İklim değişikliğinin etkisiyle oluşan büyük ısı kütleleri, ormanlarda dallar, yapraklar ve otlar gibi  doğal yanıcıların hızla kurumasına ve küçük bir kıvılcımla tutuşmasına yol açabilmektedir. Bu nedenle orman yangınlarına karşı verilecek savaşta aslolan "Orman Yangınlarının Önlenmesidir" . Türkiye’nin önemli ekologlarından Prof. Dr. Tuncay Neyişçi “Büyük yangınların yüzde 90’ı helikopterle, uçakla, insanla sönmez. Orman içinde ince dallar veya diğer yanıcı maddeleri önceden temizlemek gerekir” diyerek uyarmaktadır bizleri.  

Orman Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan risk haritasına göre ülkemiz ormanlarının 13 milyon hektarı (%57’si) yangın riski altındadır. TMMOB Orman Mühendisleri Odası Ormancılık ve Politikalar Bilim Kurulu 2021 raporuna göre ülkemizdeki orman yangınlarının %85-90’ı insan kaynaklı yangınlardır.

Çıkan yangınları erken fark etmeyi sağlayacak uyarı sistemleri kurmak, yangınlara büyümeden müdahale edecek donanım (uçaklar, helikopterler, insansız hava araçları)  yanı sıra arazide görev yapacak eğitimli gönüllüler ve deneyimli görevlilerden oluşan ekipler geliştirilmeli, bu ekiplerin görev yapmalarına yönelik idari ve hukuki altyapı oluşturulmalı, ekiplerin donanımları eksiksiz sağlanmalıdır.  Aktif yangın alanlarına bu ekipler dışında üçüncü kişilerin girmesi önlenmelidir.

Orman Genel Müdürlüğü bütçe yönünden desteklenmeli, tümüyle kamusal bir hizmet anlayışıyla yapılandırılarak siyasi ve idari baskıdan uzak, bağımsız ve özerk bir yapıya kavuşturulmalıdır.

Yangın alanlarında hava kalite ölçümlerinin yapılması; yangın esnasındaki duman, partiküller ile sonrasında geride kalan atıkların zararlı etkilerine karşı toplumun uyarılması; çalışanların sağlık ve güvenliği açısından risklerin azaltılmasına yönelik çalışmaların yapılması; yangından olumsuz etkilenen kişilere psikososyal destek sağlanması; maddi kayıplarda resmi destek sunulması, toplanacak yardımların gereksinimler doğrultusunda bilinçli şekilde toplanması, dağıtımında şeffaf davranılması ve etkili kullanımı önemlidir. Bu yangınlarda doğal yaşam alanlarında bulunan canlılar kurtarılamamıştır ve zarar gören sayısı bilinmemektedir. Başta arıcılık olmak üzere geçimini orman bölgesinden sağlayan yurttaşların zararları büyüktür.

Ayrıca COVID-19 olgularının artışa geçtiği bir dönemde yangın bölgesinde artan insan hareketliliği ve yığılmanın olmasının da olası etkileri beklenmelidir.

Yangından zarar gören alanların imara, turizme veya madencilik faaliyetlerine açılmasına izin verilmemelidir. Doğanın tahribini insan sağlığını tehdit eden en önemli unsurlardan bir olarak gören İzmir Tabip Odası bu alanda mücadelesini sürdürecektir.

Bu haber 462 kez okunmuştur.