6331 Sayılı Yasa, Kamusal Bir Anlayışla Yeniden Ele Alınarak Değiştirilmelidir! konulu basın açıklaması yapıldı.

30.06.2022

6331 Sayılı Yasa, Kamusal Bir Anlayışla Yeniden Ele Alınarak Değiştirilmelidir! konulu basın açıklaması Türk Tabipleri Birliği, DİSK, KESK, TMMOB, Türk Dişhekimleri Birliği, İzmir Tabip Odası katılımıyla 30 Haziran 2022 tarihinde İzmir Tabip Odası Konferans Salonunda basın açıklaması yapıldı.  

Basın açıklamasına İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Uzm. Dr. Ceylan Özkan, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, KESK- BES Şube Başkanı Mustafa Güven, TMOBB İKK Aykut Akdemir, TÜMRAD-Der İzmir Şube temsilcisi Ertuğrul Özaslan katıldı. 

İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak’ın yaptığı açılış konuşmasının ardından ortak basın açıklaması İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Uzm. Dr. Ceylan Özkan okudu. Dr. Ceylan Özkan, 6331 sayılı Yasa’yı iş sağlığı güvenliği yasası diye tanımlamak yerine, İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Taşeronlaştırma Yasası olarak tanımlamanın daha doğru olacaktır. Yasa ile işçi sağlığı ve güvenliği alanı, taşeronlaştırılmış, piyasa koşullarına terk edilmiş, işçi cinayetleri artarak devam etmiş, meslek hastalıkları görünmez bir kader olmaya devam etmiştir.  6331 Sayılı Yasa ile işçi sağlığı ve güvenliği alanı, Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri (OSGB) adıyla pıtrak gibi kurulmuş irili ufaklı şirketlere bırakılmıştır. İşçi sağlığı ve güvenliği alanından kamu tamamen çekilmiş, denetleme görevini bile yürütememiş, caydırıcı cezalar uygulanmamıştır. 6331 Sayılı Yasanın, Soma’da Ermenek’te, Torunlar A.Ş. de, Kozlu başta olmak üzere, toplu katliamları da önleyemediği gibi, bu katliamların yargılamalarında da, sadece yakınlarını kaybeden işçi ailelerinin değil, kamu vicdanını da rahatlatabilecek bir yargılama zemini oluşturamamıştır. Yasanın çıktığı 2012 yılından bu yana mahkemeler yoluyla kayda geçenlerin dışında SGK kayıtlarına geçen meslek hastalığı tanısı sayılarında değişiklik olmamıştır. Esnek ve kuralsız çalışmayı, geçici iş ilişkisini, taşeronlaştırmayı yasal hale getiren, kıdem tazminatlarını, sendikal hak ve yetkileri budayan işçi sağlığı ve iş güvenliğini işveren yükümlülüğü olarak görmeyen, örgütlülük önüne engeller koyan yasa ve diğer düzenlemeler iptal edilmelidir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Enstitüsünün oluşumundan sonra, konunun taraflarının katılımı ile İş Yasası ile İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası başta olmak üzere, tüm mevzuat ve denetim mekanizması insanı eksen alan anlayışla yeniden düzenlenmelidir." dedi.

Diğer katılımcıların kısa konuşmalarının ardından basın açıklaması sona erdi.

Basın Açıklaması için tıklayınız…

 

Bu haber 153 kez okunmuştur.