17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü Basın Açıklaması 15 Aralık 2022 tarihinde İzmir Tabip Odası konferans salonunda yapıldı.
Basın Açıklamasına İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, Yönetim Kurulu Üyeleri Porf.Dr Süleyman Kaynak ve Dr. Hakan Köse katıldı.
Basın açıklamasının açılış konuşmasını yapan Dr. Lütfi Çamlı, 2020-2022 Dönemi Tabip Odası yönetiminin son gününde de yine sağlıkta şiddeti konuşuyoruz. Sağlıkta şiddet şu anda hekim kitlesinin en can yakıcı sorunlarının başıda geliyor. Erken emeklilikler, istifalar, yurtdışına göçlerdeki en önemli parametrelerden bir tanesi sağlıkta şiddet ve durdurulanmıyor. 17 Nisan 2012 tarihinde hasta yakını tarafından öldürülen 30 yaşındaki genç meslektaşımız Ersin Aslan’ın öldürüldüğü gün Türk Tabipler Birliği tarafından sağlıkta şiddete karşı mücadele günü ilan edildi. Her yıl 17 Nisan’da sağlık kuruluşlarında sağlıkta şiddete karşı mücadele günü için farkındalık eylemleri, Ersin Aslan’ı anmak için saygı duruşları yapılır.
Şimdi baktığımız zaman hiçbir ciddi önlemin alınmadığını görüyoruz. Örneğin son iki yılı değerlendirirsek 2020 yılında beyaz kod sayısı ki beyaz kod sayısı oluşan şiddetin sadece küçük bir kısmı, çoğu olayda beyaz kod verilmediğini de biliyoruz. 2020’de 11.000 civarında iken 2021’de bu sayı 30.000’e çıkmış yani üç katına yaklaşmış. Sağlıkta şiddeti durdurmak için, somut bir adımın atılmadığını görüyoruz.
Sağlıkta dönüşüm politikalarının yarattığı tahribat göz önüne alınmadan sağlıkta şiddete yönelik başarı elde etmek mümkün değildir. Dedi.
Basın açıklaması Prof.Dr. Süleyman Kaynak tarafından okundu. Prof.Dr Süleyman Kaynak, Bugün Dr. Ersin Arslan'ın, tedavi ettiği bir hastanın yakını tarafından öldürülmesinin üzerinden 10 yıl geçti. Türk Tabipleri Birliği (TTB); bu üzücü günü “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü” ilan etmiştir. Dr. Ersin Arslan’ı ve son 20 yıl içinde öldürülen diğer 10 meslektaşımızı; sadece öfkeli hasta ve yakınları değil, mevcut sağlık sisteminin ağır sorunları aramızdan almıştır. Bu sorunları gidermek siyasi iktidarın sorumluluğundadır. Ancak sağlıkta şiddetin azalmasını sağlamak yerine; şiddet sarmalını besleyecek, büyütecek bir tutumda ısrarcı olunmuştur. Bu tutum sonucunda şiddet yayılmış, olağanlaşmıştır. Sağlıkta şiddet, artık sorun çözme aracı olarak başvurulan doğal bir davranış ve düşünce biçimine dönüşmüştür. Hekime ve tüm sağlık çalışanlarına hakaret, küfür, tehdit, aşağılama, darp ve hatta cinayet; sorunlar karşısında başvurulan genel geçer bir yöntem halini almıştır. TTB olarak bugüne kadar yaptığımız gibi bundan sonra da toplumun sağlık hakkını iyi hekimlik değerleriyle koruyacağız. Bu topraklarda hekimlik yapabilmek şiddetten uzak güvenli çalışma koşulları, emeğimizin karşılığını alabildiğimiz şartlar sağlanmalıdır. Artık bir hekimin/sağlık çalışanının kılına zarar gelmesine tahammülümüz kalmamıştır. Şiddet öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorundur. Bu konuda hekimlerin, kendi yaşam hakları, sağlıklı çalışma yaşamı için seslerini ve güçlerini; her yerde, her koşulda, hep birlikte göstermeye hazır olduklarını bir kere daha belirtmek istiyoruz. Şiddet sona erene kadar mücadelemiz sürecektir. Kaybettiğimiz arkadaşlarımızı, 30 yaşında aramızdan ayrılan Dr. Ersin Arslan şahsında saygı ve şükranla anıyoruz. dedi.
Basın açıklaması metni için tıklayınız...
Daha sonra söz alan Dr. Hakan Köse, Sağlıkta şiddet politiktir. Yönetenlerin bir tercihidir. Sağlıkta dönüşüm politikaları sürdürüldükçe şiddet devam edecektir.
Basın açıklamasının son bölümünde sağlıkta şiddete maruz kalmış hekim annesi Dr. Nergis Songür duygularını paylaştı. Sağlıkta şiddet son bulsun dedi.