2019 yılında, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniğinde görevli asistan Dr. Kadir Songür, bir hastasının jiletli saldırısı sonucunda, boynundan derin kesi ile hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmıştı.
İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda sanığın adam öldürmeye teşebbüs suçundan 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmişti. Ancak istinaf incelemesi yapan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, bu kararın bozulmasına karar vermiştir. İzmir BAM 4. Ceza Dairesi’nin sanık hakkında verilen cezanın indirilmesi yönündeki kararı sonrası İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 8 Aralık 2021 tarihinde yeniden bir karar verecektir.
Konuyla ilgili olarak 06.12.2021 tarihinde İzmir Tabip Odası konferans salonunda bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya, İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, Genel Sekreter Dr. Nuri Seha Yüksel, Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr Süleyman Kaynak, Dr. Kadir Songür’ün annesi Dr. Nergis Songür ve babası Dr. Mehmet Songür katıldı.
Basın açıklamasının açılış konuşmasını yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, ‘Sağlıkta şiddet, sağlıkta dönüşüm politikalarının yarattığı kışkırtılmış sağlık talebi nedeniyle devam etmektedir. Buna karşın hala bu şiddete yönelik caydırıcı tedbirlerin alınmaması etkin bir yasanın olmaması, sağlık çalışanlarının işveren konumundaki sağlık, yöneticileri tarafından güvenliklerinin sağlıklarının korunamaması bu sorunun devam etmesinde önemli rol oynamaktadır. AVM’ye girerken bile yapılan kontroller sağlık kuruluşlarında uygulanmamakta silahla, bıçakla sağlık kuruluşlarına girilebilmektedir. Sağlık çalışanlarının sağlığı, güvenliği sağlığı yönetenlerinin sorumluluğundadır. Kadir Songür davasında sanığın cezasında indirim yapılmasını gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Bu dava da sanığın en üst sınırdan cezalandırılması topluma şiddetin cezasız kalmadığı mesajının verilmesi açısından önemli olacaktır. Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin iyi hali olamaz’ dedi.
Basın açıklamasını Prof.Dr. Süleyman Kaynak okudu. Prof. Dr. Süleyman Kaynak, İzmir BAM 4. Ceza Dairesi’nin, bozma kararı sonrası, sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumundan görüş alınmış ve sanığın akıl sağlığının yerinde olduğu tespit edilmiştir. İzmir BAM 4. Ceza Dairesi’nin sanık hakkında verilen cezanın indirilmesi yönündeki kararı sonrası İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi yeniden bir karar verecektir. Davanın karar duruşması 8 Aralık 2021 tarihinde yapılacaktır. Mahkemeden beklentimiz, önceki kararında ısrar etmesi ve sanığa verilen cezada indirim yapılmamasıdır. SORUYORUZ? Sanığın hangi̇ olumlu davranışı nedeni̇yle indi̇ri̇m uygulanmalıdır? Sanık, hekimi öldüremediği için mi bu indirimden yararlanmalıdır? Sanık, elinde jiletle hekimi öldürmek için yaptığı planda başarısız olduğu için mi indirimden yararlanmalıdır? Sanık, olay nedeniyle pişmanlık göstermediği ve vicdan azabı yaşamadığı için mi indirimden yararlanmalıdır? Sanık, yargılama sürecinde mahkemeyi yanıltmaya yönelik davranışlar içinde olduğu için mi indirim yapılmalıdır? Bu soruları çoğaltabiliriz. Kamuoyu vicdanını bu kadar derinden sarsan bir olayda, hukuki bir gerekçe yokken sanık hakkında indirim uygulanmasının tartışılıyor olması bizleri derinden üzmektedir. İşlediği suç nedeniyle en ufak bir vicdan azabı yaşamayan, pişmanlık belirtisi göstermeyen sanık hakkında verilen cezada indirim yapılması ihtimalinin varlığı bizleri yaralamaktadır. Yargılama aşamasında, duruşma salonunda yargılamaya dinleyici olarak tanıklık eden bizler, sanığın, özel bir kinle hareket ettiğini, tasarlayarak, planlı ve hazırlıklı şekilde hekime zarar vermek için hastaneye gittiğini, hekimin yaşadığı mağduriyet nedeniyle bir üzüntüsünün ve pişmanlığının olmadığını, bir vicdan azabı olmadığını gözlemledik. Bu gözlemi İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi de yaptığı içindir ki, sanık hakkında verilen cezada indirim uygulamamıştır. Sanık hakkında verilen cezada indirim yapılmasını gerekli kılan hukuki bir gerekçe olmadığı kanaatindeyiz. Beklentimiz, adil ve hakkaniyete uygun bir karar verilmesidir. dedi.
Basın açıklaması için tıklayınız…
Dr. Kadir Songür’ün annesi Dr. Nergis Songür ise, sürece ilişkin duygu ve düşüncelerini paylaştı. Yaşanan bu şiddet olayının kendilerini derinden etkilediğini ifade ederek adalet istedikleri belirtti.
İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel, genç meslektaşımız yaşamına kast eden bir şiddete maruz kaldı. Şiddet hastanelerde, ASM’lerde devam ediyor. Mevcut tedbirler ne sağlık çalışanlarını korumakta, ne de şiddete karşı caydırıcı olmaktadır. Bu konuda acil tedbirler bekliyoruz. Adaletin yerine geleceğine dair umudumuzu koruyoruz.
Basın açıklamasının son bölümünde İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, İzmir’deki tüm sağlık emekçilerinin hakları, sağlıkları, güvenlikleri konusunda ortak bir mücadele verdiklerini, sağlıkta şiddet sona erene kadar kararlılıkla mücadeleye devam edeceklerini söyledi.