Hekim Meclisi Divan Başkanı Dr. Ahmet Etit toplantıyı açarak yönetim kurulu üyelerimizin bugün TTB Merkez Konseyden İzmir’e hekimlerin sorunlarını yerinde incelemek üzere gelen Dr. Onur Naci Karahancı ve Dr. Kazım Doğan Eroğulları ile birlikte birimlerde yoğun bir programları olduğundan ötürü Hekim Meclisi Toplantısına katılamayacakları için mazeret belirttiklerini söyledi. Daha sonra gündem maddelerinin konuşulmasına geçildi.
Birinci gündem maddesi olarak Kadın Hekimlik Komisyonu adına Dr. Mübeccel İlhan söz alarak “cinsel şiddeti önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleme tutum belgesi”nin son TTB genel kurulunda yönerge olarak kabul edildiğini, İzmir Tabip Odasının da genel kurulda alınan kararla bu yönergenin destekçisi olduğunu söyledi. “Cinsel şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusunda sessiz kalmamak önlemenin ilk basamağıdır” dedi.
Kadın Hekimlik Komisyonu adına Uz. Dr. Leyla Gülseren “Meslek Örgütümüz İçinde Cinsel Şiddetle mücadele ve Toplumsal cinsiyet Eşitliğini Sağlama Yolunda” başlıklı “cinsel şiddeti önleme ve toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleme” birimleri ile ilgili bilgilendirme amaçlı bir sunum gerçekleştirdi. Evvela cinsel şiddetin tanımını yapan Dr. Gülseren “iki kişilik ilişkide cinsel fayda ve güç elde etmek amacıyla taraflardan birinin diğerine baskı uygulaması cinsel şiddettir” dedi. İlkel toplumlarda da cinsel şiddetin görüldüğünü, dört bin yıl önceki Hammurabi kanunlarında bu konu ile ilgili maddeler bulunduğunu söyledi. Diğer ülkelerdeki cinsel şiddet oranlarını özetledikten sonra ülkemizdeki cinsel şiddet yaygınlığının resmi rakamlara göre %9-15 olduğunu ancak gerçek rakamların bunun çok üzerinde olduğunu belirtti. Bunun temel sebebini ise “cinsel suçlar genellikle cezasız kalır, cinsel suçlar genellikle gizli kalır” şeklinde açıkladı. Ülkemizin imzalamış olduğu Birleşmiş Milletler sözleşmesi CEDAW (Kadına karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi sözleşmesi) ve İstanbul sözleşmesi (kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi’nin sözleşmesi) olduğunu belirtti. Türk Psikiyatri Derneği, cinsiyet ayrımcılığı ve cinsel şiddet ve tacize karşı politika belgesi ile cinsel şiddeti önleme ve toplumsal cinsiyet eşitliği sağlama birimi kurulduğunu söyledi. Bu birimin temel amacı cinsel şiddetin yaşanmadığı toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir meslek örgütünün yaratılmasına katkıda bulunmak, bu çerçevede cinsel taciz, cinsel saldırı ve kadına/LGBT+ bireylere, çocuklara yönelik her türlü şiddete karşı duyarlılık ve farkındalık yaratmayı, bunlara ilişkin tutum, davranış ve eylemleri engellemeyi, cinsel şiddete maruz kalanların kendilerini güvenle ve daha açık ifade etmelerini ve güçlenmelerini sağlamayı hedeflemektedir. Dayanak olarak da CEDAW, İnsan hakları ve biyotıp sözleşmesi (Oviedo sözleşmesi), Ruh hekimliği meslek etiği kuralları, cinsel haklar bildirgesi, İstanbul Sözleşmesi, TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum belgesi, TPD soruşturma, kovuşturma ve merkez onur kurulu yönetmeliği sayılabilir. “Sonuç olarak meslek örgütleri içinde de cinsel taciz sıktır ama çoğunlukla gizli kalmaktadır. Kadınların korku ve utançla susturulması her türlü cinsel ve ev içi sömürüye imkân verir, meslek örgütleri içinde toplumsal cinsiyet perspektifi ile cinsiyet ve cinsel yönelim temelli ayrımcılıkla mücadele edilmelidir” dedi.
Dr. Leyla Gülseren’in konuşmasının ardından ikinci gündem maddesi olan COVİD salgını ile ilgili güncel durum değerlendirmesine geçildi:
Bu konu ile ilgili Dr. Bülent Pişmişoğlu ülkemizde aşılama oranının %50 olduğunu, pandeminin 1-2 yıl daha sürebileceğinin öngörüldüğünü, delta ve diğer alt varyantlarla daha da uzayabileceğini söyledi. Kamusal alanda aşısız kişiler için yaptırım uygulanması gerektiğini belirtti. “2 yaşından büyük herkesin aşılanmasının savunmalıyız” dedi.
Dr. Fatih Sürenkök Covid’e bağlı vaka ve ölüm sayısının geçen yıl bu aylara göre 10 kat arttığını ama toplumda tedbir konusunda bir gevşeme izlendiğini söyledi.
Dr. Hülya Çamlıbel işyeri hekimi olarak çalıştığı işyerinde temmuz ayında aşılanan işçilerin şimdi hasta olduğunu söyledi. Bu konuda tıbbi bilgi istemesi üzerine Dr Arzu Bayram mikrobiyoloji uzmanı olarak cevapladı.
Dr. Öcal Taşer kış ayları yaklaşırken kapalı ortamlarda maske konusuna vurgu yaparak TTB’nin bu konuda örnek olması gerektiğini söyledi.
Dr. Aydan Taka Küçük hekimlerin 5 dakikada bir muayene ve hastanelerde oluşan kalabalıklar nedeniyle halen büyük risk altında olduğunu 460’ dan fazla sağlık çalışanının vefat ettiğini söyledi. Aşı karşıtlarına büyük illerde miting yapma izni verilmesini eleştirerek aşı karşıtlığı devam ettiği sürece pandeminin bitmeyeceğini, aşı karşıtlığının demokratik özgürlük olarak değerlendirilemeyeceğini belirtti.
Dr. Nur Engindeniz de Covid 19 tedbirlerinin çoğu yerde eksik ve yanlış uygulandığını anlattı.
Üçüncü gündem maddesi olarak TTB tarafından 27 Kasım’da Ankara’da yapılacak Beyaz Yürüyüş ve Beyaz Forum konuşuldu.
Dr. Behiye Mungan ve Dr. Alper Büyükakkuş son dönemde yaşanan hak kayıplarımız, 5 dakikada bir muayene baskısı, 7200 ek gösterge talebimiz ve diğer sorunlarımızın konuşularak bakanlığa iletilmesi için kalabalık ve güçlü bir şekilde bu foruma katılmamızın gerekliliğini vurguladılar.
Dilek ve temenniler kısmında ek görüş bildiren olmaması üzerine toplantı divan başkanı Dr. Ahmet Etit tarafından sonlandırıldı.