Türk Tabipleri Birliği (TTB), Merkezi Hekim Randevu Sistemi’ndeki (MHRS) randevu aralığının beş dakikaya düşürülmesi ile ilgili olarak kamu hastanelerinin başhekimliklerine verilebilecek bir dilekçe örneği hazırladı.
Dilekçe örneğinde sağlık hizmeti sunumundaki temel amacın, hastanın bilimsel gereklilik ve mesleki deontoloji kurallarına uygun tanı ve tedavi edilerek sağaltılması olduğu belirtildi. Bu bağlamda nitelikli sağlık hizmeti sunumu için hastaya ayrılması gereken sürenin en az 20 dakika olduğu, bazı branşlarda bu sürenin daha da fazla olmasının gerektiği kaydedilen dilekçede şu ifadelere yer verildi:
“Hastalara karşı etik yükümlülüğüm karşısında, hekim özerkliğinin de bir gereği olarak benim bilgim ve onayım dışımda verilen randevu sistemine bağlı kalmam beklenemez. Buna zorlanmam, hastalarımın uygun tedaviyi alamamalarına ve özen eksikliğine yol açabileceği gibi tıbbi uygulama hatalarına da neden olabilecektir. Hastalarıma, durumlarının gerektirdiği süreyi ayırmam durumunda ise kapıda yığılmaların oluşması kaçınılmazdır. Özellikle pandemi döneminde hastaların uygun olmayan koşullarda ve kapalı ortamda bir arada tutulmasının öngörülebilir toplumsal ağır sonuçları da dikkate alınmalıdır.”
Dilekçede hekimlerin etik ikilem içinde bırakılmayacağı, şiddete uğramayacağı ve tıbbi hata yapmaya açık hale getirilmeyeceği bir çalışma ortamının sağlanması için gerekli düzenlemelerin derhal yapılması talep edilirken; aksi takdirde doğacak tüm olumsuz sonuçlardan idarenin sorumlu olacağı vurgulandı.