Basın Açıklaması: Acil Servis Hekimleri Sorunlarına Acil Çözüm İstiyorlar!

05.10.2021
İzmir Tabip Odası tarafından düzenlenen Acil Servis Hekimleri Özlük hakları anketi sonuçları, 5 Ekim 2021 Salı günü İzmir Tabip Odası’nda yapılan basın açıklaması ile kamuoyuna açıklandı.

Basın Açıklamasına, İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, Yönetim Kurulu Üyeleri Prof.Dr. Süleyman Kaynak ve Dr. Zeynep Altın katıldı.

Basın açıklamasının açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Süleyman Kaynak, İzmir Tabip Odası olarak meslektaşlarımızın çalışma ortamı ve özlük haklarına yönelik sorunlarını kamuoyuyla paylaşıyoruz. Bugün Acil servis hekimi meslektaşlarımızın sorunlarını sizinle paylaşacağız. Acil servisler, ülkemiz sağlık hizmetlerinde sanki ikinci bir sağlık hizmeti sunan bir yer olmuştur. Acil servislerde iş yükü çok fazla artmıştır. Ciddi güvenlik sorunları yaşanmaktadır. Bu sorunları tespit edebilmek adına İzmir Tabip Odası olarak bir anket düzenledik. Sonuçlarını sizlerle paylaşıyoruz. dedi. 

Basın açıklamasını İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı okudu.  Dr. Lütfi Çamlı, “İzmir Tabip Odası tarafından düzenlenen ankete 330 hekim arkadaşımız katıldı. Katılım %52 si İzmir % 48 i diğer illerde olmak üzere acil tıp uzmanı ve asistanı, pratisyen hekimler ve acil tıp dışı uzmanlık alanlarından hekimlerden oluşmaktaydı.  Ülkemizde acil sağlık sisteminde her seviyeden ankete katılan hekimlerin %93’ü bir yıldan uzun süredir görev yapan hekimlerdi. Bu nedenlerle çalışmamızın ülkemiz acil servislerinde çalışan hekimlerin sorunlarını yansıtması açısından önemli ve güvenilir sonuçları olduğunu düşünüyoruz. Çalışma saatlerine bakıldığında acil serviste çalışan hekimlerin sadece %4’ü mesai saatlerinde çalışırken %65 i 24 saatlik nöbetler halinde çalışmaktadır.  Ankete katılanların %95 i haftalık 40 saatten daha fazla çalışmaktadır. Bu yoğun çalışma koşullarında durmadan nefes almadan çalışması istenmektedir. Hekimlerin %15’i çalışırken öğle ve akşam yemeği için ara veremediğini, %42’si ise nadiren ara verebildiğini bildirmiştir. Sadece %8’i istediği zaman diliminde yıllık izin alabildiğini ifade etmektedir. Covid -19 salgını sürecinde sorunları daha da ağırlaşan acil servis hekimlerinin anket sonuçlarına göre %73 ünün covid polikiliniği ya da yoğun bakım servislerinde çalıştığı saptanmıştır. Katılanların %80 i Covid-19 salgını sürecinde acil servis çalışanlarına yeterli korunma sağlanmadığını belirtmiş, %86 sı ise salgın ile ilgili olarak acil serviste yeterli düzenleme yapılmadığını ifade etmiştir.   %35 i salgın sürecinde Covid 19 hastalığı geçirdiğini açıklamıştır.  Bu sonuçlar İyi yönetilemeyen salgın sürecinde sağlık çalışanlarımızın da korunamadığını göstermektedir. Çalışmamıza katılan hekimlerin %50’den fazlası bir nöbette 100’den fazla, %30’u 200’den fazla hasta baktığını ifade etmiştir. Hekimlerin %80’i başvuran hastaların %50’den fazlasının gerçek acil vakalar olmadığını ifade etmektedir. Üstelik hekimlerin %79’u acil olmayan hastalara hizmet vermeleri ya da acil olmayan müdahaleleri yapmaları için hastane idaresi tarafından baskı uygulandığını bildirmiştir. Hekimlerin %73’ü acil olmayan vakalar nedeniyle diğer acil vakalara hizmet vermekte zorlandığını ifade etmektedir. Hekimlerin %88’i çalıştığı acil serviste personel sayısının yetersiz olduğunu, %71’i acil servislerinin donanımının yetersiz olduğunu bildirmiştir. Sağlık çalışma alanlarında artan şiddet olguları hekimlerde çalışma alanlarında güvenlik kaygısı oluşturmaktadır. Çalışmamızda hekimlerin %99’unun çalışma ortamında güvenlik kaygısı yaşadığını gördük. Katılımcıların %39’u çalıştıkları acil serviste her ay 20’den fazla şiddet olayı yaşandığını, %92’si kendisinin şiddete maruz kaldığını bildirdi. Bu olayların çoğunluğu tehdit ve hakaret olsa da %18’i mobbinge, %8’i darp edilme, %2’si delici/kesici aletle tehdit veya yaralanmaya, %1’i cinsel saldırı ya da tacize maruz kaldığını bildirdi. Dramatik olarak 4 hekim ateşli silahla saldırıya maruz kalmıştı. Bu olaylarda nadiren bildirim yapıldığı dikkat çekiciydi (%71’i yarısından daha azında bildirim yapıldığını ifade etti). Geçtiğimiz yıllarda hekimlerin görev yerlerinde öldürülmeleri de dahil olmak üzere sağlık çalışma alanlarında çok sayıda şiddet olayı yaşanması ve çalışmamızın daha öncekilere benzer bu düşündürücü sonuçlarının bilinmesine karşın acil servislerde güvenliğin sağlanmasına yönelik yeterli düzenlemeler yapılmamıştır. Acil servis hekimlerinin %80 i emeğinin karşılığını alamadığını %18 ise kısmen aldığını belirtmişlerdir. Acil servis hekimi olarak görevini sürdürürken mesleki tamin alıyorum diyenlerin oranı sadece %14 olarak saptandı. Ankete katılanların %94 ü çalışma sürecinde kısa ya da uzun süreli tükenmişlik duygusu yaşadığını, % 30 u son bir yıl içinde depresyon tanısı aldığını, %74ü zaman zaman istifa etmeyi düşündüğünü, %88 inin mesleğini va da branşını değiştirmeyi aklından geçirdiğini ifade etti. Acil servislerde çalışan hekimlerin çalışma koşullarına uygun şekilde yıpranma hakkı kazanması sağlanmalı ve çalışma saatleri ve koşulları için standartlar belirlenerek yeni düzenlenmeler yapılmalıdır. Adaletsiz performans sisteminden vazgeçilerek emeklerinin karşılıklarını alabildikleri insanca yaşamaya uygun bir ücret verilmelidir.” dedi. 

Rapor sonuçlarının tam metni için tıklayınız…

Daha sonra söz alan İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Zeynep Altın, Acil serviste görevli hekimler yoğunluktan dolayı buraya gelemediler. Acil serviste çalışan meslektaşlarımız gerçekten tükeniş durumda. Bu sağlık sistemi bu haliyle sürdürülebilirliğini kaybetmiştir. Acil servislerde çok ciddi hasta yoğunluğu var. Bu yoğunluğun nedenleri pandemiyle yüzümüze çarpsa da pandemiden önce de sağlıkta dönüşüm politikalarıyla acil servislerde bu yoğunluk çok fazla arttı. Diğer polikliniklerde sıra alamayan hastalar acile başvuruyorlar. 5 dakikada bir randevu sistemiyle bu yük çözülemez. Servislerde hastalar yatmak için sedyelerin üzerinde uzun süreler beklemek zorunda kalıyorlar. Hastaların uzun süre acil servislerde bulunmamasını içeren genelgelerle bu yoğunluğun azalmadığını, arttığını hep beraber gözlemledik. Hastalar acil sevisini kuyruğunda kıvranıyorlar. Bu da bir şekilde şiddet olarak sistemin sorumlularına değil, hekimlere yükleniyor. Bir an önce acillerde yaşanan yoğunluğun görünür kılınması gerekiyor. dedi.

Basın emekçilerinden gelen soruların cevaplanmasının ardından basın toplantısı sona erdi.
 
Bu haber 413 kez okunmuştur.