Panelin moderatörlüğünü yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, açılış konuşmasında son dönemde aşılama hızlarında yüzde 60’a varan düşmeler olduğunu, aşı tereddütü yaşayan kesimlerin aşı olmamakta direndiklerini, buna karşın Eylül ayında 7000 yurtaşımızı önlenebilir bir hastalıktan kaybettiğimizi belirtti.
Prof. Dr. Feride Aksu Tanık ve Prof. Dr. Nilgün Toker’in konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte pandeminin devam ettiği, Türkiye'deki vaka ve ölüm sayılarının, aşılanma oranlarındaki eşitsizliklerin kabul edilemez ve önlenebilir olduğu vurgulandı.
Bu bağlamda "normalleşme" kavramı irdelendi. Sağlık Bakanlığının aşı konusundaki ikircikli tutumunun güven sarsıcı olduğu vurgulandı. Aşı tedirginliğinin temelinde yer alan etmenleri bilmenin güven inşasında çok önemli olduğu, aşı olmanın bireyi korumak yanı sıra toplumsal bir etkisinin de olduğu, toplum bağışıklığı yoluyla toplumun en kırılgan kesimlerinin de korunmasının olanaklı olduğu tartışıldı.
Bu çerçevede kamuya ve bireylere düşen görevler, dayanışma ve sorumluluk boyutlarıyla tartışıldı. Aşı olma zorunluluğu konusunda farklı görüşler dile getirildi. Kamusal alanlarda çalışanların aşı olması gerektiği, toplu bulunulan kamusal mekanlara girişte aşı bilgisi sorgulanmasının önemi ve gereği vurgulandı. Aşılama kapsayıcılığının arttırılması için kamunun üzerine düşen düzenleyici görevleri yerine getirmesi çağrısı yapıldı.
Söyleşinin son bölümünde izlecilerden gelen soru ve katkılar değerlendirildi. İzmir Tabip Odası Başkanı Dr.Lütfi Çamlı konuşmacılara katkılarından dolayı teşekkür etti.