İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu “yabancı kontenjan” kararına tepki gösteren DEÜ öğrencilerine destek oldu.

17.08.2021
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin 2021-2022 yılı için almış olduğu yabancı kontenjanı kararına tepki gösteren öğrenciler 17 Ağustos 2021 tarihinde basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Basın açıklamasına, İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel ve Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Kaynak, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekilleri; Tacettin Bayır ve Özcan Purçu’nun yanı sıra Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, Buca Belediyesi CHP Meclis Üyesi Merve Doğan, Eğitim-Sen İzmir 3 No lu Şube Başkanı Ulaş Yaşa'da öğrencilere destek verdi.

Üniversitenin Tınaztepe Kampüsü girişinde toplanan DEÜ’lü öğrenciler ‘Ya DEÜ Ya Yabancı, Savunmadayız’ pankartıyla, DEÜ’nün yeni eğitim-öğretim döneminde üniversite kontenjanının yüzde 47’sini yabancı öğrencilere ayırmasını protesto etti.  

DEÜ Rektörlüğü tarafından satışa çıkarıldığını belirten öğrenciler, ‘Müşteri değil öğrenciyiz, Eğitim hakkı satılamaz, Üniversiteler bizimdir bizim kalacak’ sloganları atarak söz konusu karardan dolayı DEÜ Rektörlüğü’ne tepki gösterdi. 

Öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan DEÜ öğrencisi Deniz Özçelik, “Geçtiğimiz günlerde, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü 2021 yılı tercih dönemi için okul kontenjanının yüzde 47’sini yabancı öğrencilere ayıracağını duyurdu. Yabancı öğrencilere ayrılan yüzde 47’lik kontenjan 10.165 öğrenciye tekabül etmektedir. Rektörlük tarafından yapılan açıklamalarda söz konusu kontenjanın tercih değil zorunluluk olduğu dile getirilmiş ve sorumluluktan kaçınılmaya çalışılmıştır ancak YÖK’ün seçtiği diğer pilot okulların yabancı kontenjanları göz önüne alındığında bu açıklamanın bahaneden ibaret olduğu açıktır. Kontenjan ayrılan yabancı öğrencilerin girdikleri sınavın, milyonlarca öğrenci arkadaşımızın girdiği YKS’ye kıyasla oldukça basit ve niteliksiz bir sınav olduğu açıkça gözlenmektedir. Sınavlar arasındaki bu uçurum, bariz şekilde eğitimde fırsat eşitliği ilkesine aykırıdır. Bu durum aynı zamanda sonraki yıllar için okulun eğitim kalitesinin düşmesi bakımından büyük tehlike arz etmektedir” açıklamalarında bulundu.
Bu haber 208 kez okunmuştur.