Etkin ve güvenli olduğu onaylanmış covid -19 aşısı ücretsiz olarak toplumun tüm kesimlerine eşit ve adil bir şekilde ulaştırılmalıdır.

10.12.2020

Aşılar en önemli toplum sağlığı kazanımlarından birisidir. Aşılama çalışmalarının en temel kavramı toplum bağışıklığı kavramıdır. Bulaşıcı hastalıklara karşı toplumun kritik bir orantısının aşılanması durumunda salgın çıkması olasılığı azaldığı için toplumun tüm üyeleri de korunmaktadır. Toplum bağışıklığı kavramı epidemiyolojik ve teknik boyutunun ötesinde aynı zamanda bir toplumsal dayanışmadır. 

Tüm dünyayı etkisi altına alan covid 19 pandemisi sürecinde yaklaşık 70 milyon kişi hastalanmış 1.5 milyondan fazla insan hayatını kaybetmiştir. Bu kadar yüksek sayıda hastalık ve ölüme rağmen toplum bağışıklığı çok düşük düzeylerdedir. İçinde bulunduğumuz dönemde yeterli toplum bağışıklığı ancak aşılarla sağlanabilir. COVID-19 pandemisine  karşı  verilen  mücadeledenin başarıya ulaşması ve   toplum sağlığının korunması açısından aşının önemi bilimsel bir gerçekliktir.

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun 2.12.2020 tarihli toplantısı sonrası, aşılar ve ülkemizdeki aşılama süreçleri ile ilgili yapılan açıklamaya rağmen konuyla ilgili belirsizlik sürmektedir. Pandemi döneminde ısrarlı taleplerimize rağmen şeffaf olmayan Sağlık Bakanlığı’nın artık bu yanlıştan dönmesi, aşı uygulamalarında süreci şeffaf olarak yönetmesi gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın şeffaflıktan uzak tutumu; aşı olmaya yönelik endişe ve belirsizlik yaratan her türlü söylem ve uygulaması, toplum sağlığı  açısından risk oluşturacaktır.

Uygulanacak aşının bilimsel ve etik kurallara uygun olarak ruhsatlandırılmış olması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı, aşıların ruhsatlandırma süreçlerini; etkili ve güvenli olduklarına ait belgeleri, kamuoyuyla, şeffaf bir şekilde paylaşmalıdır.

Aşı olmak bireylerin tercihine bırakılamayacak kadar önemli bir uygulamadır. Sağlık Bakanlığı bu konuda toplumu aydınlatmalı, doyurucu açıklamalarda bulunmalıdır.

Aşının toplumun tüm kesimlerinin ulaşabildiği ücretsiz bir hak olduğu unutulmamalıdır. Aşı toplumun tüm kesimlerine eşit ve adil bir şekilde ulaştırılmalıdır. Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasında aralık ayı içerisinde 50 milyon adet olarak temin edeceği aşının Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu onayından sonra toplumda uygulayacağını bildirmiştir. Çeşitli nüfus grupları arasında enfeksiyon kapma, ölüm oranı, olumsuz toplumsal etki riski gibi unsurlar göz önüne alınarak genel öncelikler belirlendiği ve İlk aşamada sağlık çalışanları, 65 yaş üstü vatandaşlarımız ile yaşlı, engelli, koruma evlerinde kalanlar gibi toplu ve kalabalık yerlerde yaşayan yetişkinler aşılanacağı belirtilmiştir. sağlık çalışanları covid -19 hastalığı açısından en riskli meslek grubu olup  öncelikli aşılanması doğru bir yaklaşımdır. Kamu- özel kurum ayırımı yapılmaksızın tüm sağlık çalışanları öncelikli olarak aşılanmalıdır. Ancak   influenza aşılarında yaşanan sorunlar, sağlık çalışanlarının çok küçük bir kısmının aşılanabilecek olması   sağlık çalışanlarının hafızalarında tazeliğini korumaktadır.

Ülke çapında bu boyutta bir aşılama için bir an önce bütün planlamalar detaylı bir şekilde yapılmalı, uygulamalarda yaşanabilecek kaosa engel olunmalıdır. 

Bu haber 183 kez okunmuştur.