Grip aşısı Bilim Kurulu üyeleri tarafından oldukça geniş bir kesime önerilmektedir. Salgın dışı koşullarda 65 yaş üstüne, kronik hastalara ve sağlık çalışanlarına ücretsiz olarak yapılan grip aşısına olan ihtiyaç, içinde bulunduğumuz covid- 19 pandemisi koşullarında iki enfeksiyonun beraberliğinin olası olumsuz etkileri nedeniyle artmıştır.
TTB bahar aylarından itibaren birçok kez aşı alımlarında artış yapılması gerektiğiyle ilgili uyarılarda bulunmuştur. Dünyada üretilen grip aşısının büyük çoğunluğu refah düzeyi yüksek, nüfusu görece olarak daha düşük ülkelere satılmaktadır. Küresel bir salgında da bu anlamda eşitsizlikleri azaltıcı herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Aşı üretimini kendisi yapamayan Türkiye’de uluslararası piyasaların insafına kalmış durumdadır.
Yetersiz bir planlama ve uygun dönemde talep edilmemesine bağlı olarak aşıyla ilgili önemli bir kriz yaşayacağımız düşünülmektedir. Türkiye Eczacılar Birliği Türkiye’ye 1 milyon 300 bin aşı geldiğini duyurmuştur. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TTB ile yapılan görüşmede ise sadece 65 yaş üstünün 9 milyon civarında olduğunu ifade etmiştir.
Vatandaşlar hem eczanelerden hem de ASM’lerden grip aşısı talebinde bulunmaktadır. Salgın sürecinde testlere ve ilaçlara erişimde yaşanan eşitsizlikler vatandaşların güvenini zedelemiştir. Bu da istenmeyen tepkilere yol açmaktadır. Karşılanabilme olanağı görülmeyen grip aşısı talebiyle ilgili olarak öncelikle ASM çalışanları ve eczane çalışanları hastalarla karşı karşıya gelecektir. Sağlık alanındaki şiddet sıklığı düşünüldüğünde bu konuyla ilgili Sağlık Bakanlığı’nın hızla önlem alması gerekmektedir. Bütün bunlar göz önüne alındığında Sağlık Bakanlığı’nın ivedilikle açıklama yapması kamuoyunu bilgilendirmesi gerekmektedir.
1. Ülkemizde uygulanacak grip aşısı sayısı ve bu sayıda temin edilmesinin gerekçeleri kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
2. Grip aşının hangi risk gruplarına, nasıl ve nerede dağıtılacağı şeffaf bir biçimde tüm ana akım medya olanakları kullanılarak topluma anlatılmalı, yaşanabilecek krizde sağlık çalışanlarının sorumlu ve yetkili olmadığı vurgulanmalıdır.
3. Aşı tedarikiyle ilgili çalışmalar arttırılmalı, bu çalışmalar kamuoyuyla paylaşılmalıdır
Yaşanan süreçlerden dersler çıkarılmalı, ilaç sanayimiz geliştirilmeli, aşı üretim tesislerimiz hızla kurulmalı, dışa bağımlı yapıdan kurtarılmalıdır. Kurtuluş Savaşında trenlerde dahi aşı üreten bir geçmişimiz olduğu unutulmamalıdır.