. Pandemi sürecinde üçüncü kez gerçekleştirilen telekonferans şeklindeki meclis toplantısında gündem olarak;
1) Birim temsilcilerinin pandemi sürecinde birimlerindeki durum hakkında bilgilendirmeleri
2) Pandemi sürecinde covid-19 hastası olan sağlık çalışanlarının saptanması ve bu olgularla dayanışma konularının değerlendirlimesi
3) Prof.Dr. Feride Aksu Tanık’ın "COVİD 19'dan salgın öncesine dönüş döneminde temel ilkeler" başlıklı sunumu konuları belirlendi
-İlk olarak Hekim Meclisi temsilcileri İzmir’deki birimlerinden mevcut durum bilgilerini ve süreçle ilgili düşüncelerini paylaştılar.
İzmir’de 6050 Covid-19 hastası ve hastalık nedeniyle 225 ölüm olduğu bilgisi verildi.
Üniversite Hastaneleri, devlet Hastaneleri ve özel hastanelerde genel olarak Covid-19 polikliniklerine başvuru sayılarında azalma olduğu ancak poliklinik ve ASM başvurularında tesbit edilen Covid -19 (+) olgu yüzdesi önceki dönemlere kıyasla genel olarak daha fazla bulunduğu değerlendirildi.
Üniversite Hastaneleri’ndeki pandemi servisleri sayıları da, yatan hasta sayılarının düşmesiyle doğru orantılı olarak düşmekteolup (örneğin 9 Eylül Ünv. de tek servise düştü), normal poliklinik başvuru sayıları ise artmakta olduğu ifade edildi.
Pandemi sürecinde ASM lerde filiasyon çalışmaları sürerken , bağışıklama çalışmalarınında herhangi bir aksama yaşanmaksızın sürdürüldüğü ifade edildi.
Özel hastanelerden bazıları bir an önce pandemi hastanesi olmaktan çıkmak istediği, aynı şekilde bazı devlet Hastaneleri’nin ( Bornova Türkan Özilhan Hastanesi gibi) pandemi hastanesi olmaktan çıkarılmasının gündemde olduğu belirtildi.
İşyerlerinde Covid -19 geçirmiş olan hastaların işe dönüşlerinin nasıl olacağının , işyeri hekimlerinin üretim baskısı altında çalışılan yerlerdeki işçilerin ve kendilerinin sağlıklarını nasıl koruyacaklarının planlanması gerekliliği vurgulandı.
İzmir Tabip Odası yönetimi tarafından Özel Sağlık Kuruluşlarında Çalışan Hekimlerle ilgili yapılan anket sonuçlarına göre; ankete katılanların %19 u ücretsiz izne çıkarıldıklarını, %60 a yakınında ise ücretlerde düşme olduğu görüldüğü ifade edildi. Tabip odamız özel sağlık kuruluşlarında çalışan ve ücretsiz izine çıkarılan hekimler için, ücret ödenmeyen ayların ücretinin ödenmesini de kapsayacak şekilde hukuksal süreci başlattığı bilgisi paylaşıldı. Kamu hastanelerinde yaşanan ek ödemelerdeki haksızlıklarla ilgili girişimler konusunda bilgi verildi
Covid-19 nedeniyle kaybettiğimiz meslektaşlarımızın , tanılarının meslek hastalığı kapsamında değerlendirilmesi konusunun Tabip Odamız tarafından takip edildiği açıklandı. Bu konuda gerekli başvuruların yapıldığı belirtildi.
Hekim Meclisi birim temsilcileri, İzmir Tabip Odası’nın pandeminin ilk günlerinden itibaren hızla organize olarak , gerek kişisel koruyucu ekipman dağıtımı, gerekse birim ziyaretleri ve telefonla kurulan iletişimlerle meslektaşlarımızın yanlarında olduklarını hissettirmelerinin olumlu etkisinden söz ederek, hekim ve hemşirelerimizin İzmir Tabip Odası’na teşekkürlerini ilettiler.
Normale dönüş süreci ile ilgili olarak süreçteki gereksinime uygun olarak temiz hastanelerin net olarak ayrılmasının önemi belirtildi. Bu dönemin, eskiden beri dile getirdiğimiz, uluslararası standartlara uygun koşullarda ( en az 15 dakika arayla hasta muayenesi, fiziksel mesafe koşullarında bekleme alanları gibi) sağlık hizmeti ve özlük haklarımızın hakkedişimize uygun hale getirilmesi, performans dayatmasının kaldırılması konularında ısrarcı olmamız gereken bir dönem olduğu konusunda görüş birliğine varıldı.
- Daha sonra Covid 19 hastası sağlık çalışanlarının durumları, ihtiyaçları hakkında bilgi paylaşımında bulunuldu
“Tabip Odamız her hafta oda bünyesinde oluşturulan Korona Dayanışma Grubu’nun sahadan aldıkları bilgiyle, haftalık olarak “İzmir’de Covid-19 tanılı Sağlık Çalışanları” raporu yayınlamaktadır. 4 Mayıs tarihli rapora 147 meslektaşımızınCovid -19 tanısı vardır.” bilgisi paylaşıldı.
-Son olarak Prof.Dr. Feride Aksu Tanık "COVİD 19'dan salgın öncesine dönüş döneminde temel ilkeler" başlığıyla bir sunum yaptı
DSÖ Avrupa bölgesi için hazırladığı “COVID-19 Geçiş Sürecinde Halk Sağlığı Önlemlerinin Güçlendirilmesi ve Uyarlanması” rehberinden bilgiler aktardı;
Kısıtlayıcı önlemlerin azaltılması ve geçişin yönetiminde altı çizilen dört temel bileşen var.
1. Hastalık karar süreçlerini halk sağlığı ve epidemiyolojik veriler yönlendirmelidir:
2. Sağlık hizmetlerini iki ana kulvarda sürdürülmelidir:
A. COVID-19 hastalarının gereksinimi olan koruyucu, tanı, izolasyon, tedavi hizmetlerinin sunumu
Sağlık sistemi COVİD-19 vakalarında yeniden artış olasılığına karşı hazırlıklı olmalıdır. Bu bağlamda birinci basamak sağlık hizmetleri, laboratuvar kapasitesi, akut gereksinimlere yanıt kapasitesi, yoğun bakım kullanımı vb alanlarda yeni senaryolara hazırlıklı olmak önemlidir.
B. Salgın sürecinde ertelenmiş, birikmiş olağan sağlık sorunlarına sahip hastaların başvurularına yanıt verilmesi
Kronik hastalıklar, bağışıklama takipleri, ruh sağlığı hizmetlerine gereksinimin artabilecek olmasının göz önünde bulundurulması vb.
3. Salgının sosyal ve davranışsal etkilerini, boyutunu önemsemek gerekir
Geçiş süreci toplumun etkin biçimde katılımı ve önlemleri desteklemesi ile olanaklıdır. Bu nedenle geçişin zamanlaması önemlidir.
4. Salgının bireyler, aileler ve topluluklar üzerindeki yıkıcı etkisini azaltmak için sosyal ve ekonomik destek verilmelidir
DSÖ ayrıca geçiş sürecinde altı temel ölçütün göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtiyor:
1. COVID-19’un bulaşmasının kontrol altına alınmış olduğu kanıtlanmalı.
2. Sağlık sistemi her vakayı tespit edebilmeli, izole edebilmeli, test uygulayıp, tedavi etmeli ve her temaslı kişiyi izleyebilmeli ve karantinaya almalı.
3. Huzurevleri, rehabilitasyon merkezleri, ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri, cezaevleri gibi hassas nüfusun toplu olarak bulunduğu yerlerde ya da mülteciler gibi dezavantajlı topluluklardaki salgın riski en düşük düzeye indirilmeli.
4. Okullar, fabrikalar, iş yerleri fiziksel mesafe, el yıkama olanakları, solunum hijyeni ve beden ısısı izlemleri vb gerekli korunma önlemlerini oluşturmalı.
5. Bulaş riski yüksek topluluklara yeni vakaların girişi ve bu topluluklardan dışarıya vaka çıkışının riski yönetilebilir olmalı.
6. Toplumların da bir sesi vardır, geçiş süreci konusunda bilgilendirilmiş, bu sürece katılımları sağlanmış olmalı.
Geçiş sürecinde sağlık çalışanları ve sağlık kurumları:
DSÖ hangi strateji uygulanırsa uygulansın sağlık çalışanlarının desteklenmesi ve korunmasının hem pandemiye yanıt hem de olağan sağlık hizmetlerinin yürütülmesi açısından çok gerekli olduğunu belirtiyor.
Sağlık çalışanlarının koruyucu donanım kullanmaya devam etmesi gerektiğini belirterek, vakaların artma olasılığına karşılık hastanelerin hazırlıklı olmasını tavsiye ediyor.
Salgının toplumdaki olumsuz etkileri
1. Aşamada:Dezavantajlı topluluklarda daha yüksek hastalanma ve ölüm, iş kaybı, işsizlik, yoksulluk, açlık, cinsiyet temelli şiddette artış, stres ve anksiyetenin artışı, alkol tüketiminde artış...
2. Aşamada:Covid dışı nedenlerle hastaneye başvurulardan kaçınma ve bunun yarattığı ikincil etkiler, işsizlik, kira ödeyememe, barınma sorunları, gıdaya erişim sorunları, yetersiz beslenme, yaşlıların izolasyonu, dezavantajlı kesimlerin çocuklarında eğitimle ilgili sorunlar, firmaların kapanması, intiharlar, suç artışı, damgalama...
3. Aşamada:Önlenebilir hastaneye yatışlarda artış, uzun erimli sağlık sorunları, toplumun sosyal dokusunun tahrip olması, eşitsizliklerin artması, uzun erimli işsizlik, yavaş bir iyileşmenin eşlik ettiği coğrafi farklılıklar...
Prof.Dr.Feride Aksu Tanık sunumunu şu sözlerle bitirdi:
Krizi kapitalistler değil de bizler hepimiz için fırsata dönüştürebiliriz. Kentlerimize geri gelen kuşların, havamızın temizliğinin, boğazdaki yunusların bize söylediği gibi sonsuz tüketmeden de, sonsuz atıklar üretmeden ve çevreyi kirletmeden de bir yaşam mümkündür. Covid’in daha fazla eşitsizlik üretmesine izin vermemek mümkündür.
Toplantı değerlendirilen konularla ilgili olarak diğer meclis üyelerinin katkı ve önerilerin değerlendirilmesinin ardından sona erdi.
Bu haber 347 kez okunmuştur.