Prof. Dr. Melek Göregenli’nin katıldığı Adalet Arayışı ve Yüzleşme konulu konferans 25.02.2020 tarihinde İzmir Tabip Odası Orhan Süren konferans salonunda gerçekleştirildi.
Sunumun açılış konuşmasını, İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Lütfi Çamlı yaptı. Dr. Lütfi Çamlı, ülkedeki sağlık sistemi ve hekimlik alanında yaşanan sıkıntılara değinerek hekimlik mesleğinin itibarsızlaştırılması, hekim emeğinin değersizleştirilmesi, sağlıkta artan şiddete karşı hekimleri 15 mart Beyaz Miting’e, Ankara’ya davet etti. Prof.Dr. Melek Göregenli hakkında kısa bir bilgi verdi.
Prof. Dr. Melek Göregenli sunumunda, “hukuk ve yurttaşlık kavramlarına ilişkin evrensel ilkeler, tarihsel-toplumsal bir bağlamda insanileşirler ve adalet sıradan, fani ve sıcak bir gündelik olgu olarak hayata geçer; hep yeniden sorgulanarak, gündelik yaşamda adımlarımızı nasıl atacağımızı belirleyerek; başımıza gelen ve başkasının başına gelenlerin ne kadar "adil" olduklarına ilişkin kararlar vererek. Dünyanın adil olduğuna dair inançlar, adaletsizliğe maruz kalan kurbanın değersizleştirilmesine, şiddetin failinin belirsizleşmesine ve sorumluluğun kurbana atfedilmesine neden olabilmektedir. Hukuk güvenliği hakkının ortadan kaldırılması, yurttaşlığın bir kimlik ve haklar sistemi olarak ortadan kalkmasına hatta otoriter sisteme rıza üretiminin bir aracısı haline gelmektedir. Otoritenin, bir siyasal yönetim tarzı olarak hayata geçirilmesi, bir sosyal etki ve rıza üretimi mekanizması olarak, toplumun farklı gruplarının "tehdit" hatta "düşman" ilan edilmesine, yasadışı ve gayrimeşru uygulamaların "sıradanlaşması"na hatta dışlanan grup üyeleri üzerinde ayrımcılık ve sosyal kontrol yoluyla baskı uygulanmasına yol açmaktadır. Bu denli bir güç inşası, taraftarını ve kolektif itaat suçlarını doğurur; “yıkıcı itaat” i ortaya çıkaran, kişinin otoriteyi kabullenişinin bir buyrukla diğerine karşı suç işleyebilir düzeye gelmesine yol açabilen bir kolektif rızaya işaret eder. Bu gibi süreçlerde esas dikkat çekici olan nokta kişilerin, bir otoritenin talepleri karşısında, eylemlerinden sorumlu olma duygularını yitirmeleridir. Böylece kötülüğün failliği, sorumluluğu dağılır ve giderek belirsizleşir. Hukukla adaletin kesiştiği yerde ve kesişme biçimlerine bağlı olarak oluşabilecek “yurttaşlık biçimleri” konusunda sosyal psikoloji araştırmalarının sonuçları, “değer yönelimli yurttaşlık” kavramını öneriyor. Kendi kişisel ve grup düzeyindeki politik değerlerini temel alan, otoritenin taleplerini değerlendirirken, hakikat arayışına dayalı bir politik sorumluluktan çıkarılacak bağımsız yargılamalarda bulunabilen bir yurttaşlık tasavvurudur” dedi.
Sunumda bu kavramsal çerçeve içinde, kolektif suçluluk, kolektif sorumluluk ve toplumsal travma kavramları eleştirel bir yaklaşımla ele alınan Prof.Dr. Melek Göregenli, tarihsel örneklerden hareketle "yüzleşme" deneyimleri üzerinde durdu.
Katılanların soru ve katkılarının değerlendirilmesi sonrasında, İzmir Tabip Odası Başkanı Prof.Dr. Funda Barlık Obuz, sunumu için Prof. Dr. Melek Göregenli’ye teşekkür etti.