Malpraktis ve Hukuki Süreçlerde Dikkat Edilmesi Gerekli Noktalar Paneli Yapıldı

14.02.2020

Malpraktis ve Hukuki Süreçlerde Dikkat Edilmesi Gerekli Noktalar Paneli, 13.02.2020 tarihinde, İzmir Tabip Odası Orhan Süren Salonunda, büyük bir katılımla yapıldı.

Odamız Genel Sekreteri Dr. Lütfi Çamlı, toplantının açılışında, etkinliğe katılan hekimlere ve konuşmacılara teşekkür ederek 15 Mart ve 17 Nisan’da yapılacak etkinlikler hakkında bilgi verdi.  

Moderatörlüğünü Prof. Dr. Süleyman Kaynak’ın yaptığı panelde, ilk konuşmayı DEÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp AD öğretim üyesi Doç.Dr. İsmail Özgür Can yaptı. Can, sunumunda, malpraktis ve komplikasyon kavramlarının tıbbi ve hukuki yönlerini açıklayarak iki kavram arasındaki farka değindi.  Dünyadaki ve ülkemizdeki malpraktis olgularının ve dava edilme sayılarının artışı hakkında bilgi veren Can, dava sayılarında ve şikayetlerde bir artış olduğunu ancak davaların hekimler aleyhine sonuçlanma oranının düşük olduğunu, dava ve şikayetlerdeki artışlar nedeniyle defansif tıp eğiliminin yaygınlaşmaya başladığını, uzmanlık sınavlarında cerrahi branş tercihinden kaçınılarak daha az riskli görülen uzmanlık dallarına bir yönelim olduğunu, sorunun sistemsel bir sorun olduğunu, tıbbi uygulama hatalarına “hizmet kaynaklı zarar” ilkesi ile yaklaşılması gerektiğini, sağlık sistemindeki diğer sorunlarla birlikte tıbbi uygulama hatalarının tartışılması gerektiğini ifade etti.   

İkinci konuşmayı DEÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp AD Başkanı Prof. Dr. Erdem Özkara yaptı. Özkara, sunumunda,  tıbbi uygulama hatası nedeniyle yargıya yansıyan uyuşmazlıklarda bilirkişilik sürecinin büyük önem arz ettiğini, hakimlerin tıbbi hata iddiası olan konularda mutlaka hekimlerden görüş aldığını, dolayısıyla hekimler hakkındaki kararın yine hekimlerin değerlendirmeleri sonucu verildiğini, ülkemizde bilirkişilik yapan resmi kurumlar hakkında bilgi veren Özkara, Adli Tıp Kurumu’nun yapısı ve işleyişi hakkında bilgi aktardı. Mahkemelerin görüşüne başvurduğu resmi bilirkişilik kurumları yanı sıra, davanın taraflarının, kendi insiyatifleri ile bilimsel mütalaa (uzman görüşü) alabileceklerini ve bu mütalaayı Mahkemeye sunabileceklerini, tarafların haklılığını ortaya koymak açısından uzman görüşünün son dönemde büyük önem kazandığını ifade etti.  

Üçüncü konuşma Odamız Avukatı Mithat Kara tarafından yapıldı. Kara sunumunda, tıbbi uygulamaların yaşam hakkı, insan onuru ve insanın kendi bedeni üzerinde karar verme hakkı ile doğrudan ilintili olduğunu, konunun yaşam hakkı ile ilintisi nedeniyle yargı süreçlerinde daha titiz bir değerlendirme yapılması gerektiğini, hekimlerden  tıbbi standartlara uygun özenli uygulama beklendiğini, aydınlatılmış onam koşulunun yerine getirilmesi  gerektiğini, bu koşulların hem etik ve hem de hukuki yükümlülüğü olduğunu ifade etti. Tıbbi uygulama hataları nedeniyle yargıya yansıyan uyuşmazlıklarda yargının yaklaşımı hakkında bilgi veren ve yargı kararlarını paylaşan Kara; hekimlerin meslek uygulaması sırasında tıbbi kayıtların düzenlenmesi konusunda daha titiz davranması gerektiğini, tıbbi kayıtların hukuki süreçlerde önemli olduğunu, yazılan ve yazılmayan bilgilerin hekimlerin hukuki durumunu etkilediğini vurguladı. Mesleki sorumluluk sigortasının yasal zorunluluk olduğunu, tazminat davalarında hekimler için belli bir limite kadar güvence sağladığını, bu nedenle sigorta poliçelerinin yapılması, yenilenmesi ve risk ortaya çıktığında sigorta şirketine bilgi verilmesi konusunda hassas olunması gerektiğini belirtti.

Sunumların ardından, toplantının soru ve yanıt bölümüne geçildi. Oldukça katılımlı ve etkileşimli gerçekleşen soru-yanıt bölümünde, dinleyicilerin soruları yanıtlandı, değerlendirmeleri alındı. Benzer toplantıların tekrarlanması ve yaygınlaştırılması dileğiyle toplantıya son verildi.


İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu 

Bu haber 322 kez okunmuştur.