Hekim Meclisi aylık olağan toplantısı 5 Aralık 2019 Perşembe günü İzmir Tabip Odasında yapıldı.

09.12.2019
Hekim Meclisi aylık olağan toplantısı 5 Aralık 2019 Perşembe günü İzmir Tabip Odasında yapıldı.

Daha önce duyurulan gündem maddelerine geçmeden önce Şehir Hastaneleri hakkındaki ek gündem maddesi önerisi oy birliği ile kabul edildi.

İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu adına Dr. Fatih Sürenkök; Şehir Hastaneleri’nin sağlık hizmetlerinde  ve sağlık harcamalarında yaratacağı tüm olumsuzluklara karşın, Bayraklı’daki Şehir Hastanesi’nde olduğu gibi, yapımlarının hız kesmeden sürdüğünü ,bu konuda sağlık çalışanlarının, ancak hastalarda farkındalık yaratarak ve onlarla birlikte hareket etmeleri durumunda etkili olunabileceğinin altını çizerek, konuyla ilgili olarak yol haritası belirlemek için İzmir Tabip Odası’nda bir çalışma grubu oluşturulması önerisini dile getirdi. Öneri oy birliğiyle kabul edildi. 

Daha sonra  "Termik Santral Bacalarına Filtre Takılmasını Erteleyen Yasal Düzenleme ve Halk Sağlığı” konulu gündem maddesine geçildi. 
Ege Üniversitesi Halk Sağlığı ABD dan Prof. Dr. Raika Ulusoy yaptığı sunumda; 
Uluslarası Kanser Ajansı’nın dış ortam hava kirliliğini kesin kanserojen şeklinde sınıfladığını, bu nedenle tüm dünyada ABD başta ve Çin de dahil olmak üzere, pek çok ülkede elektrik üretimi için  Kömürlü Termik Santrallerden (KTS) vazgeçilmekte olduğunu, böylelikle bu ülkelerin (Çin çarpıcı örneğinde olduğu gibi) hava kirliliğini hızla azaltmayı başardıklarını anlattı.
Türkiye’de ise hala KTS yapımının sürdüğünü ve güncel olarak sanayileşmenin yoğun olduğu bölgelerde bulunan ve sayıları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 330 olarak bildirilen Hava Kalitesi İzleme İstasyonları’ndan yalnızca 211’nin verilerinin kamuoyuyla paylaşıldığını, verilerin paylaşılmadığı istasyonlardan bazılarının, 2900 adet küçüklü büyüklü sanayi tesisinin bulunduğu Aliağa örneğinde olduğu gibi, en yoğun hava kirliliği olması beklenen bölgelerdeki istasyonlar olduğunu belirtti. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun Kara Rapor verilerine göre Türkiye’de DSÖ kılavuz değeri üstü (kirli) istasyon oranının 2018 yılı için %96.3 olduğuna dikkat çekti.
Sunumuna, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bildirmiş olduğu, Türkiye’de iller  ve İzmir’de de ilçeler bazındaki 2016-2018 partikül madde verilerini paylaşarak devam etti. 
KTS’lere baca filtresi takma zorunluluğunun 2,5 yıl daha ertelenmesini getiren 21 Kasım 2019 tarihli torba yasanın 50. Maddesinin , Cumhurbaşkanı  Erdoğan tarafından veto edilmesiyle ilgili olarak değerlendirmelerin, KTS bacalarına filtreler takılsa bile uçucu külün  %3-10 unun çıkmaya devam edeceği, bu oranın bile insan, hayvan ve bitki sağlığı açısından kabul edilebilir olmadığı, diğer kirleticiler olan kükürtdioksit ve azot oksitlerin asit yağmurlarına neden olduğu ve asıl maliyetin desülfirizasyon işleminde olduğu hesaba katılarak yapıldığında ; filtresiz KTS’lerin derhal kapatılması, kalan KTS’lerin 5 yıl içinde kapatılması ve Belçika gibi Kuzey ülkelerinde bile başarıyla geçiş yapılan güneş enerjisinden yararlanımın hızla yaygınlaştırılması başta olmak üzere acil enerji verimliliği politikaları taleplerinin dikkate alınmasının önemine deyindi.
Sunumunu "İzmir Tabip Odası’nın harekete geçiriciliğiyle, Güneş Enerjisi Kooperatifleri kurarak, binalarımızın çatılarındaki panellerle elektrik üretip şebekeye vererek, KTS lere ihtiyaç olmadığını somut bir şekilde gösterelim" çağrısıyla bitirdi. 

"Aşı Karşıtlığı Üzerine Tartışmalar”konulu bir sonraki gündem maddesi hakkındaki sunum İzmir Tabip Odası başkanı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz tarafından yapıldı;
Birçok hastalığın ortadan kalkmasında ve yaşanan salgınların tekrarlanmamasında bağışıklamanın en güçlü ve düşük maliyetli halk sağlığı girişimi olmaya devam ettiğini, UNICEF verilerine göre aşıyla önlenebilir altı hastalık olan ; boğmaca, difteri, tetanoz, kızamık , çocuk felci ve tüberküloz nedeniyle 1989’da ölenlerin sayısı 5 milyon iken bu gün bu sayının 100 bin dolaylarında olduğunu ,böylelikle aşıya erişemeyen, immün yetmezliği olan vb. kişilerin de toplumda görülme sıklığı azaltılan bu hastalıklardan korunmakta olduğunun altını çizdi.Daha sonra Türkiye’deki Genişletilmiş Bağışıklama Programı’nı açıklayarak, bu programa göre yaşa uygun tüm aşıları yapılmış kabul edilebilecek çocukların %67 düzeyinde kaldığı( Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2018 verileri), Kasım 2015 Anayasa Mahkemesi Kararı ile ebeveynlerin rıza göstermediği durumlarda çocuklarına aşı yaptırmayabileceklerinin duyurulduğu, aşı reddinin 2011 de 183 iken, 2017’de 23bine yükselmiş olduğu bilgilerini paylaştı. Aşıların yan etkileri konusundaki endişe ve inanışların giderek yaygınlaştığını, ancak  bilimsel araştırmalarla bu inanışların doğru olmadığının kanıtlandığını , aşı reddinin bireysel özgürlük değil toplum sağlığını tehdit eden bir davranış olduğunu belirtti.TTB ’nin AYM kararı sonrasındaki açıklaması, 2018 Aşı Candır kampanyası , vb gibi ,konuyla ilgili çalışma ve çabalarına değinerek, İzmir Tabip Odası olarak 24-30 Nisan 2019 da yapılan "Çocuklarımıza Sağlığı Aşılayalım”  kampanyası hakkında bilgi verdi. Dr. Obuz sözlerini; 
Genişletilmiş Bağışıklama Programı’ndaki aşıların tüm çocuklara zorunlu ve ücretsiz olarak yapılmasını içeren yasanın TBMM’ne bir an önce getirilmesi ve aşı karşıtlığı konusunda bilimsel verilere dayanmayan , gerçeği yansıtmayan bilgilerin yaygınlaşmasının önlenmesinin, gerekliliği ve önemini vurgulayarak bitirdi.

Hekim Meclisi’nin Aile Hekimi katılımcıları, sahada  aşı reddi konusunda giderek artan sıkıntılar yaşadıklarını, aşı yaptırmak isteyen ebeveynlerle, performans değerlendirmesi  nde yapıl(a)mayan aşılar için Sağlık Bakanlığı’nın verdiği cezalar arasında kalanların yine aile hekimleri olduklarını dile getirdiler ve İzmir’de bazı cemaatlerin ,aileleri aşı yaptırmamaları konusunda yönlendirip, daha sonra da internet aracılığıyla kitap ve şifalı ürün vb satışlarla ticari kazanç elde ettikleri duyumları aldıklarını, halk sağlığı açısından büyük bir tehlike olan b durumun, derhal önüne geçilmesi gerekliliğini belirttiler.

14 Tıp Etkinlikleri ile ilgili gündem maddesi bir sonraki Hekim Meclisi’nde görüşülmek  ve  2 Ocak 2020 tarihindeki yeni Hekim Meclis’nde buluşmak üzere toplantıya son verildi.

Saygılarımızla,

Hekim Meclisi Divan Kurulu

Bu haber 222 kez okunmuştur.