Kazdağlarını Savunmak Ülkeyi Savunmaktır
İzmir Tabip Odası Çevre Komisyonu tarafından planlanan ve İzmir Tabip Odası, Kimya Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ve Ege Su Platformunun ortalaşa düzenlediği ‘Kazdağları Gerçeği ve Ormancılığımız’ konulu konferans Bornova Belediyesi Kültür Merkezinde yapıldı. Orman Mühendisleri Odası eski Genel Başkanı ve Marmara ve Ege Belediyeler Birliği Danışmanı Salih Sönmezışık’ın verdiği konferansın açılış konuşmasını yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Funda Barlık Obuz madenciliğin ülkemizde neden olduğu çevre yıkımına dikkat çekti. Özellikle altın madencilerinin ilk yıkımı İzmir’de gerçekleştirdiklerinin altını çizdi ve o nedenle İzmir Tabip Odası olarak çevre yıkımlarına duyarlı olduklarını belirtti.
Açılış konuşmalarından sonra Salih Sönmezışık; Kazdağlarının mitoloji, tarih ve doğa açısından önemini vurgulayarak konuşmasına başladı. Kazdağları’nın yer aldığı coğrafi bölgeyi tanımlayan Sönmezışık; bu bölgede çok sayıda altın madeni izini verildiğini vurguladı. Bu izinler sonucu doğa ve ormanların maden izinlerini alan şirketler tarafından yok edildiğini resimlerle anlatan Sönmezışık Kazdağları’nda bulunan altın madenlerinin veriminin bir ton cevherde 0.80 gram altın gibi çok düşük olduğunu; bu nedenle milyonlarca ton ağır metallerden zengin atık çıkartacaklarını söyledi. Kazdağları’nda altın madeni ruhsatları alan ve Kirazlı bölgesinde 350 binden fazla ağaç kesen Alamos Gold’un kendi ülkesindeki madenlerinde hiç ağaç kesmediğini ve yeraltında üretim yaptıklarını belirten Sönmezışık ayrıca madenci firmaların bölgenin tüm su kaynaklarına el koymak istediklerine dikkat çekti.
Bölgedeki diğer tehditlerin ise termik santraller ve yangın olduğunu belirten Sönmezışık; bölgenin kuzey tarafına kurulan termik santrallerin bölgedeki hakim rüzgarların kuzeyden güneye esen rüzgarlar olması nedeniyle tüm Kazdağları ormanlarını etkileyerek kuruttuğunu vurguladı. Filtresiz çalışan bu santrallerin Kazdağları ormanlarını yok ederken bölge insanının da sağlığını olumsuz etkilediğini anlatan Salih Sönmezışık anayasa’mız ve taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalarda devletimizin ormanları koruması ve genişletmesi gerekirken mevcut iktidarın bunu yapmadığını, ranta ve talana göz yumduğunu belirtti. Sönmezışık, “Anayasa'da belirtildiği üzere devletin görevi ormanlık alanları genişletmektir. Yanmış yerleri tekrardan ayağa kaldırmak devletin işidir. Bizim iktidarımız ise bu yerleri otellere, madenlere, yandaşlara peşkeş çekiyor. Aklınıza gelebilecek ormanları koruyan tüm kanunlar işlevsiz hale getirildi ve içi boşaltıldı. Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu’nda, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürünün ne işi var. Hangi yönüyle o kurulun asli üyesi. 2012 yılının verilerine göre Balıkesir ve Çanakkale’de toplam 285 altın madeni çalışması vardı. Bu çalışmaları yapan firmalar parasını ödedik çalışma yaparız diyorlar ama ödedikleri paralar çok komik. Hektar başına 600 TL ödüyorlar. Kirazlı ’ya yapılan altın madeni Atıkhisar barajına zarar veriyor. Bu baraj çok fazla köye içme suyu sağlayan bir baraj. Kiraz’da bir yargı süreci değil yılan hikâyesi yaşandı. Kararlar beklenmeden talan yapıldı. Çanakkale’de 154,14 hektar, Bayramiç’te 188,11 hektar alan katlediliyor. ÇED sürecinde Bayramiç Orman İşlerinin görüşü alınmamış. Ayrıca bizim yaptığımız araştırmalara göre 348 bine yakın ağaç şu an kesilmiş durumda. Bakanlık 14 bin ağaç kesildi diyerek doğru söylemiyor” diyerek sözlerini tamamladı. Toplantı sonunda İzmir Tabip Odası Başkanı Funda Barlık Obuz; Orman Mühendisleri Odası eski Genel Başkanı Salih Sönmezışık’a günün anısı olarak bir plaket verdi.
