Hekim Meclisi 7 Kasım 2019 tarihinde saat 18.30’da İzmir Tabip Odası Orhan Süren Konferans Salonunda toplandı. Meclis Başkanı Yıldıray Orhon’un açılış konuşmasını takiben gündeme geçildi.
1. Özel Hekimlere İl ve İlçe Sağlık Müdürlükleri tarafından elektronik posta yolu ile bildirilen e-nabız uygulaması ve 2018-2019 yıllarındaki hasta verilerinin sisteme girilmesi istemi ile ilgili olarak İzmir Tabip Odası Avukatı Mithat Kara tarafından bilgilendirme yapıldı. Av. Mithat Kara, bu süreç içerisinde TTB’nin her yeni yönetmeliğe kişisel verilerin ne çerçevede korunacağı, hangi verilerin bildirilmesi ile ilgili vd. nedenlerle net çerçevede bilgi verilmediği vb. gerekçeleri ile defalarca dava açtığı, Danıştay’ın bu yönetmelikleri iptal ettiği ve en son 21 Eylül 2019 tarihli yeni yönetmeliğe de dava açıldığı, belirtti. Elektronik posta yolu ile tebligatın yasal bir geçerliliği olmadığını, yazılım firmalarının hekimlerle iletişime geçtiği ancak bu konuda acele edilmesinin gerekmediğini belirtti. Konu meclis gündeminde tartışılarak tüm özel hekim grubunun ortak ve tutarlı hareket etmesinin yararlı olacağı ve önümüzdeki günlerde İzmir Tabip Odasının Özel Hekimlik Komisyonu önderliğinde geniş katılımlı bir toplantı yapılmasının uygun olacağı sonucuna varıldı.
2. Kamu Hastanelerinde çalışan hekimlerin herhangi bir yazılı görevlendirme olmaksızın aynı gün içerisinde ya da önceki gün telefon ile uzakta bulunan bir ilçe hastanesine geçici görevlendirmeler yapıldığı, hekimlerin çalışma düzenleri ile ilgili planlama yapamadan geçici görevlendirmeye gitmek zorunda kaldıkları, harcırah, döner sermaye gibi konularda da mağdur edildikleri ile ilgili sorunların gündeme alınması üzerine Av. Mithat Kara ve İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Lütfi Çamlı tarafından bilgilendirme yapıldı. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nü ziyaret ettiklerini konuyu paylaştıklarını, ilgili başkanın da katılımı ile görevlendirmelerin uygun yapıldığını söylediklerini bildirdi. Bu noktada hekimlerin resmi bir görevlendirme yazısı olmaksızın görev yerini terk etmelerinin uygun olamayacağı, görevlendirmede mutlaka yasal haklarını talep etmeleri gerektiği, hekimlerin kısa ya da uzun süreli demeden yaşadıkları sorunları bildirmeleri ve haklarını talep etmelerinin önemli olduğu bilgisini vurgulayarak verdiler.
3. Başka hastanelerde hatta uzak ilçelerde tutulan nöbetlerle ilgili de benzer bir sürecin yaşandığı, nöbet yönetmeliği ve büyük şehir yasasında netlikler bulunamadığı bu sürecin de İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ile de görüşüldüğü konusunda bilgi verildi.
4. MHRS randevu sayıları konusunda da bilgilendirme yapıldı. Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yazılan bir yazıda ana dal hekimlerinin günde 72 hasta yan dal hekimlerinin ise yaklaşık 30 hasta muayene edilmesinin uygun olduğu ile ilgili olarak konunun gündeme geldiği, TTB’nin bu konu ile ilgili girişimlerinin olduğu, performansa dayalı ek ödeme sisteminin bu duruma yol açtığı ve bu sistemle ilgili yasal düzenlemenin gerektiği konusunun önemli olduğu vurgulandı.
5. Sağlıkta şiddet olayları ile ilgili olarak son dönemde İzmir’de yaşanılan sağlık çalışanına şiddet olguları üzerinden İzmir Tabip Odasının yapmış olduğu yasal girişimler konusunda bilgi verildi. Madde kapsamında bir talep neticesinde hem kamuda hem de özel grupta çalışan hekimlerimize çeşitli şekillerde şiddet ve baskı uygulayan kişilerin bulunduğu, Madde Bağımlılığı ile ilgili konunun ayrıca ele alınmasının önemli olduğu ve önümüzdeki günlerde bu konu ile ilgili de görüş alınmasının gerekli olabileceği konusu görüşüldü.
6. Dr. Aydan Taka Küçük tarafından Şehir Hastaneleri Gerçeği başlıklı bir sunum yapıldı. Dr. Aydan Taka Küçük, şehir hastaneleri ile ilgili olarak TTB’nin de yoğun çalışmaları ve kitapçıkları bulunduğu, hazine arazilerinin özel firmalara hastane inşa etmek ve bazı birimlerini işletmek üzere verildiği, başta hastanelerin ve sonrasında da Sağlık Bakanlığı’nın bina kirası olarak bu özel firmalara yüklü miktarlarda ödemeler yaptığı, yaklaşık 3 aylık kira gideri ile hastane inşa edilebileceği, yüklü ödemelerin önümüzdeki yıllarda ciddi zarara neden olacağı, ayrıca ucuz iş gücü beklentisi ile sağlık çalışanlarının emek sömürüsüne neden olabileceği, yakın bir gelecekte devlet hastanelerinin kapanarak sadece şehir hastanelerinin çalışacağı vatandaşların kendisine yakın bir bölgede sağlık hizmeti alamayacağı, şehir hastanelerinin şehrin dışına yapıldığı, şehir hastanelerine SGK ve ilgili kurumlarca ciddi bir oranda ödeme yapılmaya başlandığı farklı şehir hastanelerinde farklı ödeme miktarlarının bulunduğunu, ilerleyen zaman diliminde hekimlerin de işsiz kalabileceği gibi çok önemli riskler barındırdığını sayısal veriler eşliğinde sundu.
Dilek ve temenniler ile 5 Aralık 2019 tarihinde saat 18.30’da toplanmak üzere Hekim Meclisi toplantısı sona erdi.