İzmir Tabip Odası, Kazdağlarında Su ve Vicdan Nöbetine katıldı

26.08.2019

Kazdağlarında altın işletmesi Projesi  kapsamında Kazdağları'nda binlerce ağaç kesilmesi ve Çanakkale'nin tek su kaynağı olan Atıkhisar Barajı su toplama havzasında metalik madencilik faaliyetlerinin sürdürülmesine karşı mücadele kapsamında  25- ağustos 2019 tarihinde Çanakkale Tabip Odası ve TTB Halk Sağlığı Kolu’nun çağrıcısı olduğu bir etkinlik düzenlendi. İzmir Tabip Odasından da yaklaşık 60 hekim odamızın kaldırdığı otobüs ve özel araçlarıyla Kaz Dağlarındaki su ve vicdan nöbetine katıldı. Etkinlik öncesi  tabip odalarının, çevre ve sağlık alanında çalışan sendika ve sivil toplum örgütlerinin katılımı ile bir toplantı yapıldı. Toplantıda İzmir Tabip Odası Çevre Komisyonu Başkanı  Dr. Ahmet Soysal TTB Halk Sağlığı Kolu adına “Metalik madenciliğin halk sağlığına etkileri” konulu bir sunum yaptı. Altın madenciliğinde kullanılan siyanürün insan sağlığı için ölümcül etkisi tartışıldı. 

Toplantı sonrasında Kazdağları’na doğru yola çıkan TTB üyelerinin yolu defalarca jandarma ve polis tarafından kesilse de hekimler Kazdağılarına ulaştı. Kirazlı Altın Madeni İşletmesi önünde toplanan Tabip odası üyeleri adına açıklama yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman, "Altın madenlerinde madenin ayrıştırılmasında siyanür kullanılmaktadır. Açık atık havuzlarında buharlaşan siyanür toprağa karışabilmektedir. Yoğun yağışlarda olabilecek olası atık havuz taşkınları ve Biga bölgesi fay hattından kaynaklanabilecek depremlerin yaratacağı atık havuzu çatlak ve çökmelerinin yeraltı, yer üstü su kaynakları ve toprak için büyük kirlilik riskleridir. Toprağına ve suyuna ağır metaller bulaşmış, oksijen deposu orman alanları bir avuç para için yok edilmiş doğa ve tarih harikası bir alanın tekrar geri kazanılması ve telafisi mümkün olmayacaktır" dedi. "Özellikle siyanür liçi yöntemi ile çalıştırılan altın madenlerinin kirlettiği alanların eski haline dönmesi yüzyıllarca mümkün olmamaktadır. Meseleyi sadece kesilen ağaç-dikilen ağaç düzeyine indirgeyen cehalete sabrımız yoktur. Daha fazla beklemeyin. Daha çok zarar vermeden toplumun yararına olmayan bu projeden vazgeçin. Bu madenin ruhsatını ve Biga yarımadasında verdiğiniz onlarca maden arama iznini iptal edin. Çevresel Etki Değerlendirme raporlarının alınış biçiminden denetlenmesine kadar olan tüm işlemleri sağlık ve kamu yararı gözeterek yeniden düzenleyin. Bölgesel bir dağ sistemi olan Kazdağlarının varlığı, biyolojik çeşitliliği her şeyden daha değerlidir. Kazdağlarında en az 800 bitki çeşidi olup; bunların 79’u endemik; yani dünyada sadece Kaz Dağlarında bulunan bitkilerdir." Diyerek sözlerine devam etti.

Dünya Tabipler Birliği tarafından benimsenen “Çevresel Konularda Hekimlerin Rolü” Bildirgesi, hava, su ve toprak gibi insanlığın yaşam ve sağlık için gerekli ortak kaynaklarının korunması için hekim örgütlerinin sorumluluğunu vurguladığını anımsatan Adıyaman, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu ülkenin hekimleri olarak, vatandaşları olarak sağlığımızı ve yaşadığımız doğayı dikkate almayan talana karşı mücadelemizi ve bu mücadeleyi yapanlara desteğimizi sürdüreceğimizi buradan açıklıkla ilan ediyoruz. Doğamızı katletmeyin, geleceğimizi yok etmeyin."

Basın açıklaması sonrası Su ve Vicdan Nöbetinin tutulduğu alana gidilerek  nöbet etkinliğine destek verildi. Burada yapılan konuşmaların ardından İzmir’e geri dönüş gerçekleştirildi.

Fotoğraflar için Tıklayınız...

İZMİR TABİP ODASI

Bu haber 369 kez okunmuştur.