Yazar Latife Tekin’in katıldığı “80’lerden Bugüne Ebedi ve Edebi Değişim” konulu söyleşi 11 Mart 2019 da İzmir Tabip Odası Konferans Salonunda gerçekleştirildi. 14 mart Tıp Bayramı Haftası etkinlikleri kapsamında yapılan söyleşiye hekim meslektaşlarımız yoğun ilgi gösterdi.
Söyleşinin açılış konuşmasını yapan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Lütfi Çamlı Latife Tekin’in 1980 sonrası dönemin en önemli yazarlarından biri olduğunu belirterek, İzmir Tabip Odası olarak kendisini konuk etmekten büyük onur duyduklarını ifade etti.
Latife Tekin’i sahneye çağırmadan önce konuşan söyleşinin moderatörü Mustafa Sütlaş, “Benim gençliğimde öğrenciliğimde işte böyle bir takım büyük yazarları duvarların arkasında, bazılarını şatolarının içinde diye bilirdik. Onlardan biri değil. Latife Tekin bu toplumun en yoksullarıyla birlikte olmayı kendisine bir çizgi olarak benimseyen insanlardan biri.” şeklinde konuştu.
Latife Tekin kamusal varlık olmaktan sıyrılmak istediğinin altını çizerek “Birçok edebiyatçı saygıyla karşılanır ama beni yolda kucaklar öperlerdi. O sevgi hep büyüyerek devam etti. En ürkütücü olan; ün, başarı ve kamusal bir canlıya dönüşmek. Kendi aslına dönmenin önemine atıfta bulunan Tekin, “Ustalaşmakta çok tehlikeli, hani Turgut Uyar’ın dediği gibi Efendimiz acemilik, ben acemi bir yazar olarak kalmak istiyorum.” dedi.
Yeni bir okur kuşağı ile karşılaştığını ve bunun kendisi için heyecan verici olduğunu belirten Latife Tekin, “Yeni kuşaklarla yeni kitaplarımla bir bağ kurabilecek olmak çok sevindirici dedi. “Kitabı düşünmeye bir imgeyle başladığım için o imgeyi yazılabilir hale getirmek için ona dair cümleler kurmaya başlıyorum. Bazı cümleler erken düşüyor, yazma biçimi yazma arzusu zaten yavaş yavaş söylemeye başlıyor. Bazen öyle güzel cümleler buluyorum ki, ama bununla mı başlamalı kitap diyorum, cümle erken mi düştü diyorum ve o cümleyi bir kenara koyuyorum. O imgeye yaklaşmak için tek tek cümleler kurduğum için tabi ki dil üstüne düşünüyorum. Düşünürken biçim değiştiriyor, sonra bir cümle geliyor. Doğrudan anlatacağım şeyin içine girerek o kitabın nasıl bir dille yazılması gerektiğine dair bir kayıt yapıyorum. Bir şeyler biriktiriyorum ve elbette sonra ayıklıyorum. Diğerlerini yırtıp atıyorum ki elimi kolumu bağlamasınlar. Sonra üzerinden yürünebilecek olanı seçiyorum, hamur yoğurmaya benziyor, kadın işi yani” şeklinde konuştu.
Yeni kuşak zaten çok kalın kitaplar okumak istemiyor. Giderek harfleri bile kısaltıyorlar. Geleceğe kalabilecek bir metnin çok hızlı akması gerektiğini düşünüyorum. Bu çağın ve geleceğin ritmine taşıyabilecek bir metin kurmak istedim. Ben de artık bütünlüklü metin okuyamıyorum. Steril edebiyat okuyamıyorum. Çünkü o bütünlüklü akan şeye tahammül edemiyoruz. Twitter’da sabah önüne hangi cümlenin düşeceğini bilemiyoruz, ben de bu yeniçağı kitabıma taşımak istedim. O parçalı yapıyı yansıtmak istedim” dedi.
Söyleşinin son bölümünde izleyicilerin sorularını yanıtlayan Latife Tekin’e güzel söyleşi için İzmir Tabip Odası Başkanı Prof Dr Funda Barlık Obuz teşekkür ederek plaket verdi.