Sağlıkta Şiddeti Önleyecek Yasa ve Şiddeti Teşvik Edici Söylemlere Yaptırım İstiyoruz!

14 Mart Tıp Bayramı Haftasına girerken, hekimler ne yazık ki yine şiddeti konuşmak zorunda kaldılar. 

Geçtiğimiz hafta, İstanbul’da ve Adana'da üç meslektaşımız daha sağlıkta şiddetin mağduru oldu.

Siyasi otoritenin sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti uzun yıllar görmezden gelmesi, sorunun her geçen gün büyümesine ve şiddetin artmasına neden olmuştur.

Daha kaç sağlık çalışanının şiddete maruz kalması, yaralanması, sakat kalması ve hatta ölmesi beklenmektedir. 

Bir yöneticinin çalışanlarının sağlığını ve güvenliğini koruması en öncelikli görevidir. Bütün bu şiddet olaylarında yöneticilerin sorumluluğu vardır. Bu sorumluluk şiddet öncesi, şiddet anında ve şiddet sonrası olarak bir bütünü kapsamaktadır.

Şiddeti önlemek için yapıldığı ifade edilen düzenlemeler, sağlık çalışanı şiddete uğradıktan sonra yapılacak idari ve adli işlemlerden öteye gidememiştir. “Sen şiddete uğra, ben adli ve idari süreci takip ederim” anlayışı ile şiddetin önlenmesi mümkün değildir.  

Bununla ilgili olarak meslek örgütümüz Türk Tabipleri Birliği’nin önerileri dikkate alınmalı, bu konuda gereken bütün önlemler hızla hayata geçirilmelidir.

Son şiddet olayları ile ilgili sosyal medyadaki bazı paylaşımlar ise, sağlık çalışanlarına şiddet sorununun geldiği nokta açısından düşündürücüdür. Eğer bu ülkede hukuk varsa suç oluşturan bir fiili öven, bu suçu işleyenleri adeta kutsayan, kışkırtan bu paylaşımlar herhangi bir devlet büyüğüne hakaret içerdiği iddiası ile cezalandırılan diğer sosyal medya paylaşımlarından daha önemsiz değildir.    

Şiddeti uygulayanlara, “ellerine sağlık, keşke sakat bıraksaydı, az bile dövmüş” şeklindeki paylaşımlarla şiddeti teşvik eden ve nefret suçu işleyenler için Savcıları göreve davet ediyoruz.

İZMİR TABİP ODASI YÖNETİM KURULU