İzmir Tabip Odası, İzmir Aile Hekimleri Derneği ve Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası işbirliğiyle düzenlenen “Aile Hekimliğinde Güncel Durum” paneli, 29 Kasım 2018 tarihinde Odamızda yapıldı.
Toplantı açılışında Oda Başkanımız Prof. Dr. Funda Barlık Obuz, paydaş kurumlarla işbirliğinin önemine değinerek Odamız Aile Hekimliği Komisyonu’nun bütün meslektaşların katılımını ve desteğini hedeflediğini, bu panelin önemli olduğunu vurguladı.
Moderatörlüğünü DEÜ Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD öğretim üyesi Doç. Dr. Tolga Günvar’ın yaptığı panelde, Odamız Yönetim Kurulu üyesi Dr. Nuri Seha Yüksel, İZAHED Yönetim Kurulu üyesi Uz.Dr. Kürşat Akkaya, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Murat Bolat ve Odamız Avukatı Mithat Kara birer konuşma yaptılar.
Dr. Nuri Seha Yüksel, birinci basamak sağlık hizmetlerinin temelini oluşturan aile hekimliği sistemininde önemli sorunlar olduğunu, Sağlık Bakanlığı’nın bu sorunlara çözüm üretmek yerine dışarıdan izlediğini, hekimlerin ve aile sağlığı merkezi çalışanlarının çaba ve özverisi ile sistemdeki açıkların kapatılabildiğini, ülke düzeyinde birçok aile sağlığı merkezinin koşulları nedeniyle tercih edilmediğini ve boş olduğunu, aile hekimlerin ve birlikte görev yaptığı çalışma arkadaşlarının birlikteliğinin önemli olduğunu, aile hekimliğinde getirilmek istenen birçok olumsuz düzenlemenin birlikte yürütülen mücadele sayesinde engellendiğini vurguladı.
Uz. Dr. Kürşat Akkaya, aile hekimlerinin her geçen gün yeni sorunlarla karşı karşıya geldiğini, aile hekimlerine koruyucu sağlık hizmetleri ile ilgisi olmayan birçok görevin verildiğini, aile hekimlerinin bu yeni görev tanımlamaları nedeniyle hastalarla karşı karşıya geldiğini, aile hekimlerine satranç oynamak isteyenler için dahi rapor verme yükümlülüğü getirildiğini, ağır iş yükü nedeniyle koruyucu sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde aksamalar oluştuğunu ifade etmiştir.
Dr. Murat Bolat, aile hekimliği mevzuatı ve sözleşmelerinin bir çok hukuki sorun içerdiğini, bir metnin sözleşme olarak kabul edilebilmesi için tarafların üzerinde konuştukları ve anlaştıkları bir metin olması gerektiğini, aile hekimliği sözleşmelerinin gerçek anlamda bir sözleşme olmadığını, mevzuattaki tanımlamalar ve yargının bakış açısı nedeniyle aile hekimlerinin hukuki statüsünün belirsizlikler içerdiğini, aile hekimlerinin statüsünün ne olması gerektiği konusunda farklı görüşler olduğunu, birinci basamak sağlık çalışanlarının birlikte mücadelesinin önemli olduğunu, birlikte mücadele edildiği takdirde aile hekimliği uygulamasındaki hukuksuzlukların önüne geçilebileceğini ifade etmiştir.
Av. Mithat Kara, devletin kamu hizmetlerinde farklı istihdam modellerini uyguladığını, bu istihdam politikalarını kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi birlikte değerlendirmek gerektiğini, aile hekimliği mevzuatı ve uygulamalarının ilk ortaya çıktığı günden bu yana hukuki güvenceden uzak belirsizlikler içerdiğini, Anayasa Mahkemesi’nin aile hekimlerinin hukuki statüsünü Anayasa’nın 128.maddesi bağlamında “diğer kamu görevlileri” olarak tanımladığı, kanun yapma tekniği açısından uygun olmasa da aile hekimlerinin özlük haklarına ilişkin birçok düzenlemenin yönetmeliklere bırakıldığını, aile hekimliği sözleşmelerinin yanlış anlaşılmaya neden olduğunu, bu sözleşmelerin anlaşıldığı şekliyle bir özel hukuk sözleşmesi olmadığını, karşılıklılık içermediğini, teknik anlamda idari sözleşme olarak değerlendirilebileceğini, sözleşme olarak ifade edilen bu metin ile aile hekimlerinin aile hekimliği statüsüne girdiğini ve aile hekimliği mevzuatında belirlenen kurallara uymayı taahhüt ettiğini, aile hekimliği mevzuatındaki hukuka aykırılıklara karşı hukuksal mücadelenin devam edeceğini ancak hekimlerin birlikte mücadelesinin de önemli olduğunu vurgulamıştır.
Sunumların ardından soru ve yanıt bölümüne geçilen toplantıda, toplantıya katılan dinleyiciler sorularını ve değerlendirmelerini paylaştı.
Toplantının sonunda, Oda Başkanımız Prof. Dr. Funda Barlık Obuz konuşmacılara teşekkür etti.