Yaşadığımız şehrin son yeşil dokularından, bir anlamda akciğeri olan Yamanlar Karagöl Alaniçi bölgesinde, bir taş ocağı işletmesi için İzmir Valiliği tarafından Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED) gerekli değil kararı verilmiştir.
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu, aynı konuda daha önce verilmiş yargı kararına ve bilirkişi raporlarında yer verilen bilimsel tespitlere rağmen, taş ocağı işletmesinin halk sağlığına, çevreye ve tarımsal alanlara olan olumsuz etkilerini görmezden gelerek “ÇED gerekli değildir” kararı verilmesini kabul edilemez bir uygulama olarak değerlendirmiş ve Yamanlar Karagöl’de taş ocağı işletmesine izin verilmesi işlemine karşı açılan davaya müdahil olmuştur.
İzmir 2. İdare Mahkemesi 2018/210 E. Sayılı dosyası ile devam eden davada, Mahkeme, bilirkişi raporunu da esas alarak YÜRÜTMENİN DURDURULMASI kararı vermiştir.
Mahkeme kararında, dava konusu kalker ocağı ve kırma-eleme tesisinin faaliyetleri sonucunda, bölgede yapılması planan Değirmendere Barajı’nın olumsuz yönde etkileneceği, maden sahası ve çevresinin birinci derece yangına hassas bölge olması nedeniyle insandan kaynaklanacak risklere maruz kalacağı, çevredeki endemik ekosistem alanları ile ilgili olarak flora ve fauna yapısının olumsuz yönde etkileneceği, işletmede kullanılacak suyun çevredeki ekosistemi olumsuz yönde etkileyeceği, daha önce mahkeme kararı ile iptal edilmesine rağmen mahkeme kararında belirtilen eksikliklerin giderilmediği, maden ocağının işletilmesi sonucu oluşabilecek etkilerin değişmeyeceği ve maden sahasının aynı kalması, üretim için kullanılacak su miktarı ve patlayıcı miktarı ile taşıma için kullanılacak yolların da aynı olduğu dikkate alındığında endemik ekosistem alanlarında yapılması planlanan madencilik faaliyeti ile bu faaliyete izin veren idari işlemin bilimsel esaslara ve mevzuata uygun olmadığı” değerlendirmesi yapılmıştır.
İzmir’in kalan son yeşil dokularından birisini, su kaynaklarını, ekosistemi ve faunayı tehdit eden Taş Ocağı işletmesi hakkında verilen yürütmenin durdurulması kararının çevre ve halk sağlığı mücadelemiz açısından önemli bir karar olduğunu değerlendiriyoruz.
Hukuksal süreç hakkında meslektaşlarımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz.