Sayı: 18-06 21.03.2018
ÇAMLI BARAJI ACİLEN YAPILMALIDIR!
1993 yılından bu yana Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun kararı gereği her yıl 22 Mart günü ‘Dünya Su Günü’ olarak kutlanıyor. Suyun önemine dikkat çekmek, bu konuda toplumlarda farkındalık yaratmak için düzenlenen ‘Dünya Su Günü’ etkinlikleri bu yıl 25. defa yapılıyor. Bu yıl için belirlenen ana başlık; ‘Su için Doğa’.
Niçin ‘Su için Doğa’?
Geçen 25 yıla ve bu yıllarda çeşitli ana başlıklarla düzenlenen ‘Dünya Su Günlerine’ rağmen günümüzde 2,1 milyar insanın evlerinde güvenli içme ve kullanma suyu bulunmuyor, 1,8 milyardan fazla insan hiçbir dezenfeksiyon işleminden geçirilmemiş suları tüketiyor. Küresel iklim değişikliği nedeni ile 1,2 milyar insan aşırı yağışlar, seller ve kuraklık tehlikesi içinde yaşıyor. 2050 yılına kadar tatlı su talebinin %30 artacağı hesaplanıyor; ancak buna karşın yer altı ve yerüstü su kaynakları acımasızca kirletiliyor. Oysa Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 2030’a kadar dünya üzerindeki her insanın güvenilir suya erişimi altıncı önemli hedef olarak belirlenmiş.
2030 yılına az bir süre kala bu hedefe ulaşılabilmesi için dünyanın yetersiz olan ve dengesiz dağılım gösteren tatlı su kaynaklarının kirlenmeden korunması zorunluluğuna tüm ülkelerin dikkatini çekebilmek için bu yıl ana başlık ‘su için doğa’ olarak kararlaştırılmıştır. Bu ana başlık ile ülkelerin günden güne kirlenen ve yitirilen doğal su kaynaklarını koruyabilmesi; mümkünse geri kazanabilmesi için projeler geliştirmesine dikkat çekilmesi hedeflenmektedir. Önerilen projeler arasında yeraltı ve yer üstü sulak alanların korunması; gerekiyorsa içme suyu barajlarının yapımı, tarım ilaçları ve suni gübre kaynaklı tarımsal kirliliğin önlenmesi, kaybedilen ormanların yeniden yetiştirilmesi, toprak erozyonunun önlenmesi, iklim değişikliğinin ve iklim değişikliğinden kaynaklı aşırı seller gibi tabloların kontrol altına alınması gibi projeler vardır.
Kentimizdeki durum
Ülkemiz tatlı su kaynakları açısından ‘su sıkıntısı çeken’ ülkeler arasında sınıflandırılmaktadır. Üstelik mevcut su kaynaklarını koruyup; gelecek yıllara taşıyamazsa 2030 yılına kalmadan ‘su fakiri ülke’ durumuna düşecektir. Yaşadığımız kent İzmir ise bugünden ‘su fakiri’ bir kent durumundadır. DSİ 2. Bölge Müdürü'nün açıklamasına göre kişi başına düşen su miktarı Türkiye’de 1500 metreküp iken, İzmir'de 750 metreküptür. Bu gerçek ortada iken yaşadığımız kent İzmir’de kısıtlı su kaynakları üzerinde düzensiz kentleşmeye, kontrolsüz sanayileşmeye ve maden ocaklarına göz yumulmakta; tarımsal alanlarda tarım ilaçları ve suni gübrelemeler doğal su kaynakları dikkate alınmadan yapılmaktadır. Bütün bunların yanında Tahtalı barajının su toplama havzası içindeki günden güne artan yapılaşmaların su toplama havzasını tehdit etmesi ve Efemçukuru bölgesine kurulan ve bugünlerde kapasitesinin artırılmasına çalışılan altın madeninin 7 yıldır çalışması büyük sorundur, yer altı ve yer üstü sularımız ağır metallerle kirlenmektedir.
Bütün bu kirlilikler ve su fakirliği yetmiyormuş gibi yapılması yıllar önce planlanan Çamlı Barajının yapılmasına hükümet tarafından izin verilmemektedir. Oysa Çamlı Barajının kurulmasının planlandığı havza İzmir’in tek temiz su havzası olup şu ana kadar yapılamaması nedeni ile kentin daha bugünden önemli derecede içme ve kullanma suyu açığı bulunmaktadır. Bu açık İzmir’den kilometrelerce uzakta Manisa ili Akhisar ilçesindeki Gördes barajının suyu ile kapatılmaya çalışılmaktadır. Hatta ileriki yıllarda ‘altın madenciliğine’ feda edilen ve kentimizin kendi suyunu değerlendirecek Çamlı Barajı yerine Kütahya gibi çok uzak bir mesafeden İzmir’e su taşınması ve bunun maliyetininse İzmirlilere ödetilmesi planlanmaktadır.
Oysa bu yıl bir kez daha hatırlatmak isteriz ki Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen ‘Dünya Su Günü’ana başlığı su için doğal kaynakların korunmasıdır. Unutulmamalıdır ki her insanın; her İzmirlinin yeterli, temiz ve güvenli suya erişimi temel hakkıdır. Ülkemizi ve kentimizi yönetenler bu temel hakkımıza saygı duyarak; zaten yetersiz olan su kaynaklarımızı korumak geleceğe taşımak için azami dikkati göstermeli; bu yılın ana başlığına uygun olarak ilk adımı atamalı ve zaten çok gecikmiş olan Çamlı Barajının yapımına başlanmalıdır. Sularımızı kirletmekte olan Efemçukuru altın madeni de derhal kapatılmalıdır.
Bu yıl 25’incisi düzenlenen Dünya Su Gününde kamuoyuna saygı ile duyurulur.
İZMİRTABİP ODASI
İZMİR TABİP ODASI ÇEVRE KOMİSYONU