Özel hastane ve tıp merkezleri başta olmak üzere özel sağlık kuruluşlarında görevli meslektaşlarımızın çalışma statüleri konusunda yapılan yeni düzenleme konusunda meslektaşlarımızı bilgilendirmek amacıyla bir toplantı yapılmıştır. Toplantı, 5 Ağustos 2015 tarihinde, odamız toplantı salonunda yapıldı.
Meslektaşlarımızın yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, Oda Başkanımız Dr.Suat Kaptaner ve Odamız Hukuk Bürosundan Av.Mithat KARA, yeni düzenlemeler konusunda bilgi aktardı.
23.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 6645 sayılı Torba Kanun ve SGK tarafından 03.07.2015 tarihinde yayınlanan genelge ile özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin çalışma statüsüne ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeye göre, SGK ile sözleşmeli özel sağlık hizmeti sunucularının sözleşme ile çalıştırdıkları hekimlerden aynı zamanda fatura karşılığı hizmet alımı yapması halinde veya sözleşme ilişkisi olmasa bile hekimlerden fatura karşılığı hizmet alımı yapması halinde, bu hizmetin bedeli SGK tarafından ödenecektir. Bununla birlikte, şirket ortağı olan veya mesleğini serbest icra eden hekimler ile uzman hekimler, özel sağlık kuruluşu ile yaptığı sözleşmelerinde aksi belirtilmemişse, 4-b statüsünde (Bağ-Kur) sigortalı sayılacaktır. Hekimlerin, 23.04.2015 tarihinden önce 4-a (SSK) statüsünde çalışılan sürelere ilişkin hakları saklı olacaktır.
Av. Mithat KARA, özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin esas itibarıyla İş Kanunu hükümlerine göre hizmet akdi ile çalıştığını, bir tarafın bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın bu iş karşılığında ücret ödemeyi kabul ettiği ilişkinin iş sözleşmesi olduğunu, ücretlerin ve sigorta primlerinin işveren tarafından ödenmesi gerektiğini, hizmet akdi ile çalışmanın esas olduğunu, yeni düzenleme ile taraflar arasındaki ilişkinin niteliği yok sayılarak hekimlerin kendi adına, fatura karşılığı hizmet sunan çalışanlar hale getirilmeye çalışıldığını ifade etmiştir.
Kara, hekimle sağlık kuruluşu arasında hizmet akdi ilişkisi olmasına rağmen, hekimlerin kendi adına fatura karşılığı hizmet sunmaya zorlanmasının, 4-b'li (Bağ-Kur) sigortalı sayılmasının sosyal güvenlik sisteminin özüne aykırı düştüğünü ifade etmiştir.
Kanunda, hekim ile özel sağlık kuruluşu arasındaki sözleşmede, aksi belirtilmemişse hekimin 4-b (Bağ-Kur) statüsünde olacağı düzenlenmiştir. Sözleşmede açık hüküm bulunması halinde, hekim, 4-a (SSK) statüsünde değerlendirilecektir.
Hekimlerin özlük hakları açısından değerlendirildiğinde, bu düzenlemenin kabul edilebilir olmadığı açıktır. İşveren üzerindeki mali külfeti hekime yükleyen, hekimlerin kıdem, yıllık izin vs. işçilik haklarını ortadan kaldırmayı amaçlayan bu düzenlemenin, uygulamada önemli sorunlar yaratma potansiyeli vardır. Her ne kadar işçilik hakları, hekim ile sağlık kuruluşu arasındaki iş ilişkisinin niteliğine göre belirlenmekte ise de uygulamada sorunlar yaşanma ihtimali bulunmaktadır. Bu nedenle, sorunlar yaşanmaması için, meslektaşlarımızın sözleşmelerine, çalışma statüsünün 4-a'lı (SSK) olduğu yönünde bir ibare ekletmelerinde fayda bulunmaktadır. Bununla birlikte, işverenlerden gelebilecek, "şirket ortağı olma, kendi adına vergi kaydı açma, ödeme için fatura getirme" gibi tekliflerin kabul edilmemesi gerekmektedir. Uygulamada sorun yaşayacak meslektaşlarımızın Oda'mızla iletişime geçmesini dileriz.
TTB, SGK tarafından yayınlanan genelgenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açmaktadır. Hukuki süreç konusunda meslektaşlarımız bilgilendirilecektir.
İZMİR TABİP ODASI