Bundan 22 yıl önce, 2 Temmuz’da, Sivas’ta ortaçağ ateşi yakıldı. Bilinçleri körleşmiş, vicdanları nasırlaşmış dincilik Sivas’ta aralarında yazar, sanatçı, müzisyen olan aydınları ortaçağ ateşinde yakarak yalnızca vahşet sergilemekle kalmadı! Aynı zamanda, aydınlık ve çağdaş Türkiye’ye karşı savaşta yeni bir sayfa açmış oldu!
Sanki sözleşmişler gibi birkaç gün sonra 5 Temmuz’da bu kez sahneye dinci gericiliğin öz kardeşi bölücü terör çıktı!
Erzincan’ın Başbağlar köyünde kadın, yaşlı ve bebek ayırt etmeksizin 33 kişinin kanına girdiler.
Birkaç gün arayla kendini gösteren bu iki trajedinin acısı tazeliğini koruyor!
Ne yazıktır ki; Türkiye’nin başındaki iki önemli dert olan “dinci gericilik” ve “bölücü terör” varlığını güçlenerek sürdürdü aradan geçen yıllar boyunca!
Hatta, denilebilir ki; her ikisi kol kola yürüdüler ortak hedefe!
Bu iki olayı aradan geçen 22 yıla karşın unutmadık!
Unutmayacağız!
Her iki olayda aramızdan alınan değerli insanlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz!
Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz hepsinin!
Bu olayların altına imza atanların pek çoğu da saygın insanlar gibi aramızda dolaşmayı sürdürüyorlar!
Hepsini lanetlemeyi insanlık görevimiz sayıyoruz!
Dr. Mete GÜZELANT
Genel Sekreter
İzmir Tabip Odası