Bu yıl da ülkemizde 25-31 Mayıs 2015 tarihleri arasında kutlanacak olan Etik Günü ve Haftası dolayısıyla, etiğin ilkesel anlamda üst bir değer olduğunun, ahlakın ise olması gereken model bir davranışı temsil etmesi gerektiğinin bilinciyle hareket edilmesinin önemi büyüktür.
Hiç kimse kendisini evrensel ve yerel etik ilkelerden soyutlayamaz, ayrım görmek veya göstermek anlayışı içinde bulunamaz.
Tüm dünyada yaşanmış olan etik ve ahlaki kırılmanın tamamlanmasının ardından, yeniden bir duyarlılık ve farkındalık oluşması için akıl ve vicdandan uzaklaşmadan, değer çözülmelerine karşı etikten ödün vermeyen yeni bir yaşam anlayışı kurgulamak durumundayız.
Aldatmadan, yanıltmadan, korku içinde olmadan etik bir yaşam oluşturmak mümkündür. Bunu başarmak yolunda ilerleyen ülkelerin gelecekleri daha parlak ve ufukları daha açık olur. Sadece ekonomik verilere, tüketimi artırmaya, ön yargı sağlamaya, şiddete dayalı anlayışlar etik bir toplum oluşturmanın önündeki en büyük engellerdir. İçeriği itibariyle etik, elbette ki ahlâklı olanı savunur ve erdemin yanında yer alarak, ahlâk dışılığın meşruluğu üzerinde asla yorumda bulunmaz. Bir etik ilkenin bir kez zedelendiğinde bunun onarımının ve telafisinin güç olacağından hareketle; vicdani algıda ve düşüncede etik değerlere ayrı bir önem verilmesi gerektiğini unutmamalıyız.
Bu samimi duygularla herkesin Etik Gününü ve Haftasını içtenlikle kutluyorum. Sevgi, saygı ve ışıkla kalınız…
Doç. Dr. Çağatay Üstün
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı
ve “Her Şeye Rağmen Etik” aktivasyonu sorumlusu