“O Hastanede Doktorlar Birbirine Selam Vermiyor”

25.05.2015

 

İzmir Tabip Odası Başkanı Opr .Dr. Suat Kaptaner, bir kamu veya vakıfa ait tıp fakültesi ile bir kamu hastanesinin ‘afilasyon’ adı altında birleşmesinin bir çok sorunu beraberinde getirdiğini söyledi. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde üniversite ile kamu hastanesi hocalarının yaşanan sorunlar nedeniyle birbirlerine selam bile vermediklerini söyledi.

Afilasyon nedeniyle yaşanan sorunları Sağlık Muhabiri Erkan Doğan’a anlatan İzmir Tabip Odası Başkanı Opr. Dr. Suat Kaptaner, “İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Uygulama ve Araştırma Hastanesi yapılan protokolle İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi oldu. Bununla birlikte bir çok sorun başladı

Katip Çelebi Üniversitesi Hocaları Daha Kıymetli

Sağlık Bakanlığı’na bağlı Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 30 yıldır klinik şefliği yapmış hocanın üzerine Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağlı 6 yıllık bir doçenti getirdiler. 30 yıllık hoca ile doçentin özlük hakları birbirinden farklı. Doçentin ek ödemesi, çalışma koşulları hoca ile farklı. Birinin odası, sekreteri var, diğerinin yok. Burada huzurdan, verilen sağlık hizmetinin kalitesinden bahsedilemez. Aynı durum Türkiye’nin gözbebeği Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Klinikleri’nde yaşanıyor. Katip Çelebi Üniversitesi’nin hocaları daha kıymetli. Bu ayrımcılık nedeniyle hocalar birbirlerine selam bile vermiyor” diye konuştu.  

ÇUKUROVA’YA SORDUM AMA

Afilaşyon konusundaki sıkıntıları ve adaletsizlikleri Türkiye Kamu Hastaneleri Birlikleri Başkanı Zafer Çukurova’ya ilettiğini anlatan Dr. Kaptaner, “Yetkililer, ‘Eğitim araştırma hastanesini afile ettim’ diyor. Peki sonrası..25 yıldır orada çalışan uzman ve klinik şeflerini ne yapacaksınız?  Hiçbir açıklama yapılmıyor. Aslında bu konunun çözümü gayet basit. İlk aşamada eğitim ve araştırma hastanesindeki klinik şef, şef yardımcısı ve uzmanlarını kadroya alamıyorsan her iki tarafından özlük haklarını eşitlenmesi gerekiyor. Daha sonra belli bir süre zarfında akademik yayınlarına göre kadrolar verilir.  Eşitliği sağlamak için “Uzmanlar, doçent ve profesörler aynı özlük hakkından faydalanır” şeklinde bir düzenleme yapılabilir” diye konuştu. 

 

Habere ulaşmak için tıklayınız...

 

 

Bu haber 3447 kez okunmuştur.