2 Asistan Hekimde Domuz Gribi Şüphesi Olduğu Haberleri Üzerine Açıklama

03.04.2015

 

Sayı: 15-14                                                                                                 İzmir, 03.04.2015

 
2 Asistan Hekimde Domuz Gribi Şüphesi Olduğu
Haberleri Üzerine Açıklama
 
 
02.04.2015 ve 03.04.2015 tarihli yazılı medyada ve internet ortamında, İzmir’de iki asistan hekimin domuz gribi şüphesiyle tedavi edildiği bilgisi paylaşılmıştır.
Bu haberin internet ortamında yayınlanması üzerine, konuyla ilgili yetkili meslektaşlarımızla görüşülmüştür. Anılan 2 meslektaşımızda domuz gribi teşhisi olmadığı, bu mevsimde görülebilecek başka virütik etkenlere bağlı hastalık tablosu olduğu, meslektaşlarımızın sağlık durumlarının iyiye gittiği öğrenilmiştir.
27.03.2015 tarihinde, bilim insanları ile birlikte yaptığımız basın açıklamasında, çok ciddi bir salgın olmadığını, panik yaratılacak bir durum bulunmadığını, grip sürecinin havaların soğuk gitmesi nedeni ile ötelendiğini ve havaların ısınması ile giderek sönümleneceğini belirtmiştik. Yine durumu hafife almadan yapılması gereken işler ve alınması gereken önlemlerin neler olması gerektiğini kamuoyu ile paylaşmıştık. Risk grupları ile ilgili olarak bilgi paylaşımında bulunmuştuk.
Doğal olarak her insan gibi hekimler de her türlü hastalığa yakalanabilir.
Burada önemli olan mesleki risk faktörleridir. Sürekli hasta ve hastalığın olduğu çalışma ortamı, diğer toplum gruplarına göre sağlık çalışanlarında bulaşıcı, kimyasal ve radyolojik etkenlere bağlı hastalık riskini çok daha belirgin hale getirmektedir.
Hekimler ve sağlık çalışanları olarak zaten bu riskleri bilerek bu mesleği yerine getirmekte ve halkımızın sağlığı için büyük bir özveri ile çalışmaktayız.
İçinde bulunulan hastalık ortamı yanında başta asistan hekimlerde olmak üzere kesintisiz 33 saati bulan uzun ve yorucu çalışma saatleri direnç düşüklüğüne yol açmakta ve bu da içinde bulunulan riski çok yükseltmektedir. Ayrıca kötü fiziki mekanlar, hasta ve yakınlarından gelen tacizler moral bozukluğuna yol açarak durumu daha da olumsuz hale getirmektedir.
İşte bu nedenlerle, 14 Mart Tıp Bayramı sürecinde, diğer toplum ve çalışma gruplarına göre çok yüksek riskli bir ortamda çalıştığımızı, yüksek nitelikli ve yoğun emek gerektiren bir iş yaptığımızı belirtmiştik. Sayın ilgililerden bu nitelikteki bir işin karşılığının ne olması gerektiğini sormuş ve sağlık çalışanları için emeğine uygun bir ücret yanında taşıdığımız yüksek risk nedeni ile yıpranma tazminatının acilen yasalaştırılmasının gerektiğine dikkat çekmiştik.
Sayın Başbakan ve Sağlık Bakanı ise tam bir hayal kırıklığı yaratmış ve bundan öte halkı açıkça yanıltmışlardır. Söz verilen yıpranma payı çıkarılmadığı, ücretlerimizde hiçbir iyileştirme yapılmadığı gibi saati 7.5 lira olan nöbet ücretlerinin 11 liraya çıkarılmasını sanki maaşlarımızda %50 artış yapmışlar gibi yansıtmışlardır. Yandaş basın ve yayın organları da bu havada yayın yaparak halkın yanıltılmasına hizmet etmişlerdir.
Meslektaşlarımızın yaşadığı hastalık nedeniyle sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu durumu tekrar kamuoyu ile paylaşıyor, yıpranma tazminatı, düşük ücretler ve çalışma ortamı ile ilgili olarak yetkilileri gerekenleri acilen yapmaları konusunda tekrar uyarmak istiyoruz.
 
Dr. Mete GÜZELANT
Genel Sekreter
Bu haber 1628 kez okunmuştur.