13 Mart G(ö)rev Eylemine Katılmak Suç Değildir

12.03.2015

 

Değerli meslektaşlarımız,

 
Sağlık meslek örgütleri ve sendikaların çağrısıyla, 13 Mart 2015 Cuma günü GöREV eylemi gerçekleştirilecek ve aciller dışında sağlık hizmeti sunulamayacak.
 
Meslektaşlarımız Oda’mızı arayarak, Hastane yöneticilerinin hastanedeki hizmetlerin aksamaması yönünde telkinde bulundukları, aksi takdirde yasal işlem yapılacağını ifade ettiklerini bildirmektedir.
 
13 Mart G(ö)REV eylemine katılmanın suç olmadığına ilişkin hukuksal değerlendirme aşağıda paylaşılmıştır. Ayrıca, İzmir Güney ve Kuzey Kamu Hastane Birlikleri Genel Sekreterliklerine ve hastane yöneticiliklerine, 04.03.2015 tarihinde, 13 Mart Görev eylemi hakkında bilgi verilmiş ve aciller dışında hizmet sunulamayacağı bilgisi iletilmiş, hizmetlerin bu yönde planlanması istenmiştir.
 
 
DEĞERLENDİRME
 
Ulusal ve uluslararası bağlamda kural altına alınan düzenlemeler ve bu düzenlemeler dayanak yapılmak suretiyle verilen yargı kararları birlikte değerlendirildiğinde, kamu görevlilerinin çalışma koşulları ve özlük haklarının iyileştirilmesi için yaptıkları iş bırakma eylemleri hukuksal güvence altındadır.
 
İş bırakma eylemlerinin soruşturma konusu yapılması veya bu eylemler nedeniyle herhangi bir yaptırım uygulanması hukuken mümkün değildir.
 
Nitekim Anayasa Mahkemesi tarafından, bireysel başvurular üzerine verilen çok yakın tarihli birçok  kararda, iş bırakma eylemlerine katıldığı için kamu görevlilerine verilen uyarı cezalarının (hafif de olsa),  hukuka aykırı olduğu, temel hak ve özgürlükleri ihlal edici nitelikte olduğu değerlendirmelerine yer verilmiştir.
 
Anayasa Mahkemesi,06.01.2015 tarihli, 2014/1947, 2014/1949, 2013/ 8809 ve2013/8517 sayılı; 18.09.2014 tarihli,2013/8463 sayılı kararlarında, sendikanın yaptığı göreve gelmeme çağrısına uyarak işe gitmeyen öğretmenlere mazeretsiz işe gelmeme nedeniyle verilen uyarı cezalarının hak ihlali olup olmadığını değerlendirmiştir. Anayasa Mahkemesi, memura verilen uyarı cezasının, hafif olsa da sendikaya üye kişileri çıkarlarını savunmak amacıyla yapılan meşru sendikal faaliyetlere ve eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek bir niteliğe sahip olduğu vurgusunu yapmıştır. Bu nedenle, uyarma cezası şeklindeki disiplin cezasının zorlayıcı bir toplumsal ihtiyaçtan kaynaklanmadığı gerekçesiyle demokratik bir toplumda gerekli olmadığı, başvurucunun sendika hakkının ihlal edildiği kanaatini belirtmiştir.
 
Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuru üzerine verdiği bu kararlarda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ve AİHM içtihatlarına; İLO Sözleşmelerine, Avrupa Sosyal Şartı ilkelerine, Anayasa’nın 13. ve 51. Maddelerine atıf yaparak örgütlenme özgürlüğüne ve sendikal haklara vurgu yapmıştır.
 
Anayasa Mahkemesi, örgütlenme özgürlüğünü, bireylerin kendi menfaatlerini korumak, kendilerini temsil eden kolektif bir oluşum meydana getirerek bir araya gelme özgürlüğü olarak tanımlamaktadır.  Örgütlenme özgürlüğünün, bireylere topluluk halinde siyasal, kültürel, sosyal ve ekonomik amaçlarını gerçekleştirme imkanı sağladığını belirten Anayasa Mahkemesi, örgütlenme özgürlüğüne ve sendikal haklara ilişkin sınırlandırmaların ancak Anayasa’nın 13.maddesinde belirtilen ölçütler göz önüne alınarak demokratik toplumun gerekleri ve ölçülülük ilkesi dikkate alınarak yapılabileceğini vurgulamaktadır. Bu nedenle, örgütlenme özgürlüğünü ve sendikal hakların kullanılmasını kısıtlayıcı nitelik taşıyan yaptırımların temel hak ve özgürlüklerin ihlali olduğu değerlendirmesi yapılmıştır.
 
Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bu kararlar, örgütlenme özgürlüğü alanında, idarelerin baskıcı yaklaşımlarına yanıt niteliğindedir. Özellikle son yıllarda idare mahkemeleri ve Danıştay’ın kararları ile, iş bırakma eylemlerine katıldığı için disiplin cezası verilen memurların cezaları iptal edilmeye başlanmıştı. Anayasa Mahkemesi’nin son kararları ise, bu alanda noktayı koymaktadır.
 
Anayasamızın 153.maddesi gereği, Anayasa Mahkemesi kararları, yasama, yürütme ve yargı organları açısından bağlayıcı olup bütün kurumların bu kararlara ve bu kararlarda belirtilen gerekçelere uygun hareket etmesi gerekmektedir.
 
SONUÇ OLARAK;
 
Türk Tabipleri Birliği ve sağlık alanında faaliyet gösteren meslek örgütleri, sendikalar ve dernekler tarafından alınan ortak karar uyarınca, 13 Mart 2015 tarihinde yapılacak, ACİLLER DIŞINDA SAĞLIK HİZMETİ SUNMAMA ve G(ö)REV eylemi, hukuka uygun, meşru bir eylemdir.
 
Bu karara uyarak, göreve gitmeyen hekimlere ve sağlık çalışanlarına idari veya cezai bir yaptırım uygulanması mümkün değildir. İdarenin aksi bir yaklaşımı ise hukuka aykırı olacaktır.
 
Meslektaşlarımızın, herhangi bir sorun yaşaması halinde Oda’mızla iletişim kurmasını dileriz.
 
Saygılarımızla.
 
 
İZMİR TABİP ODASI
Bu haber 2207 kez okunmuştur.