Ankara Tabip Odası tarafından, Dr. Abdurahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kimi dallarda tıpta uzmanlık eğitimi gören hekimlere yönelik yaşama geçirilen "acil serviste triaj nöbeti tutturulması" uygulamasının iptali talebiyle açılan davada, Danıştay 5. Dairesi tarafından önemli bir karar verildi.
Yerel mahkemenin davanın reddi yolundaki kararının yürütmesini durduran Danıştay 5. Dairesi; uzmanlık eğitimi gören hekimlerin, genel uzmanlık eğitimi görenler nöbeti, servis nöbeti ve branş nöbeti dışında bir başka nöbete dahil edilmesine hukuken imkan bulunmadığına karar vermiştir.
Dr. Abdurahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kimi dallarda tıpta uzmanlık eğitimi gören hekimler, 2013 yılı içerisinde odamıza yaptıkları sözlü ve yazılı başvurularda; uzmanlık eğitimlerinin ve uzmanlık eğitimi gören hekimler olarak yürüttükleri sağlık hizmeti sunumunun yanı sıra, bu hastanenin acil servisinde de triyaj nöbeti adı altında keyfi biçimde çalışmaya zorlandıklarını dile getirmişler; bu durumun hem uzmanlık eğitiminde hem de acil sağlık hizmetleri sunumunda ciddi olumsuzluklara ve mağduriyetlere yol açtığından yakınmışlardı.
Bunun üzerine, Ankara İli 2. Bölge Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği ve Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü nezdinde girişimlerde bulunan odamız; mevzuata, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olan söz konusu uygulamaya son verilmesini talep etmişti.
Girişimlerimizin sonuçsuz kalması ve yazılı başvurularımızın reddedilmesi üzerine odamız hukuk bürosu tarafından, söz konusu uygulamaya son verilmesi istemiyle idari yargı nezdinde bir iptal davası açılmıştı. Ancak bu davayı ele alan Ankara 16. İdare Mahkemesi; 13.06.2014 tarih ve 2013/1529 E., 2014/800 K. sayılı kararı ile uygulamayı hukuka uygun bulmuş, " uzmanlık eğitimi gören hekimlerin aynı zamanda pratisyen hekim olmaları, aynı zamanda gelecekte uzman hekim olarak da acil serviste görev yapabileceklerinden kaynaklı bu nöbetin uzmanlık eğitimi kapsamında değerlendirilebileceği" yolunda bir yorum ve kabul ile davayı reddetmişti.
Bu ret kararı odamız hukuk bürosu tarafından Danıştay nezdinde temyiz edilmiş ve ayrıca yerel mahkeme hükmünün yürütmesinin durdurulması talep edilmişti.
Temyiz incelemesini ele alan Danıştay 5. Dairesi, 17.09.2014 tarih ve 2014/6295 Esas sayılı kararı ile işlemde hukuka aykırılık tespit etmiş ve öncelikle yerel mahkemenin söz konusu davanın reddi kararının yürütmesini durdurmuş bulunmaktadır.
Davaya konu nöbet uygulamasını hukuka aykırı bulan Danıştay 5. Dairesi, oy birliği ile tesis ettiği bu kararında; uzmanlık eğitimi gören hekimlerin, genel uzmanlık eğitimi görenler nöbeti, servis nöbeti ve branş nöbeti dışında bir başka nöbete dahil edilmesine hukuken imkan bulunmadığını; öte yandan işlemin hukuka aykırı olduğu saptanmasına rağmen uygulamanın sürdürülmesinin, hekimler nezdinde telafisi güç zararlara neden olacağını, hekimlerin hukuka aykırı işlemden dolayı katlandığı durumun telafisinin olanaksız olduğu görüşüne de yer vermiştir.
Söz konusu Danıştay kararı idare açısından bağlayıcı ve emsal nitelikte olup, gerek Dr. Abdurahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, gerekse diğer eğitim ve araştırma hastanelerinde benzer nöbet uygulamalarına derhal son verilmesi, hukuki bir zorunluluktur ve haklı beklentimizdir.
Uzmanlık eğitimi alan hekimlerin; görev tanımlarının yapılması, nöbet sonrası izin kullandırılması, fazla ve keyfi çalıştırmalara son verilmesi, sağlıkta şiddetin önüne geçilmesi, parasız sağlık, angarya iş yapılmasına değil nitelikli eğitime öncelik ve önem verilmesi, eğitimin önündeki en büyük engellerden olan performans sisteminden vazgeçilmesi gibi en temel istekleri için biz Ankara Tabip Odası ve Ankara Tabip Odası Asistan Hekim Komisyonu olarak uzmanlık eğitimi alan hekimlerin yanında olacağımızı bir kez daha bildiririz.
Artık sağlığa ticaret gözüyle bakan ve ilk amacı para kazanmak olan sağlık politikalarından bir an önce vazgeçilmelidir. Bu anlayış halkımızın en temel insan hakkı olan sağlığın bileşenlerine, yani koruyucu hekimliğe, muayeneye, tetkiklere, tahlillere, ilaca, ameliyata, sağlık sigortasına ayrı ayrı para ödemesine yol açmaktadır/açacaktır. Yine bu anlayış hekimlere köle gibi çalışma, yüksek çalışma saatleri, düşük ücret, yorgunluk, tükenmişlik getirmektedir. Ne hekimlere ne halka yarar getiren sağlık politikalarının, kimlere yarar sağladığı artık daha da net ortaya çıkmaktadır.
Hekimlerin örgütü olan Ankara Tabip Odası, halkın sağlık hakkı ve hekimlerin hakları için mücadeleyi bundan sonra da kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir.
Kamuoyuna saygı ile duyururuz.
Ankara Tabip Odası