Öğretim Üyeleri Toplantısı Yapıldı
26.12.2014
26.11.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6569 sayılı Kanun ile, tam gün uygulamaları üniversitelerde yeni bir boyut kazandı.
Son Anayasa Mahkemesi kararı ile son kanun değişikliğinin üniversitelere yansımasını paylaşmak üzere 24.12.2014 tarihinde bir toplantı yapıldı.
Oda Genel Sekreterimiz Dr. Mete Güzelant, Yönetim Kurulu üyesi Dr. Süleyman Kaynak ve Hukuk Bürosundan Av. Mithat Kara’nın katıldığı toplantı, öğretim üyelerinin soru ve katkılarıyla oldukça verimli geçti.
Av. Mithat Kara, tam güne ilişkin süreci paylaşan, düzenlemeler ve Anayasa Mahkemesi kararları hakkında değerlendirme yapan bir sunum yaptı.
Ardından soru ve yanıt kısmına geçildi. Soru ve yanıt kısmında, bu düzenlemelerin öğretim üyeleri arasında huzursuzluk oluşturabileceği, bu soruna bütünsel yaklaşılması gerektiği, tam gün görev yapan öğretim üyelerinin serbest çalışma hakkının savunulması gerektiği, sorunun sadece serbest çalışan öğretim üyelerinin sorunu olmadığı paylaşıldı.
Ayrıca, tam gün çalışan öğretim üyelerinin izleyebileceği hukuksal yollar ile serbest çalışan öğretim üyelerinin izleyebileceği hukuksal yollar konusunda bilgi verildi.
Toplantıda özetle, şu değerlendirmeler paylaşıldı.
Anayasa Mahkemesi’nin 07.11.2014 tarihli karar gerekçeleri belli olmadığı için, tam gün çalışan öğretim üyelerinin serbest meslek faaliyetinin kısıtlanmasına yönelik düzenlemenin niçin iptal edilmediği konusunda sağlıklı bir değerlendirme mümkün olamamaktır.
Anayasa Mahkemesi’nin gerekçesi belli olduktan sonra, tam gün çalışan öğretim üyeleri ile ilgili izlenebilecek hukuki yollar daha belirginleşecektir. Bu nedenle, tam gün çalışan öğretim üyeleri için açılması muhtemel davalarda bu karar gerekçeleri belirleyici olacaktır.
Serbest çalışan öğretim üyeleri bu çalışmasını sonlandırmak isterse 31.12.2014 tarihine kadar dilekçe verebilir. Bu tarihe kadar dilekçe verilirse, 31.05.2015 tarihine kadar serbest çalışmasını sonlandırabilir. Bu süre içinde de üniversite ödeneği ve ek ödeme alınabilecek.
31.12.2014 tarihinde dilekçe vermeyen serbest çalışan öğretim üyeleri, istedikleri zaman serbest çalışmasını sonlandırabilecek ancak sonlandırdığı tarihe kadar üniversite ödeneği ve ek ödemeye alamayacak.
Serbest çalışmasını sonlandırmadığı için üniversite ödeneği ve ek ödeme alamayan öğretim üyeleri hukuksal yollara başvurabilirler. Bu işlemin dayanağı bir kanun maddesi olduğu için sorunun çözümü Anayasa Mahkemesi tarafından verilecek olumlu karar ile mümkün olabilecektir. Her durumda Anayasa Mahkemesi kararına endekslenmiş bir süreç yaşanacaktır.
Bu kanun maddesine, Ana Muhalefet Partisi tarafından dava açılabilir. Bu takdirde, süreç daha hızlı işleyecektir.
Diğer bir yol ise bireysel kesintiler üzerinden açılacak davalardır. Üniversite ödeneği ve ek ödemeleri kesilen öğretim üyeleri, kesinti işleminin iptali için idare mahkemesinde dava açabilir. Bu davada, işlemin dayanağı olan yasa maddesinin anayasaya aykırı olduğu ileri sürülerek Anayasa Mahkemesine başvurulması talep edilecektir. Davaya bakmakta olan mahkeme, yasa maddesinin anayasaya aykırı olduğu iddiasını ciddi görürse, bu maddenin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir.
Kanun maddesi Anayasa Mahkemesi’ne taşındığı takdirde, mahkemenin karar verme süresi, kendi iç işleyişi ile bir konudur. Anayasa Mahkemesi, sorunu öncelikle ele alıp karar verebileceği gibi karar verme sürecinin uzama ihtimali de bulunmaktadır.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları kural olarak geriye yürümemektedir ve iptal edildiği tarihten sonrası için sonuç doğurmaktadır. Bu temel kural nedeniyle, kesinti işleminin iptali için dava açmayan öğretim üyelerinin, olası iptal kararlarının sonuçlarından geriye dönük olarak faydalanabilmesi hukuken tartışmalıdır. Danıştay ve idare mahkemelerinin, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının uygulamasına ilişkin farklı değerlendirmeleri bulunmaktadır.
İZMİR TABİP ODASI
Bu haber 1746 kez okunmuştur.