Değerli Meslektaşlarımız,
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan denetimlerde, denetimlere esas olmak üzere bir form kullanılmakta ve hekimlerin formda yer alan koşulları yerine getirmesi istenmektedir.
Denetim formunda yer alan koşulların önemli bir kısmı, ilgili mevzuat ile getirilen yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğini tespite yönelik kriterlerdir. Bu kriterlerden bir kısmı, Oda’mız ve TTB tarafından açılan davalarda hukuka aykırılığı tespit edilen kriterler olup hali hazırda bu kriterlerin yerine getirilmesine de gerek bulunmamaktadır.
Bir süredir meslektaşlarımız arasında tartışma konusu olan konulardan birisi de, muayenehanede hastadan onam belgesi almak gerekip gerekmediği, bu konuda nasıl bir belge düzenleneceği konusudur.
Oda’mız Hukuk Bürosundan Av. Mithat Kara, 24.12.2014 tarihinde İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Tıp Meslekleri Şube Müdürlüğü yetkilileri ile bir görüşme gerçekleştirmiştir. Görüşmede, muayenehanelerden talep edilecek onam belgesinin içeriği vb. konular ile uygulamada sorun yaşanmaması için neler yapılabileceği paylaşılmıştır.
Aşağıda, öncelikle, muayenehanelerden talep edilen belgenin hukuki dayanağına ilişkin bir açıklama ile İl Sağlık Müdürlüğü ile yapılan görüşmenin sonuçları hakkında bilgi verilerek muayenehanelerde kullanılacak onam belgesinin örneği paylaşılmıştır.
1-) Onam Formu-Genel Değerlendirme
Sağlık Bakanlığı tarafından, bütün sağlık kuruluşlarının denetimlerine esas denetim formları hazırlanmaktadır. Muayenehaneler için kullanılan denetim formunun 30.maddesinde, “hasta ve yakınlarına, teşhis ve tedavi süresince oluşabilecek riskler, komplikasyonlar konusunda bilgilendirmeye yönelik düzenleme yapılmış” şeklinde bir kritere yer verilip bu kriterin yerine getirilip getirilmediği konusu incelenmektedir.
Aydınlatılmış onam, özet olarak, hastanın hekim tarafından teşhis ve tedavi seçenekleri konusunda bilgilendirilmesini, bilgilendirilen hastanın tedaviye rıza göstermesini ifade eder. Ulusal ve uluslararası düzenlemeler, hekim hasta ilişkisinde hekimin teşhis ve tedavi sürecinde hastasını bilgilendirmesini ve bilgilendirilmiş hastanın tedaviye rıza göstermesini temel kural olarak ortaya koymaktadır. ( İnsan Hakları ve Biyotip Sözleşmesi, Dünya Tabipleri Birliği Bildirgeleri, TC Anayasası, 1219 sayılı Kanun, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü, Hasta Hakları Yönetmeliği, TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları, TTB Disiplin Yönetmeliği vb)
Öncelikle vurgulamakta fayda bulunmaktadır ki, aydınlatma ve hasta rızası, iyi hekimlik uygulamalarının temel koşuludur. Ayrıca, aydınlatma ve rıza, hastanın özerkliğine saygının bir yansıması olduğu gibi hekimin mesleki haklarını kullanması ve hukuki güvenliğini sağlaması açısından da önem taşımaktadır.
Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 15-32.maddelerinde, TTB Hekimlik Meslek Etiği Kurallarının 26.maddesinde, bilgilendirme ve hasta rızasına ilişkin ayrıntılı düzenlemelere yer verilmiştir.
Burada, tartışma konusu yapılan sorun, her türlü bilgilendirme ve rıza işleminin yazılı olarak yapılmasının mümkün olup olmadığı ve onam formunun içeriğinin ne olacağı konusudur.
Mevzuatımızda bu konuyla ilgili en temel ve genel düzenleme, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 70.maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemede, hekimlerin her türlü işlem için hastasının rızasını alacağı, büyük cerrahi işlemler için rızanın yazılı olarak alınması gerekliliği vurgulanmıştır. Bunun dışında, Organ ve Doku Nakli Kanunu, Nüfus Planlaması Kanunu, Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük gibi bazı özel mevzuatlarda, rızanın yazılı alınması zorunluluğuna vurgu yapılmıştır.
İlgili mevzuatımız, tıbbi işlemlerde hastanın rızasını zorunlu kılmakta, cerrahi işlemlerde ise rızanın yazılı yapılmasını istemektedir.
Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 18.maddesinde, bilginin, mümkün olduğunca sade şekilde, tereddüt ve şüpheye yer verilmeden, hastanın sosyal ve kültürel düzeyine uygun olarak anlayabileceği şekilde verileceği, hastanın, tıbbi müdahaleyi gerçekleştirecek sağlık meslek mensubu tarafından tıbbi müdahale konusunda sözlü olarak bilgilendirileceği düzenlenmiştir.
Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 26.maddesinde ise Rıza Formuna (Onam Formu) ilişkin esaslar düzenlenmiştir. Bu madde şu şekildedir.
“Mevzuatta öngörülen durumlar ile uyuşmazlığa mahal vermesi tıbben muhtemel görülen tıbbi müdahaleler için sağlık kurum ve kuruluşunca 15 inci maddedeki bilgileri içeren rıza formu hazırlanır. Rıza formunda yer alan bilgiler; sözlü olarak hastaya aktarılarak rıza formu hastaya veya kanuni temsilcisine imzalatılır. Rıza formu iki nüsha olarak imza altına alınır ve bir nüshası hastanın dosyasına konulur, diğeri ise hastaya veya kanuni temsilcisine verilir. Acil durumlarda tıbbi müdahalenin hasta tarafından kabul edilmemesi durumunda, bu beyan imzalı olarak alınır, imzadan imtina etmesi halinde durum tutanak altına alınır. Rıza formu bilgilendirmeyi yapan ve tıbbi müdahaleyi gerçekleştirecek sağlık meslek mensubu tarafından imzalanır. Verilen bilgilerin doğruluğundan ilgili sağlık meslek mensubu sorumludur. Rıza formları arşiv mevzuatına uygun olarak muhafaza edilir.”
Bu maddede atıf yapılan Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 15.maddesi ise şu şekildedir.
Bilgilendirmenin Kapsamı
Madde 15- (Başlığı ile birlikte değişik:RG-8/5/2014-28994)
Hastaya;
a) Hastalığın muhtemel sebepleri ve nasıl seyredeceği,
b) Tıbbi müdahalenin kim tarafından nerede, ne şekilde ve nasıl yapılacağı ile tahmini süresi,
c) Diğer tanı ve tedavi seçenekleri ve bu seçeneklerin getireceği fayda ve riskler ile hastanın sağlığı üzerindeki muhtemel etkileri,
ç) Muhtemel komplikasyonları,
d) Reddetme durumunda ortaya çıkabilecek muhtemel fayda ve riskleri,
e) Kullanılacak ilaçların önemli özellikleri,
f) Sağlığı için kritik olan yaşam tarzı önerileri,
g) Gerektiğinde aynı konuda tıbbî yardıma nasıl ulaşabileceği,
hususlarında bilgi verilir.
Sonuç olarak, Hasta Hakları Yönetmeliği, bilgilendirmenin sözlü olarak yapılacağını ve hastaya yönetmeliğin 15.maddesinde düzenlenen konularda sözlü bilgi verileceğini düzenlemektedir.
Mevzuatta öngörülen durumlar ( cerrahi işlemler, organ nakli, rahim tahliyesi vb.) ve uyuşmazlığa neden olması tıbben muhtemel tıbbi işlemlerde ise 15.maddedeki hususları içeren onam formu hazırlanacağı düzenlenmektedir.
Uyuşmazlığa neden olması tıbben muhtemel tıbbi işlem kavramı, hukuki zeminde çok tartışmalı bir kavramdır. Hangi işlemin uyuşmazlığa neden olma ihtimalinin olduğunu önceden kestirmek mümkün olmadığı gibi her tıbbi işlemin uyuşmazlığa neden olma potansiyeli taşıdığını ifade edebiliriz. Düzenleme, bu yönüyle birçok sıkıntıyı beraberinde getirmektedir.
Muayenehaneler, cerrahi işlemlerin yapıldığı yerler değildir. Cerrahi işlem gerektiren durumlarda, özel hastanelerde bu işlemler gerçekleştirilmektedir. Cerrahi işlemler için bilgilendirme ve onamın yazılı yapılması gerektiği konusunda tereddüt bulunmamaktadır.
Muayenehaneler, ayaktan hastaların teşhis ve tedavilerinin yapıldığı sağlık kuruluşlarıdır. Muayenehaneye başvuran her hasta için onam formu alınması gerekliliği yönetmelikte yer alan düzenleme nedeniyle de tartışmalıdır. Poliklinik koşullarında teşhis ve tedavi edilen hiçbir hasta için kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında onam formu düzenlenmemektedir.
Hasta Hakları Yönetmeliğinde işaret edilen rıza (onam) formu uygulamasında, hastanın sözel olarak bilgilendirilmesine vurgu yapılmakta ve sözel olarak verilen bilgilerin rıza formunda yer alacağı ifade edilmektedir.
2-) İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Yetkilileri İle Görüşme ve Sonuçları
Görüşmede, aydınlatılmış onama ilişkin hukuki durum aktarıldıktan sonra kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarında poliklinik hastaları için yapılan uygulamalar hakkında Oda’mız avukatı tarafından bilgi verilmiştir. Muayenehanelerden talep edilen onam formu içeriği ve şeklinin ise belirli olmadığı, binlerce çeşit tıbbi işlem olduğu, her bir tıbbi işlem için onam formu hazırlanmasının mümkün olmadığı ifade edilmiştir.
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri tarafından muayenehaneler için onam formunun sadece muayenehanelere özgü bir uygulama olmadığı, bütün sağlık kuruluşları için geçerli olduğu, Sağlık Bakanlığı tarafından onam formu içeriğine ve şekline ilişkin bir kriter belirlenmediği, yönetmelikte belirtilen genel hususları içeren bir form hazırlanabileceği, onam belgesinin bir yönüyle hekimi korumaya yönelik bir işlem olduğu, muayenehanelerde genellikle riskli işlemler yapılmadığı, özellik arz eden bir işlem olduğu takdirde bu işleme özel bir onam formu düzenlenebileceği, genel nitelikli bir formun hasta dosyasına eklenmesinin yeterli kabul edilebileceği ifade edilmiştir.
Oda avukatımız, yönetmelikte yer alan düzenlemenin belirsizliğini ifade ettikten sonra, hekimlerin muayenehanelerde kullanabileceği genel nitelikli bir onam formunun İzmir Tabip Odası tarafından hekimlerle paylaşılabileceğini ifade etmiştir. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, genel nitelikli bir formun yeterli olacağını ifade etmişlerdir.
3-) Sonuç ve Muayenehane Kullanılacak Onam Belgesi
Aydınlatılmış onam, hukuki dinamikleri farklı olan ve uygulamada, yargı makamları tarafından da farklı hukuki sonuçlar yüklenen bir hukuki sorundur. Bu konuyla ilgili olarak önümüzdeki dönem içinde bir eğitim toplantısı yapılacaktır.
Ancak denetimler sırasında talep edilen onam formu gerekliliği, çerçevesi yönetmelikle çizilmediği için, hekim ve hastayı korumaktan ziyade bir prosedürü yerine getirmeye yönelik bir işlem olarak kalmaktadır.
Bu nedenle, meslektaşlarımız, aşağıda örneği paylaşılan onam formunu denetimler sırasında kullanabilecektir. Onam formunun hasta tarafından imzalanması ve bir örneğinin hasta dosyasında bulunmasında fayda bulunmaktadır.
İZMİR TABİP ODASI