Türk Oftalmoloji Derneğinin Yabancı Hekimlerle İlgili Açıklaması

24.09.2014

 

Sayın Türk Oftalmoloji Derneği Üyelerine , Sayın Meslektaşlarımız ,

Sağlık Bakanlığı mevzuatına göre ülkemizde yabancı doktorların çalışmasının yolu açılmış ve uygulamasına başlanan dallar arasına maalesef oftalmoloji de girmiştir. Daha önceki yönetmeliğe göre yabancı doktorların ülkemizde çalışabilmesi için Türkçe öğrenme zorunluluğu (TÖMER den belge alınması gerekliliği) mevcut iken son olarak yabancı doktor için dil öğrenme gerekliliği olmadığı ve tercüman ile hasta görebileceği yönünde haberler basında yer almaktadır. Yine son günlerde özel bir hastane grubunun başına yabancı bir hekimin medikal direktör getirildiği gazetelerde reklam şeklindeki haberlerle yer bulmuştur.
 
Sağlık alanında reklam yapmaya gerek olmadığı yönünde içeriği olan haberin kendisinin reklam olmasının yarattığı çelişkinin yanı sıra, Türk tıbbı adına büyük gelişme gibi gösterilen bu uygulamanın ülkemiz hekimleri için olumsuz etkilerinin büyük olacağını düşünüyoruz.
 
Şunu hemen belirtelim ki hekimlerimiz yeterince niteliklidir ve hiçbir ortamda yabancı ülke hekimleriyle rekabete girmekten çekinmez. Ancak rekabet eşit koşullarda olmalıdır. Türk doktorlarının yurtdışında eğitim almaları veya çalışabilmeleri için zorlu sınavlara girmeleri ve mülakatlardan geçmeleri gerekirken, yabancı doktorların bu kadar kolay kabul edilmeleri, ağır bir eğitim süreci ve mecburi hizmet yükü olan hekimlerimizin ve tıp fakültesi öğrencilerinin şevkini kıracak, çalışma azmi ve hevesini olumsuz etkileyecektir. Ayrıca doktorlar üzerinden maddi açıdan sağlık hizmetinde rekabet yaratılmasının olumsuz etkilerini yine kendi insanımız ödemek zorunda kalacaktır.
 
Yabancı hekimlerin başta İstanbul olmak üzere ülkemizdeki gelişmiş yöreler ve pahalı özel hastanelerde kümelenmeleri, Bakanlığın yabancı doktorlara çalışma izni verirken öne sürdüğü "ülkemizdeki hekim açığı olduğu ve bu yolla kapatılacağı" iddiası ile bağdaşmamaktadır.  Uzman hekim açığına yönelik bir plan olarak belirtilmesine karşın Sağlık Bakanlığının asistan kadrolarını tüm eğitim kurumlarında azaltması da bu konudaki çelişkiyi başka bir açıdan gözler önüne sermektedir.
 
Basına ve halka olumlu olarak yansıtılma çabalarında, uygulamanın ülkemizde sağlık turizmini artırmaya, ülkemizdeki hekim açığını kapatmaya ve sağlıkta kaliteyi yükseltmeye yönelik olduğu iddialarına karşın, bir çoğu göstermelik, sözüm ona denklik sınavları yoluyla çalışma izni verilmiş, dilimizi bile konuşamayan yabancı doktorlara  çalışma izni verilmesinin hekimlerimiz açısından onur kırıcı ve mesleki geleceklerini tehdit eder nitelikte olduğu kanısındayız.
 
Bütün bunların yanında, özel hastanelerde çalışacak yabancı doktorların bilimsel yönden Türk Tıbbına sağlayacağı fayda yerine halkımızı maddi yönden olumsuz etkileyeceği açıktır. Büyük bir tesadüf olarak Yunanistan kaynaklı bir banka da halkımıza göz hastalıkları tedavisi ve ameliyatları için kredi vereceği müjdesini aynı günlerde duyurmaktadır.
 
İstatistiki rakamlarla ifade edilen sağlık turizmindeki son yıllardaki sözde artışın altında yatan neden; çoğunlukla Doğu Avrupa ülkelerinden ülkemizde daha ucuz olan hizmetler (kaplıca, diş tedavisi veya saç ektirme gibi estetik işlemler gibi) için gelenler veya ülkelerindeki savaş nedeni ile ülkemize tedavi amacı ile getirilen hastalardır.
 
Ayrıca Türkiye'de doktor açığından söz edilirken, yurtdışından gelen hasta sayısını artırmaya çalışmak da bir diğer çelişki yaratmaktadır ve böyle bir durumun sağlık hizmetine erişimi güçleştireceği açıktır. Yabancıya böbrek nakli serbest iken kornea naklinin yasak olması da bu konuda açıklanamayan bir diğer çelişkidir.
 
Bütün bu sorunlara uzun bir süredir parmak basan ve konuyu hukuka taşıyan Türk Tabipleri Birliği ile yakın temas içindeyiz.
 
Türk Oftalmoloji Derneği  olarak, bu sorun üzerinde hassasiyetle durmak ve doğması muhtemel ciddi sorunları yakından izlemek, gerekli tüm girişimlerde bulunmak için kararlıyız. Bu amaçla;
 
- En kısa sürede başta Sağlık Bakanı olmak üzere ülkemiz sağlık politikalarına yön veren yetkililerden görüşme randevusu talep edilecek,
 
- Türk Tabipler Birliği ile birlikte hareket etmeye devam ederek kamuoyu bilgilendirmeleri yapılacak, gerekirse hukuki mücadelede ortak tavır alınacaktır.
 
Üyelerimizin bu konudaki düşüncelerini forum ortamında paylaşmaları, ileride yapılması planlanacak girişimler için yol gösterici ve fikir verici olacaktır.
 
Saygılarımızla,
 
TOD MYK
Bu haber 1601 kez okunmuştur.