TBMM' de Göğüs Hastanesi İle İlgili Basın Açıklaması yapıldı...

11.06.2014
 
 
CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, İzmir Milletvekili Hülya Güven ve İzmir Milletvekili Musa Çam ile birlikte İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nin birleştirilerek yok edilmesiyle ilgili TBMM'nde basın toplantısı yaptılar. 
 
İZMİR TABİP ODASI
 
 
 
 
 
 
 
Değerli Basın Mensupları,
 
· Bugün burada sağlıkta tarihsel bir kurumun nasıl yok edildiğini, hastaların nasıl perişan edileceğini sizlerle paylaşacağım.
· Hekim bir milletvekili olarak toplumun sağlığından duyduğum endişeleri dile getireceğim. Geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
 
· Öncelikle Diyarbakır’da bayrağımıza yapılanları kınadığımı belirtmek istiyorum.
· Bayrak, bir ülkenin, bir toplumun onurudur. Buna kimse elini, dilini uzatamaz. Aynı zamanda bayrak duyarlılığımızdır. Bayrak egemenliğimizin, bağımsızlığımızın simgesidir. Bayrak, bu ülkenin Kurtuluş Savaşı’nın simgesidir. Bu nedenle bayrak konusunda duyarlı olunması zorunluluktur.
·       Ancak ortada anormal bir durum vardır, bunun sorumlusu da AKP Hükümeti’dir. Bir ülkenin onuru ayaklar altına alınırken akıllar suskun kalmıştır.
 
·       AKP Hükümeti ne bayrağın hesabını verebiliyor, ne kaybettiğimiz 301 canın…

·       TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bir yasa tasarısı var. 

 ·       Soma’da yitirdiğimiz işçilerimiz biliyorsunuz taşeron sistemi sonucunda hayatlarını kaybetti. Şimdi AKP ‘taşeronu yasaklayacağız’ diye yeni bir tasarı sunuyor.

·       Ancak tasarı, taşeronu yasaklamak bir yana hileli bir biçimde kalıcı bir hale dönüştürüyor. Eğer bu tasarı yasalaşırsa doktorlar, öğretmenler de taşeronlaşacak.
·       Biz CHP olarak taşeronun kaldırılması, emeklilikte yaşa takılanlar, çocuk işçiliğin kaldırılması gibi birçok konuda tasarının görüşmelerinde 240 tane önerge verdik. Çoğu her zamanki gibi RED. Sizin anlayacağınız kiralık doktor, kiralık hemşirelik devri başlıyor. Vicdanlar suskun…
·       AKP Hükümeti kangreni iyileştirmiyor, bacağı kesilecek hale getiriyor. Birikimler, kamu kaynakları, yüzyıllık kurumlar oldubittiye getirilerek ortadan kaldırılıyor.
 

Değerli Basın Mensupları,

        AKP öyle düzenlemeler hayata geçiriyor, öyle uygulamalar gerçekleştiriyor ki; adeta insan hayatını yok sayıyor. İnsan canı değil rant ön plana alınıyor. Hizmet değil adeta hizmet vermemek üzerine akıl üretiliyor.

  
·       Bakın ülkemizde ciddi bir sorun solunum yolu hastalıkları.

 ·       Sigara kullanımının yüksek oluşu, solunum yolu enfeksiyonları, tüberküloz, akciğer kanseri, KOAH ve artan yaşlı nüfusun solunum yoğun bakım ihtiyacı durumun acı yanını açık bir şekilde ortaya koyuyor.

·       Önümüzdeki yıllarda oransal olarak daha da artacağı işaret edilen solunum yolu hastalıkları, Sağlıkta Dönüşüm projesiyle yeniden en acı yüzüyle karşımızda.  İkinci dünya savaşından sonra artan tüberküloz, yeniden hortluyor.  
·       Ulusal Hastalık Yükü Çalışma verileri Türkiye’de ölümlerin yüzde 10.7’sinin solunum sistemi hastalıklarından olduğunu belirtiyor. Solunum sistemi hastalıklarına bağlı ölümler ülkemizde üçüncü sırada. Dünya Sağlık Örgütü solunum yolu hastalıklarının önümüzdeki 10 yılda tüm dünyada daha da artacağına işaret ediyor.
·       Tek başına bu veriler bile solunum yolu hastalıklarında mevcut olanakların geliştirilmesini gerekli kılıyor.
 

 ·       Solunum yolu hastalıklarının artması, bu alanda uzmanlaşmış göğüs hastanelerine ve tüberküloz servislerine olan ihtiyacı daha da arttırıyor.

 ·       Ama AKP Hükümeti, Sağlık Bakanlığı halkın sağlığını koruyucu düzenlemeler gerçekleştirmek yerine ne yapıyor, biliyor musunuz?

·       AKP Hükümeti, Türkiye’de toplam hastalık yükü yüzde 6,25 olan solunum yolu hastalıkları konusunda yeni önlemler geliştirmiyor. Aksine var olan çözümleri ve kapasiteyi de yok etmeye soyunuyor.
·       Yatarak tedavi oranı yüzde 12,8 olan, ortalama kalış süresi ülke geneline göre iki kat fazla olan solunum yolu hastalıklarında uzmanlaşmış hastaneleri yok ediyor.
 
Değerli Basın Mensupları,

 ·       Sağlık Bakanlığı, İzmir ve Ege Bölgesi’nin Göğüs hastalıkları konusunda 3’te birini karşılayan İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesini kapatmak için harekete geçti.  

 

·       Gerekçesi dahi açıklanmadan İzmir’in en eski iki hastanesi olan Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi ve Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi İzmir Kuzey Kamu Hastane Birlikleri’ne İzmir Yenişehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi adı altında birleştiriliyor.
·       Göğüs hastalıkları konusunda uzmanlaşmış ve 1910 yılından bu yana hizmet veren bir İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesinin tarihi birikimi yok ediliyor.
·       Türkiye’de sağlık bakanlığına bağlı 4 önemli göğüs hastalıkları ve tüberküloz dal hastanelerinden birisi olan Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesinin birikimi, deneyimi yok sayılıyor. Bu alanda bunca sene biriken birikimi ortadan kaldırılıyor.
 

 Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Hastanesi;

 ·       440 yatakla hizmet veren bir eğitim ve araştırma hastanesidir.

·       Türkiye’nin en önemli ve önde gelen ihtisas hastanelerinden birisidir.
·       Sadece ihtisas hastanesi değil aynı zamanda genel sağlık hizmetlerinde de ön planda olan bir hastanedir.
·       Hastanede 5 şeflik, 192 hekim, 300 civarında hemşire, 300 civarında yardımcı sağlık personeli, 600 taşeron işçi olmak üzere toplam 1350 kişi çalışmaktadır.
·       Ortalama yatış süresi 18 gün, yatak işgal oranı yüzde 85 ile ülkemizde en yüksek olan hastanelerden birisidir.
·       İzmir Yenişehir’de asırlık ağaçların yer aldığı, onlarca dönüm bahçe içerisinde tarihi binaları ile korunması gereken bir hastanedir.
·       Çalışkan ve üretken uzman hekim ve eğitimcileriyle sadece İzmir değil tüm Ege Bölgesi’nin ve Türkiye’nin gurur kaynağıdır.
·       114 yıllık bir geçmişe sahiptir. Özellikle 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda çok önemli sağlık hizmetleri yerine getirmiş bir kuruluştur.
·       Teknolojinin, girişimsel bronkoskopinin ve en son yeniliklerinin uygulandığı bir hastanedir. Videotorakoskopi cerrahi gibi en yeni uygulamaların dahi bulunduğu bir hastanedir.
·       Yıllık 602 bin hastaya bakılmakta, aylık 50 bin civarında hastaya hizmet verilmektedir.
·       Nitelikli uzmanların yetişmesini sağlayan, Ege Bölgesi için Sağlık Bakanlığına bağlı bölgedeki tek ve önemli eğitim hastanesi olan Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesinde bugün ne altyapı ne de çalışanların memnuniyeti açısından hiçbir sorun yok.
 

 Değerli Basın Mensupları,

 Size senaryoyu kısaca aktarayım.

  Ege Bölgesi’nin can damarı olan Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi kapanırsa;

 ·       Tüberküloz ve solunum yolu hastaları mağdur olur,

·       Özellikle başka bir kurumdan yararlanma olanakları sınırlı olan hastalar perişan olur,
·       Özel birikimi olan bir hastanenin genel bir hastaneye dönüştürülmesi sonucunda tüberkülozlu hastalar ikinci plana atılır,
·       Göğüs hastalıkları alanında yıllarca elde edilen birikimler yok olur, yatırımlar boşa gider,
·       Özel yapılanmış bu hastane özelliklerini kaybeder,
·       Göğüs hastalıkları için özel olarak ayrılan yatak sayıları azalır,
·       Göğüs hastalıkları için oluşan insangücü birikimi ve eğitimi yok olur,
·       En önemlisi hastanenin kurumsal kimliği ve tarihi yok olur.
 
  Bakınız önümüzde örnekler var.

 Edirne, Tekirdağ, Bartın ve Trabzon’da da göğüs hastalıkları hastaneleri kapatılmış, devlet hastaneleriyle birleştirilmiştir. Bunun sonucunda ne oldu biliyor musunuz? Eskiden 7.623 olan yatak sayısı 5.564’e gerilemiştir. Bu birçok yatarak tedavi olmak zorunda olan hastanın perişan olması demektir.

 
Buradan Sayın Bakana soruyorum. Bu hastaneyi birleştirdiniz. Şu soruların yanıtlarını verebilecek misiniz?

 ·       Hastanenin rant değeri yüksek 80 dönüm açık ve 45.000 metre kare kapalı alan şeklinde geniş bir araziye sahip olması mı etkili olmaktadır? Yoksa yeni bir Alışveriş AVM mi yapacaksınız? Yani hastanenin arazisi peşkeş mi çekiliyor?

·       Solunum hastalıklarından muzdarip hastaların sayısı bu kadar artarken bu karar hangi gerekçelerle alınıyor? Türkiye’de sadece 3 tane kalmış göğüs hastalıkları hastanesinden biri daha neden kapatılıyor? Sayın Bakan bunca hastayı yok mu sayıyor?
·       Böylesi bir karar verilirken halk sağlığı gözetilmiyor mu?
·       Bu birleşme çalışanlara ve hastalara nasıl bir yarar sağlayacak? Her iki hastanenin birleşmesinden sonra taşeron aracılığıyla istihdam edilen personelin durumu ne olacaktır?
·       Hastanelerin yönetici kadrosu ne olacak? Hastane birleştirildiğinde yeni ve yandaş kadrolara mı yer mi açılacak?
·       Bu hastaneye ek 400 yatağın ve yılda 16 bin hastanın daha eklenmesinin hastalar açısından yaratacağı mağduriyetler, zorluklar öngörülmekte midir?
·       Hastane bilgi işlem kayıtlarının aktarımı ve ortaklaştırılması için hazırlık yapılmış mıdır?
·       Bu iki hastanenin birleştirilmesi nedeniyle sağlık çalışanlarının mağdur olmaması için ne tür önlemler alınmıştır?
·       Bu hastaneleri birleştirirken çalışanlara, hastalara, İzmir ve Ege Bölgesi halkına sordunuz mu?
 

 Değerli Basın Mensupları,

 ·       Sağlık insan içindir. Dolayısıyla sağlığın insani boyutu göz ardı edilmemelidir. Tüm bunların yanında bu hastanelerde çalışan hekimler ve sağlık personeli yok sayılmamalıdır.

·       Çalışanından hastasına kadar birçok insanı olumsuz olarak etkileyecek bu karardan ivedilikle dönülmelidir.
·       Unutulmamalıdır ki; sağlık ülkemiz ve halkımız açısından vazgeçilmezdir.
 
Teşekkür ederim.
 
 
 

 

Bu haber 2632 kez okunmuştur.