Hekimler, Üretimden Gelen Gücünü Kullanacak

 

Asistan hekim kontenjanlarının eğitim ve hizmet sunumunu aksatacak  seviyede düşmesi;   asistan hekimlere neredeyse hiç döner sermaye ek ödemesi yapılmaması; asistan hekimlerin ağır iş yükü altında çalışmak zorunda bırakılması; Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli eğitim görevlilerinin eğitim yetkilerinin yok sayılması ve hastaneye asistan kadrosu tanımlanmaması ile ilgili sorunlar uzun bir süredir tartışılmaktadır.

 

Konuyla ilgili olarak hastane yöneticileri, genel sekreterlik, İl Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı, YÖK ve TBMM düzeyinde girişimlerde bulunulmuş ancak hiçbir olumlu yanıt alınamamıştır.

 

Hastanenin eğitim görevlisi sayısında, eğitim kliniklerinin yapılanmasında ve hastanede sunulan hizmetin niceliğinde hiçbir değişiklik olmamasına rağmen, 2011 yılında 370 olan asistan hekim sayısı 250’ye kadar düşmüştür. Bu sayı, uzmanlık eğitimini tamamlamak üzere olan hekimlerin ayrılması ile 220’ye kadar düşecektir. Birçok klinikte hizmetler devam edemez noktaya gelmiştir. Bu durum, hastane yöneticileri tarafından Sağlık Bakanlığına iletilmesine rağmen, hastane yöneticilerinin talebi de dikkate alınmamıştır.

 

Asistan hekimlerin haklı taleplerini dile getirmek için planlanan eylemler, 2014 Nisan TUS kadrolarının belirlenmesine kadar ötelenmişti. Anlaşılmaktadır ki, Sağlık Bakanlığı hekimleri dinlememektedir.

Asistan hekimler, tükenmişlik noktasına gelmiştir. Her türlü uyarıya kulaklarını tıkayan Sağlık Bakanlığı, hekimlerin feryadını bu eylem ile duyacaktır.

 

18.02.2014 tarihinde, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, geniş katılımlı bir toplantı yapılmıştır. Eğitim sorumlusundan asistanına, eğitim görevlisinden uzmanına kadar çok sayıda hekimin katıldığı toplantıda,  asistan hekimlerin sorununun bütün hekimlerin sorunu olduğu vurgusu yapıldı.

 

Toplantıda, Oda Başkanımız Dr.Suat Kaptaner, asistan hekimlerin sorunlarının ve haklı taleplerinin yetkili makamlar nezdinde sözlü ve yazlı olarak birçok defa dile getirildiğini, yetkili makamların bu taleplerin haklılığını kabul etmesine rağmen hiçbir olumlu düzenleme yapmamasının kabul edilemez olduğunu; hekimlerin 19.02.2014 tarihi itibarıyla üretimden gelen gücünü kullanma kararı aldığını; bütün hekimlerin bu eylemi desteklemesi gerektiğini ifade etmiştir.

 

Oda Avukatımız Mithat Kara, eylemin hukuki ve meşru bir eylem olduğunu; hastaların yaşam hakkını ihlal etmeyecek şekilde, tıbben acil ve zorunlu işlemlerin devamlılığının sağlanması gerektiğini; hukuksal ve meşru zeminde yapılan eylem nedeniyle idari ve hukuki yaptırım uygulanmasının mümkün olmadığını ifade etti.

 

19.02.2014 tarihi itibarıyla üretimden gelen gücünü kullanmaya başlayacak İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi hekimleri, saat 12.30’da, taleplerini bir kez daha yetkililerle ve kamuoyu ile paylaşacaktır.