18.01.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6514 sayılı Kanun ile (Torba Kanun) birçok alanda değişiklik yapılmıştır. Bu düzenlemelerden birisi de, üniversitelerde görev yapan ve serbest meslek faaliyeti yürüten öğretim üyelerinin statüsüne ilişkindir. 6514 sayılı yasa ile getirilen düzenlemeler çerçevesinde, öğretim üyelerinin hukuksal durumuna ilişkin değerlendirmeler aşağıda paylaşılmıştır.
1-) 6514 Sayılı Yasa Uyarınca Üniversitelerde Çalışan Öğretim Üyeleri İçin Getirilen Çalışma Statüsü Nedir ?
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 36.maddesinde yapılan değişiklik ile tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan öğretim elemanlarının, kanunlarda belirtilen haller dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 28.maddesine tabi olacağı düzenlenmiştir.
657 sayılı DMK’nun 28.maddesi ise bahsi geçen 6514 sayılı Torba Yasa ile değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamayacak; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamayacak.
BU düzenleme ile, öğretim elemanı hekimler ve diğer devlet memuru hekimlerin kamu görevi yanında serbest meslek faaliyeti engellenmiştir. Dolayısıyla, bu hekimler mesai saatleri dışında serbest meslek faaliyeti kapsamında muayenehane açamayacak veya özel sağlık kuruluşunda çalışamayacaktır.
2-) Serbest Çalışan Öğretim Üyeleri Tercihlerini Hangi Tarihe Kadar Yapacak ?
5614 sayılı yasanın 14.maddesi ile 2547 sayılı Kanuna eklenen geçici madde ile, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla mesai saatleri dışında serbest meslek faaliyetinde bulunmakta veya özel kuruluşlarda çalışmakta olan öğretim üyelerinin, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde bu faaliyetlerini sona erdireceği; bu süre içinde sona erdirmeyen öğretim üyelerinin üniversiteyle ilişiklerinin kesileceği düzenlenmiştir.
Bu düzenleme, 18.01.2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla kanunda belirtilen üç aylık sürenin bitim tarihi 18.04.2014’dür. Serbest çalışan öğretim üyelerinin, 18.01.2014 tarihine kadar tercihlerini yapması gerekmektedir.
3-) Kanuna Karşı İzlenecek Hukuksal Yollar Nelerdir ?
Ana Muhalefet Partisi CHP; serbest çalışan öğretim üyelerinin çalışma statüsünü de düzenleyen birçok maddenin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurma kararı almıştır. Anayasa Mahkemesi’nin bu başvuru sonucunda vereceği karar belirleyici olacaktır.
4-) Anayasa Mahkemesi 3 Ay İçinde Karar Verebilir Mi?
Anayasa Mahkemesi’nin çalışma ve yargılama prensipleri, diğer mahkemelere göre farklılık taşımaktadır. Anayasa Mahkemesi, dosyaların öncelik sıralamasını kendisi belirlemektedir. Öğretim üyeleri için getirilen 3 aylık süre kısıtlamasının ortaya çıkardığı belirsizlik ve bu belirsizlik ortamında gerek üniversiteler gerekse de öğretim üyeleri için bir mağduriyet doğacağı açıktır. Anayasa Mahkemesi’nin kendi yargılama ilkeleri doğrultusunda, bu dosyayı öncelikli olarak ele alıp almayacağı kendi takdirindedir. Bu nedenle, bu konuda kesin bir yargıda bulunmak mümkün değildir.
5-) Kanunun İptali İçin Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Yapabilir Miyiz?
Ulusal mevzuatımıza göre, bir bireyin bir kanun maddesinin iptali için doğrudan Anayasa Mahkemesine başvurma hakkı bulunmamaktadır. Ancak bireyler, kendileri hakkında tesis edilen bireysel idari işlemler ile kendisini ilgilendiren genel düzenleyici işlemlerin (yönetmelik, genelge, tebliğ vb) iptali için idare mahkemesi ve Danıştay nezdinde başvuru yapabilirler. Bu başvuruda, idari işlemin veya genel düzenleyici işlemin dayanağı olan yasa maddesinin Anayasaya aykırılığı iddiasını ileri sürebilirler. Davayı görmekte olan mahkeme, anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görürse yasa maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvuru yapabilecektir.
6-) Serbest Meslek Faaliyetimizi Sonlandırmak İstemiyoruz. Nasıl Bir Yaptırım ile Karşı Karşıya Kalırız ?
Kanunda, 18.04.2014 tarihine kadar serbest meslek faaliyetini sonlandırmayan öğretim elemanlarının üniversite ile ilişkilerinin kesileceği düzenlenmiştir.
7-) Üniversiteden İlişik Kesme İşlemine Karşı Dava Açabilir miyiz?
Üniversiteden ilişkin kesme işlemi bir idari işlemdir. Bu idari işlemin yürütmesinin durdurulması ve iptali için idare mahkemesinde dava açılabilir. Bu davada, ilişik kesme işlemine dayanak olan yasa değişikliğinin de anayasaya aykırılığı ileri sürülebilir. İdare mahkemesi, anayasaya aykırılık iddiasını ciddi bulursa, yasa maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir.
İdare mahkemesi, anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görmeyip Anayasa Mahkemesine başvurma kararı almayabilir ancak CHP tarafından da dava konusu edilen bu yasa maddesi hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından verilecek kararın beklenmesine karar verebilir.
İlişik kesme işlemine karşı açılan dava sürecinde, Anayasa Mahkemesi iptal kararı verdiği takdirde, yasa hükmünün iptal edilmesi nedeniyle ilişik kesme işlemi de dayanaksız kalacak ve hukuka aykırı hale gelecektir. İlişik kesme işleminin iptal edilmesi halinde, hekim, üniversitedeki önceki görevine dönebilecektir. Ayrıca, bu süreç içinde ortaya çıkan zararların, ispat edilebildiği oranda tazmini de idari yargıda ayrıca tartışılabilecektir.
8-) İlişik Kesme İşlemine Karşı Dava Açmasak ve Anayasa Mahkemesi İptal Kararı Verirse Üniversiteye Otomatikman Dönebilir Miyiz ?
Kural olarak Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümemektedir. Anayasa Mahkemesi’nin yürürlüğün durdurulması ve iptal kararları, kararın verildiği tarihten sonrası için sonuç doğurmaktadır. Her ne kadar, Anayasaya aykırılığına karar verilmiş yasa maddesine bağlı yapılan işlemlerin de hukuka aykırı olduğu kabul edilse de, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye dönük olarak sonuç doğurması için yasa maddesine bağlı işlemlerden menfaati etkilenen kişilerin bireysel dava açmasında fayda bulunmaktadır. Bu nedenle, ilişik kesme işlemine karşı dava açmayan hekimlerin, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal kararı verilse dahi üniversiteye otomatikman dönmesi mümkün değildir.
9-) Tercihimizi Emekli Olmak İçin Kullandık. Serbest Meslek Faaliyetimize Devam Ettik. Anayasa Mahkemesi İptal Kararı Verirse Üniversiteye Dönebilir Miyiz ?
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, emekli olan öğretim üyelerinin üniversiteye doğrudan dönüşünü sağlamayacaktır. Ancak 2547 sayılı Yasa’nın 60.maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, emekli olan öğretim üyeleri, üniversiteye başvuru yaparak üniversiteye dönebilirler.
10-) Serbest Meslek Faaliyetimizi Sonlandırmadık, Üniversite İlişiğimizi Kesti, Anayasa Mahkemesi de Yasayı İptal Etmedi. Emekli Maaşı ve İkramiye Alabilir Miyiz?
Bu konuyu iki başlıkta ele almak gerekmektedir. Emeklilik açısından yaş ve hizmet süresini tamamlayarak emekliliğe hak kazanmış olan öğretim üyeleri açısından bir sorun bulunmamaktadır. Bu hekimler, emeklilik için gerekli koşulları taşıdıkları için Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuru yaparak emekli maaşının bağlanmasını ve emekli ikramiyesinin ödenmesini talep edebilecektir.
Emeklilik için yaş ve hizmet süresini tamamlamayan hekimlerin durumları farklıdır. Bu hekimler, 2829 sayılı Kanun uyarınca, kamu hizmetinde geçen süreleri ile daha sonraki hizmet sürelerini (muayenehane, özel sağlık kuruluşu) birleştirmek suretiyle emekli olmaya hak kazanabilecektir. Emeklilik statüsünün değerlendirilmesinde ise, son 7 yıllık çalışmada, 3,5 yıl ve daha fazla süre için hangi statüde çalışma gerçekleşmiş ise bu statü dikkate alınacak, bu statü üzerinden emekli aylığı bağlanacaktır.
11-) Muayenehanemizi Kapatırsak ve Üniversiteye Dönersek, Daha Sonra Anayasa Mahkemesi Yasayı İptal Ederse Eski Muayenehanemde Çalışmaya Devam Edebilir Miyim ?
Muayenehane açılış ve kapanış işlemleri, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik Hükümlerine göre yapılmaktadır. Muayenehane kapanış işlemleri yapıldığı takdirde, yeniden muayenehane açmak isteyen hekimin yönetmelikte belirtilen koşulları sağlayarak yeni bir başvuru yapması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi tarafından verilecek iptal kararı, önceki muayenehane faaliyetinin devamını sağlamayacaktır.
04.02.2014
İzmir Tabip Odası
Hukuk Bürosu