16 Ocak 2014 Perşembe günü Oda’mızın Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Derslikler Binası Kurucu Öğretim Üyeleri Konferans Salonu’nda düzenlediği toplantıda Torba Yasa tartışıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülay Canda, Dekan Yrd. Prof. Dr. Pınar Tuncel’in de katıldığı toplantı, Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve D.E.Ü.T.F. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Olguner’in açılış konuşmasıyla başladı.
Oda Avukatı Mithat Kara, sunumunda Torba Yasa’nın maddelerini açıkladı. Bu açıklamadan sonra toplantıya katılan hekimler, Torba Yasa’ya ilişkin görüş, eleştiri ve önerilerini açıkladılar. Öğretim üyeleri genel olarak Torba Yasa’nın kabul edilemez maddeler içerdiğini ifade ettiler. Diğer fakülte öğretim üyeleri için herhangi bir kısıtlamanın olmadığı koşullarda hekimlerin yıllardan beri mevcut olan serbest hekimlik yapma hakkının ortadan kaldırılmasının yanlış bir yaklaşım olduğunu, gerekçelerin geçerli olmadığını, eşitlik ve hukuka aykırı olduğunu belirttiler. Hekimlerin mesai sonrasında muayenehanelerinde serbest hekimlik yapmaları yasaklanırken mesai sonrasında özel hastanede çalışma durumu getirilmesi, yasa için öne sürülen gerekçelerin hiçbir anlamının kalmadığını ortaya koyduğunu ifade ettiler.
Sürekli olarak hekimler aleyhine yargıdan dönen genelge, yönetmelik ve yasa çıkarılması karşısında “mesleki mobbing” kavramının gündeme getirilebileceğini, bu anlamda doğrudan dava açılıp hukuksal mücadele verilebileceği önerisi tartışıldı. Yasanın öğretim üyeleri dışında aile hekimleri açısından da mesleki, hizmet ve eğitim anlamında da kabul edilemez maddeler içerdiği konusu da tartışıldı.
Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Tülay Canda da bütün öğretim üyelerinin üniversitelerine sahip çıkacak bir tavır içinde olmalarını dilediğini ifade etti.
Oda Başkanımız, İzmir Tabip Odası’nın bütün hekimlerin gerek çalışma gerekse emeklilik ücretlerinin güvenceli biçimde, emeklerinin karşılığı düzeyine getirilmesinin mücadelesini verdiklerini belirtti. Mesai sonrasında hekimlerin muayenehaneleri de dahil olmak üzere serbest çalışma hakkının kaldırılmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Muayenehanede serbest hekimlik yasaklanırken kurumsal anlaşma yapılarak öğretim üyelerinin özel hastanelerde çalıştırılmasını gündeme getiren yasanın “Tam Gün” değil, adeta “kiralık işçi yasası” olduğunu söyledi. Tabip Odası Yönetim Kurulu’nun Cumhurbaşkanı’na yasayı TBMM’ye iade etmesi için mektup gönderdiğini, konuyla ilgili basın toplantısı yaparak kamuoyuna yasanın olumsuzluklarını anlattığını açıkladı.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan toplantıda ortaya çıkan önerileri paylaştı. Öğretim üyelerinin önerisi olan yasa kabul edildiği takdirde 3 aylık süre dolduğunda üniversiteden ayrılınmaması, üniversitenin ilişik kesmesi durumunda da hukuksal ve demokratik mücadeleye devam edilmesi önerilerini paylaştı. Tabip Odası’nın bütün gücüyle bu mücadelenin içinde olduğunu, Odanın Hukuk Bürosunun her türlü desteği vereceğini, asistan hekimler dahil bütün hekim kesimlerinin talepleri ile birlikte hekim hakları için yaygın bir mücadele vermeye hazır olunduğunu ifade etti.
İZMİR TABİP ODASI