01.12.2013 tarihinden bu yana özel hastanelerde “Biyometrik Yöntemlerle Kimlik Doğrulama Sistemi” uygulanıyor. Hastaların parmak izi gibi özel olan avuç içi damar izleri özel hastaneler tarafından saptanıp merkezi olarak kaydediliyor. Böylece kişiye özel biyometrik bilgilerin elde edilmesi yöntemi ile kişinin kimlik bilgileri kontrol ediliyor.
Türk Tabipleri Birliği olarak 3 Aralıkta konuya ilişkin bir basın açıklaması yapmış,. hastalarımıza biyometrik kimlik doğrulama sistemini kullanmadan sağlık hizmeti alma haklarının olduğunu, buna zorlanamayacaklarını hatırlatmıştık. Aynı açıklamamızda gerçek anlamda rızaları olmadan “Rıza Formu” adı altındaki formları imzalamamalarını, formu imzalarken ve kişisel verilerini verirken bu bilgilerin ileride kötüye kullanılma ihtimalini dikkatle değerlendirmelerini önermiştik.
Açıklamamızdan sonra, genel sağlık sigortası olan vatandaşlarımızdan nüfus cüzdanı ile sağlık hizmeti alamadıkları, kimlik doğrulama adı altında kişisel verilerini vermeye zorlandıkları yönünde şikayetler gelmekte, bu haksız uygulamalara karşı nereye başvurabileceklerine ilişkin bilgi istenilmektedir.
Türk Tabipleri Birliği’nin, itirazlarına rağmen “Biyometrik Yöntemlerle Kimlik Doğrulama Sistemi”ne maruz bırakılan vatandaşlarımıza önerileri şunlardır.
- Sağlık kuruluşunda “Biyometrik Yöntemlerle Kimlik Doğrulama Sistemi’ uygulanmadan sağlık hizmeti verilmemesi halinde bu uygulamaya ilişkin yazı isteyiniz. Yazı verilmemesi halinde ekte örneği verilen tutanağı tutunuz. Yanınızda yakınlarınız var ise onlarla birlikte ya da hastanede bulunan ve duruma tanık olan kişilerle birlikte yoksa tek başınıza tutanağı gerekli bilgileri ekleyerek imzalayınız.(Tutanak örneği)
- Biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulama uygulamasını kabul etmediğiniz için sağlık hizmeti alamadıysanız ya da sağlık hizmeti alabilmek için istemediğiniz halde söz konusu uygulamaya maruz bırakılmışsanız temel hak ve özgürlükleriniz ihlal edildiği için bu durumu şikayet edebilirsiniz. (Şikayet edebileceğiniz kurumların isimleri ve iletişim bilgileri)
- Temel insan hak ve özgürlüklerinizin ihlal edilmesi nedeniyle birden fazla kuruma aynı içerikteki dilekçeniz ile başvuruda bulunabilirsiniz. (Örnek şikayet dilekçesi)
- Türk Tabipleri Birliği, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı’nın sağlık hizmeti sırasında kişisel verilerini hukuka aykırı olarak toplaması, paylaşması uygulamalarına karşı hukuksal yollar da dahil olmak üzere girişimlerini başlatmış ve sürdürmektedir. Bu uygulamalardan sıkıntı çeken hastalarımızın ve yakınlarının kurumlara gönderdikleri şikayet dilekçesi, tutanak örneklerini Birliğimize de bilgi için göndermeleri konunun takibine katkı sağlayacaktır.
Devlet Denetleme Kurulunun, sonuç bölümü kamuoyuna geçtiğimiz günlerde açıklanan kişisel verilerle ilgili raporu, durumun vehametini ortaya koymuştur
[1]. Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunu da kapsayan inceleme raporunda;
- Kişisel veri içeren bilgilerin çeşitli ortamlarda şifrelenmeden başkaca herhangi bir güvenlik önlemi alınmadan paylaşıldığına,
- Türkiye’de pek çok kurumun bilgi sistemlerinin gerçek anlamda sahibi olmadığı, bilgi sistemleri üzerinde en üst kontrol yetkisinin özel firma personelinde olduğunu, firmaların, adeta sistemin sahibi gibi hareket edebildiklerine ve herhangi bir sorgu kaydı olmaksızın sistemden veri çekebildiklerine,
- Kişisel verilerin hangi ilkeler kapsamında toplanacağı, ne şekilde korunacağı, kimlerle ve ne şekilde paylaşılabileceği, nasıl silineceği, kişilerin Anayasa ile getirilen haklarını kullanabilmeleri için kurumların ne tür önlemler alması gerektiği gibi pek çok hususa yer verilmediğine ,
- kişisel verileri toplarken alınması gereken açık rızanın kişinin özgürce, konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip olarak, tereddüde mahal bırakmayacak açıklıkta ve sadece işlemin yapılmasına yetecek ve işlemle sınırlı olarak verdiği onay beyanı olarak tanımlanması gerektiğini ancak böyle bir tanım olmadığına değinilmiştir.
Bir kez daha biyometrik verilerini paylaşmak istemeyen kişinin sağlık hizmetine erişiminin engellenmesinin hukuk dışı olduğunu, “nüfus cüzdanı, pasaport, evlilik cüzdanı, sürücü belgesi veya Kurum tarafından verilen resimli sağlık kartı” olarak sayılan belgelerden biriyle kimliğini kanıtlayan kişilerin sağlık hizmeti alabileceğini belirtiyoruz.
Sosyal Güvenlik Kurumu ve Özel Hastaneler, hastaların açıklıkla bilgilendirilmiş rızasını almamakta, rızası olmayanlara sağlık hizmeti vermeyerek onları zorlamakta, kişilik haklarını çiğnemektedirler. Dahası kişilerden toplanan bu verilerin ne olduğunu kişiler denetleyememekte, veriler korunmamakta, kötü niyetli kişilerin ulaşmaması için gerekli önlemlerin de alınmadığı anlaşılmaktadır.
Ülkemizde kişisel verilerin toplanması ve korunmasına ilişkin temel hakları güvence altına alan ve demokratik toplum esaslarına uygun bir kişisel verilerin korunması kanunu yokken şimdi de avuç içlerinin, damar izlerinin toplanması uygun değildir. Vazgeçilmelidir.
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi