TTB Merkez Konseyinin çağrısıyla, 30 Kasım 2013 Cumartesi günü Ankara'da, Tabip Odaları Başkanlar toplantısı yapıldı.
Toplantıya Odamızı temsilen Başkanımız Dr. Suat Kaptaner katıldı.
TTB Merkez Konseyi, toplantının amacının bir “İyi Hekimlik Bildirgesi” yayınlanması ve bu bildirge kapsamında mücadele programı oluşturulması olduğunu açıklamıştı.
Bu bildirge için TTB MK'nin önerileri 4 ana başlıkta toplanıyordu;
1-Tıp Eğitimi
2-Yeterli sürede muayene yapılabilmesi
3-Sağlıkta şiddet sorunu
4-Hekimlerin ekonomik sorunları.
Toplantıda yapılan tartışmalar, TTB Merkez Konseyi’nde tartışılacak olup TTB Merkez Konseyi tarafından alınan kararlar paylaşılacaktır.
Toplantıda, İzmir Tabip Odası olarak, aşağıdaki önerilerde bulunduk;
1-“İyi Hekimlik Bildirgesi” yerine, bir mücadele programı olarak,”Hekimlerin Acil Talepleri”ni açıklayarak, en geniş hekim kesiminin ortak tutum almasını sağlamaya çalışmalıyız.
2-”Tıp Eğitimi” konu başlığında, asistan hekimlerin sorunlarını ve yeni kurulan Tıp Fakülteleri ve Eğitim ve Araştırma Hastaneleri arasındaki işbirliği protokollerinin yarattığı sorunları ön plana çıkarmalıyız.
3-”Hastalara yeterli süre ayrılması” konu başlığında performans baskısını ön plana çıkarmalıyız.
4-”Sağlıkta Şiddet “konu başlığında TBMM komisyonunun hazırladığı rapor ön plana çıkarılarak kamuoyu baskısı yaratmalıyız. Şiddet konusunda, şiddet uygulamalarından daha çok, Tabip Odalarının çabaları ile sağlanan cezalandırmaların, caydırıcı olması için, kamuoyunun gündemine daha fazla getirmeliyiz.
5-”Hekimlerin ekonomik sorunları” konu başlığında sabit ve güvenceli ücretlerin ve emeklilik ücretlerinin arttırılması temel talep olmalıdır.
6-”Hekim Hakları Bildirgesi” hazırlayarak, kamu veya özel hekimlerin bulunduğu her birime asılmasını sağlamalıyız.
7-Bölgesel etkinliklerden başlayarak adım adım merkezi bir miting planlamalıyız.
8-”İş bırakma ” konusu, diğer emekçilerin de sürdürdüğü aynı doğrultudaki etkinliklerin izlenmesi sürecinde değerlendirilmelidir.
9-Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve Tabip Odaları, hekimlerin çok büyük çoğunluğunun desteğini alan ve onları birleştirebilecek, milyonların katıldığı etkinliklere uzak durmamalıdır.
19 Mayıs, 29 Ekim ve 10 Kasımlarda milyonlar yürümüştür. TTB Merkez Konseyi bu etkinliklerden uzak durmuş, desteklememiştir. ”T.C.” ifadesi, Sağlık Bakanlığı başta olmak kamu kurumlarının tabela ve amblemlerinden silinmeye kalkışılmıştır.
Ulusal Bayramların kutlanması yasaklanmıştır. Atatürk Anıtlarına çiçek, çelenk konulması mücadele konusu haline gelmiştir.
Cumhuriyet Devrimlerinin kazanımları adım adım silinmiştir. Cumhuriyetin kurumları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay adeta dönüştürülmüştür.
TTB Merkez Konseyi'nin bu konularda milyonların verdiği mücadelenin dışında kalması, sadece sağlık ve hekimlik alanında verilen mücadeleyi olumsuz etkilemesi açısından bile kabul edilebilecek bir tutum değildir. Kaldı ki, Tıbbiye'nin geleneği Kuvayı Milliyeci bir gelenektir. TTB Merkez Konseyi ve Tabip Odaları Cumhuriyetin kazanımları için verilen mücadelenin içinde yer almalıdır.
İZMİR TABİP ODASI