TÜRKİYE NÜKLEER ÇÖPLÜK MÜ, İZMİR SAHİPSİZ Mİ?

22.11.2013

 

 

Sayı: 13-48                                                                                                 22.11.2013

 
Tam bir yıl aradan sonra kentimiz İzmir ikinci nükleer atık skandalı yaşıyor! Geçen seferki atık skandalı kentin göreceli olarak çevresindeki Gaziemir’de yaşanmıştı!
 
Bu kez nükleer atıklara İzmir’in orta yerinde, Halkapınar’da rastlanmıştır! Geçen seferki kurum özel sektördendi. Bu kez TCDD gibi Cumhuriyet’le yaşıt bir kamu kurumu nükleer atıkla gündemde!
 
Toplum ve çevre sağlığı önde gelen kaygımız olmakla birlikte; nükleer atıkların kentin orta yerinde sorumsuzca depolanabiliyor oluşunu da, ülke yönetmedeki ciddiyetsizliği sorgulama göreviyle karşı karşıyayız!
 
Geçen yıl Gaziemir’de varlığı saptanan radyoaktif maddelerin gerçekte nükleer santral atığı olduğunun anlaşılması tüyler ürperticiydi. Türkiye’nin henüz nükleer santrali olmadığını düşündüğümüzde atıkların Türkiye sınırlarını nasıl aşabildiği sorusu takılmıştı zihinlerimize!
 
Bu kez bulunanların lokomotif artığı olduğunun öne sürülmesi oldukça ilginçtir.
 
Her iki durumda da sonuç farklı değildir! Aymazlık, sorumsuzluk ve genelde Türkiye’nin özelde İzmir’in sahipsizliği!
 
Bu iki örnek bile ülkenin nasıl yönetildiğini göstermeye yetip de artıyor!
 
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile “devrim!” yapanlar çevrenin ve toplumun sağlığını hiçe sayıyorlar.
 
Basın açıklamamıza konu olan soruları bir kez daha yineleme gereği duyuyoruz!
 
 
“Türkiye bir nükleer çöplük mü?”  “Kentimiz İzmir Sahipsiz mi?”
 
 
Bir yıl bile olmadan yaşanan ikinci nükleer atık faciası etkili ve yetkilileri harekete geçirmeyecek mi?
 
Bu denli önemli bir skandalın sorumlularına bedel ödetilmesi gerekmiyor mu?
 
İzmir Tabip Odası olarak, çevre ve halk sağlığını tehdit eden uygulamaların takipçisi olacak, idari ve hukuki girişimlerde bulunacağız.
 
İzmir Tabip Odası
 
 
Bu haber 1774 kez okunmuştur.