Yaklaşık 6 yıldır süren ve geçtiğimiz günlerde sonuçlandırılarak kararları açıklanan Ergenekon yargılaması hakkında söylenecek sayısız söz var! Hukuksal düzlemde çok şey söylendi, yazıldı, çizildi!
Bugün gelinen noktada verilen kararın “yok hükmünde” olduğu tartışmaları fazla söze gerek bırakmıyor! Bu kararla birlikte varlığı da sona ermiş olan bu özel yetkili yargı düzeneğinin tarihe karışmış olması özel görevinin sonlanmasıyla açıklanabilir.
Adeta bir torbaya doldurulan hekim, rektör,subay,gazeteci,yazar,siyasi parti yöneticisi de dahil olmak üzere,çok sayıda kişinin örgütsel bağlantı bir yana; biribirleriyle olan tek benzerliği Cumhuriyet ve vatan aşkından daha ötede değildir.
Bu torbaya, somut dayanaklardan çok, hükümeti devirmek iddiaları ile atılan meslektaşlarımız bizleri fazlasıyla ilgilendiriyor. Bu meslektaşlarımızın kimilerinin yaşamsal boyuttaki sağlık sorunlarıyla boğuşmakta olduğu da herkesçe bilinen bir durum!
Az önce değindiğimiz Cumhuriyet, Atatürk ve vatan aşkı meslektaşlarımızın da içinde olduğu çok sayıda yurtseverin elle tutulur, gözle görülür tek suçudur! Bu özellikler her birisi için utanç değil ama onur ve gurur gerekçesi olabilir!
Soruşturmaların gizli olması gereken bir dönemde bile, suçlananların yandaş basında peşin suçlu kabul edilmesi,dijital denilen dellillerin ortalığa saçılması,çelişkili bilirkişi raporlarının sürekli gündeme gelmesi,yüksek yargıda yargı vesayeti kaldırılıyor çığlıklarının ardından “Allah verdikçe veriyor” gerçeğinin ortaya çıkması,Başbakan'ın bu davanın savcısı olduğunu açıklaması, Anayasa Mahkemesi'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu kararıyla cezalandırılmış iktidar partisinin yöneticilerinin yargılananların aleyhine sürekli konuşmaları,açık tanık,gizli tanık,suçlu kavramının birbirine karıştığı bu davanın özünde siyasi bir dava olduğu tartışması hep gündemde kalacaktır.
Yalnız ulusal değil küresel ölçekte de yetkinlikleri ve çapları tartışılmaz olan Mehmet Haberal, Fatih Hilmioğlu, Mustafa Yurtkuran, Kemal Alemdaroğlu ve Ferit Bernay’ın karşılaştığı haksızlık ve hukuksuzluk karşısında başta onlar olmak üzere yurtseverlerin yalnız olmadıklarını kamuoyu ile paylaşır, bu kabul edilemez kararların düzeltilmesi beklentimizi kamuoyu ile paylaşırız.
Saygılarımızla
İZMİR TABİP ODASI