Sayı:13- 2254 -04 05.08.2013
İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ’NE,
Oda’mız Genel Sekreteri geçtiğimiz ay içinde önce Halk Sağlığı Müdürlüğü ve daha sonra İl Sağlık Müdürlüğü’nü ziyaret ederek özellikle birinci basamakta yaşanan sorunlar ve geçici görevlendirmelerle ilgili olarak görüş alışverişinde bulunmuştu.
Bu ziyaretlerimizde özellikle şunları vurgulamıştık:
Birinci basamakta Aile Hekimliği sistemine geçildikten sonra ciddi bir hekim açığı oluşmuştur. Hastane acil servisleri bu açıktan en çok etkilenen birimler olmuş ve bu, kendini özellikle nüfus hareketlerinin arttığı ve çalışanların izinlerini kullandıkları yaz aylarında daha da belirgin olarak göstermiştir.
Acil servislerde doğan açık, TSM’ler, 112’ler ve hastanelerde çalışan pratisyen hekimlerce kapatılmaya çalışılmıştır. Acil servis çalışması özellikli, sürekli eğitim ve deneyim gerektiren bir çalışmadır. Hatta son yıllarda Acil Tıp Uzmanlığı ihtisas alanı olmuştur. Bu, konunun önemini ifade etmektedir.
Yıllardır vurgulamamıza rağmen, acil servis çalışması konusunda deneyimsiz olan birçok hekim herhangi bir ön eğitimden geçirilmemiş ve sertifikalandırılmamışlardır. Meslektaşlarımız bu koşullar sağlanmadan adeta bir idari zor uygulanarak bu birimlerde görevlendirilmişlerdir.
Bu iki büyük tehlikeyi içermektedir; bunlardan birincisi bu alandaki deneyimi olmayan ya da yetersiz deneyimi olan hekimlerin başvuran hastaların tanısı ve tedavileri konusunda yapabilecekleri hatalardır. Bu son derecede doğal ve beklenen bir durumdur. Sonuçta hastanın zarar görme olasılığı vardır ve hiç istenilmeyen olumsuz durumlar her an yaşanabilir.
İkincisi ise meslektaşlarımızın yaşadığı sıkıntılardır. Sonuçta hastanın zarar görmesi durumunda hem vicdani sorunlar hem de yasal yaptırımlar kapıda beklemektedir. Malpraktis özellikle gündemde olan bir konudur.
Bu ikisinin sonuçlarından bir diğeri de yaşanan sorunların hekime şiddet olarak dönmesidir. Ki bu neredeyse hergün yaşadığımız bir travmadır.
Özellikle periferde olmak üzere bir çok acil servisin insan gücü ve teknik donanımının yetersiz olduğu bir sır değildir. Bu da tehlikeyi arttıran önemli etkenlerdendir.
Bu konumda olan meslektaşlarımız bir yandan da performans sistemi ile çalıştırılmaya zorlanmakta ve “daha çok hasta bak, daha çok kazan gibi” ahlaki olmayan bir çalışma ortamına itilmektedir. Sizlerin de bildiği gibi sağlıkta ve hele acil servislerde performans olmaz, olamaz. Bu durum büyük tehlikelere davetiye çıkarır. Birçok meslektaşımız sadece bu nedenle de acil servislerde çalışmaktan kaçınmaktadırlar ve bu tepkilerinde son derecede haklıdırlar.
Paylaştığımız bir diğer konu ise uygulanan geçici görevlerin açık, şeffaf ve adil olarak yapılması ve gönüllülüğün esas alınmasıdır. Ne yazık ki halen bu konuda bir adım atılmamıştır. Kimlerin hangi kıstaslara göre, kaç kere, nereye ve hangi sürelerde görevlendirildikleri kapalı bir kutudur.
Hasta ya da yakınlarının hastalıkları nedeniyle geçici göreve gönderilmemesi ve nöbet tutmaması gereken meslektaşlarımız vardır. Bu konuda özenli davranılacağı konusu da paylaştığımız önemli bir alandır.
Bu çerçevede sağlık alanında ilimizdeki en üst yetkili makam olan İl Sağlık Müdürlüğü’nden aşağıdaki sorularımıza yanıt bekliyoruz:
Aşağıda yer verdiğimiz sorularımızın Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde yanıtlanmasını talep ederiz.
1. İlimizdeki birinci basamak hekim dağılımı nasıldır? Bu dağılım gerçeklere uygun mudur? Bazı kadrolar açıklandığı yer dışında mı kullanılmaktadır?
2. Geçici görevlendirmelerde uygulanan kıstaslar nelerdir ve neye göre yapılmaktadır?
3. Gönüllülük ve şeffaflık ilkesi gözetilmekte midir? Kimlerinin nerelere ve kaç kere görevlendirildikleri meslektaşlarımızın bilgisi içinde midir? Geçici görev için meslektaşlarımızın onamı alınmakta mıdır?
4. Acil servislerde görevlendirilen hekimlerin kaçının acil hekimlik sertifikası vardır, kaçı acil standart ileri yaşam desteği eğitimi almıştır? İzmir genelinde bu sayı kaçtır?
5. Yıllardır ısrarla vurgulamamıza rağmen bu eğitimlerin yapılmadığını ya da yetersiz olarak yapıldığını biliyoruz. Önümüzdeki dönemde bu alandaki eğitimleri programınıza almayı düşünüyor musunuz?
6. Acil servislerde bir sorun yaşandığında sorumluluğu kim üstlenecektir; atamayı yapanlar mı, hekimler mi? Hekimleri kimler ve neler koruyacaktır?
7. Acil servislerde performans uygulanmasını doğru buluyor musunuz? Bulmuyorsanız bu konuda bir girişiminiz var mıdır?
8. Geçici görevdeyken geçici göreve gönderilen meslektaşlarımız kimlerdir ve bu görevlendirmeler hukuki midir?
9. Kendisi ya da bir yakının hastalığı nedeniyle belgeli olduğu halde geçici göreve gönderilen ya da nöbet tutturulan meslektaşlarımız var mıdır, varsa kimlerdir? (Hastalığa ilişkin bilgi ve şahıs gizli tutulacaktır.)
10.Kadro sorunun çözülmesi ve sabit kadroların oluşturulması için bir girişiminiz var mıdır?
11.Yukarıdaki sorularımıza vereceğiniz yanıtları web sayfanızda kamuoyu ile paylaşmayı düşünür müsünüz?
Bu sorularımıza yanıtların ivedi olarak verilmesi dileğiyle çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Saygılarımızla.
Dr.Mete Güzelant
Genel Sekreter
İzmir Tabip Odası
Yönetim Kurulu adına