İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulundan Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyine,

18.07.2013
 
TTB, ZAMANDAN VE MEKANDAN BAĞIMSIZ HAREKET EDEN BİR ÖRGÜT OLAMAZ.
SAĞLIK HAKKI VE ETİK DEĞERLERE SAHİP ÇIKMAK, ÜLKE VE ULUSUN KARŞI KARŞIYA OLDUĞU TEHDİTLERİ YOK SAYMAK DEMEK DEĞİLDİR.
 
 
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞI’NA
ANKARA
 
 
 
 
TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr.Bayazıt İlhan ‘ın açıklamaları olduğu ifade edilerek, bazı açıklamalar, yazılı basın ve haber ajanslarında 11 Temmuz 2013 tarihinde yayınlanmıştır.
Abdullah Öcalan’ın avukatlarının TTB Merkez Konseyi’ne başvurması üzerine, Dr.Bayazıt İlhan’ın konu üzerine yaptığı açıklamalarında, “…bağımsız uzman hekimler heyetinin İmralı’ya gitmesi ve değerlendirme yapması lazım… bu bağımsız heyetin sağlık durumuna ilişkin rapor hazırlaması gerekiyor…”  “Adalet Bakanlığı’ndan olumsuz yanıt alınması halinde TTB Genel Sekreteri Dr.İlhan’ın, insan hakları örgütleri ile birlikte konuyu irdeleyerek uluslar arası ortamlarda, insan hakları nezdinde tartışmaya açacakları” şeklinde ifadeler kullandığı belirtilmektedir.
Başta hekim kamuoyu olmak üzere, kamuoyunun geniş bir kesiminde, konu ve açıklamalar tartışıldığı halde, TTB Merkez Konseyi web sitesinde, ilk günden beri, herhangi bir bilgilendirme olmadığı gibi herhangi bir açıklama da yapılmamıştır.
TTB Merkez Konseyi’ne yapılan başvurunun siyasi sahipleri tarafından, Abdullah Öcalan’ın sağlık sorunları öne sürülerek veya başka gerekçelerle serbest bırakılması projesi, uzun zamandan beri dillendirilmektedir. Bu siyasi hedef, aynı zamanda, Türkiye’nin ulusal birliğini hedef alan, özerklik, federasyon, bağımsız devlet vb programların mücadelesini veren Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında defalarca gündeme getirilmiştir.
TTB, zamandan ve mekandan bağımsız hareket eden bir örgüt olamaz. Sağlık hakkı ve etik değerlere sahip çıkmak, ülke ve ulusun karşı karşıya olduğu tehditleri yok saymak demek değildir.
Özellikle, cezaevlerinde sağlık sorunları yaşayan meslektaşlarımız, hocalarımız ile onları muayene eden, rapor veren ve bu nedenle, örgüt suçlaması ile tutuklanan, yargılanan meslektaşlarımızın ve hocalarımızın olduğu bir zaman diliminde, bu konuların, ne ulusal ne de uluslar arası ortama taşınması gündeme getirilmemiştir.
Sağlık hakkı ve etik değerlere sahip çıkma adına da olsa, bu şekilde çifte standart anımsatan bu tutum, hekim kamuoyunun kendi meslek örgütüne olan güven ve bağlılığını, bağımsız davranabilmesine olan inancını, ayrıca meslek örgütünün ülke ve ulusun karşı karşıya olduğu tehditleri algılaması konusundaki duygu ve düşüncelerini, geçmişte yaşanmış süreçlerin de katkısıyla olumsuz etkilemektedir.
Tutuklulara verilen tanı ve tedavi hizmetleri, görev yapan meslektaşlarımızın konumu ve verdikleri hizmet değerlendirilmeden, bağımsız heyetlerle muayene yaklaşımının da, bu vesileyle tekrar değerlendirilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.
TTB Merkez Konseyi’nin, ayrım yapılmaksızın, aynı duyarlılıkla, her yurttaşın sağlık hakkı ile birlikte etik değerlerimize sahip çıkarken, ülke ve ulusun karşı karşıya olduğu projeleri ve tehditleri göz ardı etmediği konusunda hekim kamuoyunu ikna etmeye ve hekim kamuoyu ile duyarlılıklarını paylaşmaya, bilgilendirmeye özen göstermesini diliyoruz.
 
İZMİR TABİP ODASI
YÖNETİM KURULU
 
Bu haber 2048 kez okunmuştur.