31 Mayıs tarihinde Gezi parkı direnişçilerine karşı, devletin güvenlik güçleri, halkını mutlu etmek için görev almış olması gereken iktidardan aldığı yetki ve güçle orantısız şiddet ile müdahale başlatmıştı.
Ülke çapında günlerce süren kitlesel eylemlere, protestolara, orantısız güce karşı; orantısız zekâ örneklerine tanık olmuş, bilfiil pek çoğumuz bu eylemlilik sürecinde yer almış ve bir şeyler anlatmaya çalışmıştık. Anlatamadığımız "o bazı şeyleri", dış mihraklara, faiz lobisinin kışkırtıcılığına indirgeyen ve halkının zekâsına inanmayan, güvenmeyen bir anlayışın o sert duvarını gördük her defasında. Halkı birbirine düşman eden ve kışkırtan can yakıcı dile tanık olduk her satır arasında. Halkının büyük bir kısmını görmezden, duymazdan gelen bu tutumgiderek, cadı avına, palalılara ve satırlılara gösterilen toleransa, düşünenlere karşı bir harekete dönüştü.
Öfkeliyiz ! Hukukun üstünlüğünü ve kuvvetler ayrılığını savunan hukukçulara, avukatlara karşı baskı, gözaltı yıldırma politikaları uygulanmaktadır.
Kırgınız, halk,birkaç saçma senaryo ile kandırılabilir sanılmaktadır.
Kaygılıyız ! Yaraları saran, ihtiyacı olan insanlara ilk yardım veren hekimler potansiyel suçlu olarak görülmektedir.
İstanbul Tabip Odasına karşı açılan soruşturma; baskı, gözdağı ve yıldırma politikalarının en bariz örneğidir. TTB ve İTO bugüne kadar Taksim Gezi parkı sürecinde evrensel hekimlik değerlerine uygun, gurur duyduğumuz bir tutum sergileyerek halkın hekimi olduklarını göstermişlerdir. Binlerce yaralının, biber gazından etkilenenlerin, tıbbi müdahale görenlerin, uzuv kaybına uğrayanların envanterini çıkarmış, sağlık bakanlığının açıklayamadığı gerçek bilgileri yüce milletimizle paylaşmıştır. TTB baskı ile yönetilemeyen halkın hekimlerinin meslek örgütü olarak toplumun her kesimince güvenirliğini kanıtlamıştır.
Halkımıza yaşatılan ve sürekli beslenen vandalizm, kaleminden, şifasından, bilgisinden ve düşüncesinden başka bir silahı olmayan binlerce insana yöneltilen şiddet, baskı, yıldırma, birilerinin demokrasi anlayışlarını da bizlere göstermektedir.
Reddediyoruz.
Biz yaşamak istediğimiz dünyanın karartılmasına izin veremeyiz.
İstanbul Tabip Odası yönetim kurulu genel sekreteri, meslektaşımız, Dr. Ali Çerkezoğlu'nun, Taksim Gezi parkına doğru, platform üyeleriyle birlikte giderken, 8 Temmuz tarihinde sokak ortasında gözaltına alınmasını, tüm demokratik kitle örgütlerine ve en başta meslek örgütlerimize yapılan baskıyı, şiddetle kınıyoruz.
Aydınlık yarınlar için, bu ülkenin kurulmasında emek veren Tıbbiyeliler olarak, ülkeyi, kin nefret, ayrıştırma, mezhep savaşlarına sürükleyen, seküler yapıyı bozmaya kararlı her türlü güce karşı, bilimin sevginin, kalemin ve iyi hekimliğin ışığı ve onuruyla karşı duracağız.
EGE BÖLGESİ TABİP ODALARI
AFYON TABİP ODASI
ANTALYA TABİP ODASI
AYDIN TABİP ODASI
BALIKESİR TABİP ODASI
ÇANAKKALE TABİP ODASI
DENİZLİ TABİP ODASI
ISPARTA TABİP ODASI
İZMİR TABİP ODASI
MUĞLA TABİP ODASI